Gökhan Erek / Özel Haber

İYİ Parti, genel seçimlerde istediği sonuçları alamamasının akabinde 31 Mart Mahalli Seçimlerine ‘hür ve müstakil’ girme kararı aldı. Ancak sandıktan çıkan başarısız tablo sonrası Genel Başkan Meral Akşener, partisinin 27 Nisan tarihinde gerçekleşecek Seçimli Olağanüstü Kongresi’nde aday olmayacağını kamuoyu ile paylaştı. Akşener’in kararının ardından; İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu ve İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi ve Ankara Milletvekili Koray Aydın, genel başkanlığa aday olduklarını açıkladı. 

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Hakkı Akın da Meral Akşener’in istifası, Müsavat Dervişoğlu ve Koray Aydın’ın genel başkanlık adaylığı ve İYİ Parti’nin geçmişten bugüne yaşadığı sorunlar ve geleceği hakkında Diriliş Postası’na değerlendirmelerde bulundu.

İYİ PARTİ’NİN PROBLEMLERİ

İYİ Parti'nin kuruluşundan itibaren sadece ‘reaksiyoner bir partiymiş’ gibi gözükmesi diye bir probleminin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Akın, “Akşener’in ilk önce AK Parti karşıtlığı üzerinden AK Parti ve Cumhur İttifakı karşısındaki blokta yer alması ama orada da Cumhuriyet Halk Partisi'nin güçlenmesine katkıda bulunması diye bir problemi vardı.” şeklinde konuştu. 

GENEL SEÇİM SONRASI ALINAN RİSKLİ KARAR

İYİ Parti’nin, 14-28 seçimlerinden sonra kendi logo ve adaylarıyla seçime girme kararı aldığını hatırlatan Prof. Dr. Akın, “Fakat alınan karar bir riskti. O risk de; hem AK Parti, hem CHP karşıtı ve kendi içinde bulunduğu ittifaka da çok ciddi bir tepki göstererek varlık göstermeye çalıştı.” dedi.

Özgür Özel partililere seslendi: Birbirinize laf yetiştirmeyin Özgür Özel partililere seslendi: Birbirinize laf yetiştirmeyin

DEĞİŞEN SİYASETTE KONUMLANMAMA

Prof. Dr. Akın, İYİ Parti’nin değişen siyasette konumlanma ile ilgili problem yaşadığının altını çizerek şunları kaydetti, “Yaklaşık 7 yıl içerisinde güç, politik fayda elde etme anlamında da istediklerini çok elde edememiş bir parti ile karşı karşıyayız. Bunun faturası kesilecekti. Meral Hanım da buna göre kendisi bir karar almış.” 

“BUNDAN SONRA DA İŞLER KOLAY DEĞİL”

İYİ Parti’de yaşananların devamında büyük ihtimalle bir çözülme etkisi olabileceğini aktaran Prof. Dr. Akın, “Bundan sonra da işler kolay değil. İster Koray Aydın, ister Müsavat Dervişoğlu olsun veya Akşener, belki başka birine ağırlığını koyar başka biri çıkar onu bilemeyiz parti içerisinde. Ama sonuçta İYİ Parti’nin bir milliyetçi parti olarak reaksiyonerlikten öte, ne tez ortaya koyduğu ile alakalı ciddi bir krizi baştan itibaren bence vardı.” ifadelerini kullandı.

MHP KÖKENİNDEN GELME SİYASETÇİLER

Akşener sonrası için İYİ Parti genel başkanlığı için adaylık açıklaması yapan Müsavat Dervişoğlu ve Koray Aydın hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Akın, “Her ikisi de MHP’de oldukları dönemde Devlet Bahçeli’ye karşı genel başkan adayı olarak çıkmış, hatta bir  kongrede ikisi birden aday olmuştu. Sonuçta Dervişoğlu ve Aydın, MHP kökeninden gelme siyasetçiler.  80 öncesi MHP geleneğinden geliyorlar. Üniversite öğrencilik yıllarında Ocak Başkanlıkları var. 1980 sonrasında da ikisi de Milliyetçi Çalışma Partisi(MÇP) MHP çizgisinde devam etmiş  isimler.” ifadelerine yer verdi. 

DERVİŞOĞLU VEYA AYDIN LİDERLİĞİNDE İYİ PARTİ’NİN GELECEĞİ

İYİ Parti’nin büyümemesi, yeni bir atılım yapmaması, yeni bir tez ortaya koymaması durumunda veya Devlet Bahçeli sonrasında MHP ile tekrar bir bütünleşme gibi bir şeyin zaten daima şuur altında olduğunu anımsatan Prof. Dr. Akın, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “İYİ Parti’yi bütünüyle MHP'den ayrı, ayrışmış bir parti olarak düşünmek bugün tepkisel davranıyor, var olan MHP yönetimini milliyetçilikten sapmakla vesaire itham ediyor olabilirler  ya da AK Parti ile  ittifaka karşı olabilirler.  Ama sonuçta çizgi itibari ile  ve Türkiye'deki siyasi tarih geleneği itibariyle MHP'ye yakın bir konumlanması olacaktır.”

“CHP’YE NİSPETEN DAHA YAKINLAŞABİLEN BİR TABAN”

Kamuoyu tarafından merak edilen hususlardan biri de İYİ Parti tabanından CHP’ye geçen seçmenin İYİ Parti’nin yeni yönetimi ile tekrardan partilerine dönüp dönmeyecekleri konusu. 

Prof. Dr. Akın, mevcut konjonktürde CHP adaylarına oy veren İYİ Parti seçmenlerinin, tekrardan partilerine dönüşlerinin zor olduğunu vurgulayıp, “Çünkü İYİ Parti'nin hitap ettiği kesim, neticede MHP’nin 2000'lerden sonra oluşmuş tabanını temsil ediyor ve bu taban AK Parti’ye karşı olan ve CHP’ye nispeten daha yakınlaşabilen bir taban. MHP'nin klasik tabanı değil.” dedi. 

FARKLI SEÇMEN TİPİ

Güney Marmara, Ege Bölgesi, kısmen Orta ve Batı Karadeniz ile Akdeniz'de MHP'nin ağırlığının nispeten İYİ Parti'ye geçtiğini hatırlatan Prof. Dr. Akın, sözlerine şu satırları ekledi, “İYİ Parti’nin Orta Anadolu'daki MHP seçmeninden daha farklı bir seçmen tipi var. Orta Anadolu’da, milliyetçi seçmenin daha muhafazakâr ağırlığı söz konusu. İYİ Parti CHP çizgisine nispeten daha yakınlaşabilir. İYİ Parti de daha fazla o seçmen kitlesine hitap ediyordu ama neticede CHP’nin büyümesi ve son seçimde o rüzgârı arkasına alması, o desteği oraya kaydırdı.”

“YENİDEN ALTERNATİF OLMA ÜZERİNE DÜŞÜNMELERİ GEREKİR”

İYİ Parti’nin, yeniden alternatif olma üzerine düşünmesi gerektiğinin önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Akın, “Türk Milliyetçiliğinin, şu anki var olan halinde ciddi bir oy kaybı da var malum. MHP’nin de var.  Başka bir Türk Milliyetçiliği teziyle ortaya çıkmak gerekiyor. İYİ Parti'ye bundan önce kaybettiren şeyler vardı. Son seçimi de dâhil ederek söylüyorum. Farklı politikalarla da kaybettiği görülüyor. Bundan sonra büyük ihtimalle siyasette bir alan açılmasını beklemeleri gerekecek. Ama ben çok yakın vadede, en azından şimdilik bu alanın açılmadığını düşünüyorum ama siyaset gelecekçi bir şeydir. Geleceğe yönelik yapılır bazen bir alternatif haline de gelebilirler.” diye konuştu. 

“POZİSYON DEĞİŞİKLİĞİNİN MALİYETİ OLUR”

Prof. Dr. Akın, İYİ Parti’nin çok kısa bir süre içerisinde seçmene karşı çelişik gözüktüğünü anımsatıp, “Bir anda o pozisyon değişikliğinin maliyeti olur. Daha stabil, yerini bulmuş bir parti haline gelmesi gerekiyor. Bundan öncesinin muhasebesini yaparak bunu yapabilirler.” dedi.

 AKŞENER’İN SİYASİ HAYATI BİTTİ Mİ?

Akşener’in, olağanüstü kongrede aday olmayacağına dair yaptığı açıklamanın ardından; siyasi hayatının sona erip, ermediğine dair sorular da sorulmaya başlandı.

Prof. Dr. Akın, Türk siyasetinde kimsenin siyasi hayatının bittiğine dair yorumlama yapmadığını belirterek, “Meral Hanım, gençliğinde ülkü ocaklarında olan biri. Yine ağabeyi Kocaeli'nde MHP'nin kurucusudur.  MHP camiasında çok sevilen de biriydi.  Kendisin de gençliğinde o hareketin içinde olduğu biliniyor. Doğru Yol Partisi’nde vekillik, bakanlık yaptı. Ardından da AK Parti'nin kuruluşunda yer aldı ama partide yer almadı. Sonrasında da MHP ve İYİ Parti sürekliliğinde merkez sağda bir yerde bulunma ile alakalı bir iddiası olmuş Meral Hanım'ın.” ifadelerine yer verdi. 

“GERİ ÇEKİLME OLARAK YORUMLAYABİLİRİZ”

İYİ Parti’de yaşanan olumsuzlukların faturasının daha çok Akşener’e  kesileceğini dile getiren Prof. Dr. Akın, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Bugün yaşananları Meral Akşener açısından bir geri çekilme olarak da yorumlayabiliriz ama ‘bütünüyle siyasi hayatı bitti’ demek biraz siyasetin doğasına uygun değil. Bir geri çekilme olarak yorumlanabilir. Çünkü bilemiyorsunuz. Ama siyasette bundan sonra Meral Hanım'ın işinin daha zor olduğunu biliyorum. En azından kendi biyografisi dolayısıyla çok kolay olmadığını söyleyebiliriz ama hiç kimse için de ‘siyasi geleceği yoktur’ diyemeyiz.” 

Muhabir: Gökhan Erek