İstanbul Anadolu 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık Geçti tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada, şehit Yılmaz’ın eşi Semih Yılmaz, avukatı ve sanığın annesi Pınar Geçti de hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, Geçti’ye barodan atanan avukatının dosyadan çekilmek için istifa dilekçesi sunduğunu belirtti ve suçun vasıf ve mahiyeti nedeniyle avukatı olmadan savunmasının alınamayacağını ifade etti. Silahlı saldırıda yaralanan polis memuru K.H.S. ise olay günü vardiya değişimi için karakola giderken Geçti'nin kelepçeli olarak içeri girdiğini, hangi suçtan gözaltına alındığını bilmediğini söyledi.
Müşteki polis, Geçti'nin nezarete alındıktan sonra kaçtığını duyduktan sonra polis memuru Şeyda Yılmaz ile onu aramaya başladıklarını ve Geçti'yi yakaladıklarında aralarında bir arbede yaşandığını aktardı. Yüzde kelepçeleri söken Geçti’nin etrafa rastgele ateş açtığı sırada Yılmaz’ın hareketsiz durduğunu belirten K.H.S., kendi yaralanması üzerine şikayetçi olduğunu vurguladı.
Şehit Yılmaz’ın eşi Semih Yılmaz, eşinin başından vurulduğunu öğrendiğinde çok zorlandığını, bu olayda ihmali olanların cezalandırılması talebinde bulunduğunu ifade etti. Pınar Geçti, oğlunun madde bağımlısı olduğunu ve karakola çocuğu hakkında defalarca şikayette bulunduğunu söyledi. Oğlunun gözaltında olduğu gün karakola yemek götürdüğünü ve orada oğlunun kelepçesiz olarak kendisine sarıldığını anlattı. Oğlunun daha sonra kaçtığını ve olay anını aktardı.
"26 suç kaydı olan bir çocuğun dışarıda gezmesini istemedim"
Anne mağdur Pınar Geçti, "Şikayetçi değilim çünkü çocuğum madde bağımlısı. Ben defalarca kez karakola başvurdum, 'çocuğum madde kullanıyor' diye. 26 suç kaydı olan bir çocuğun dışarıda gezmesini istemedim." dedi.
Geçti, olayın yaşandığı gün gözaltına alınan oğluna izin aldıktan sonra karakola yemek götürdüğünü kaydederek, "Polis merkezine geldiğimde oğlum yanıma kelepçesiz getirildi. Bana sarılıp, 'Neden yemek getirdin' dedi. Ben yanında ifadesini okurken bir anda hızla kaçtı. Ben de çığlık attım, 'Yunus Emre kaçtı' diye. Sonra polislerle oğlumu aramaya gittik. Ben tekelin orada olabileceğini söyledim. Oraya gittik, oradaydı. Diğer polis Yunus’u yakaladı, arbede yaşandı aralarında. Oğlum yaralandı, polis yaralandı, Şeyda yaralandı, ben iki kurşun yedim." şeklinde konuştu.
"İki kez uzaklaştırma kararı aldırdım çünkü oğlum madde kullanıyordu"
Müşteki avukatı, anneye, oğluna karşı uzaklaştırma kararı alıp almadığını sordu, Pınar Geçti, "Uzaklaştırma kararı vardı. İki kez uzaklaştırma kararı aldırdım çünkü oğlum madde kullanıyordu" yanıtını verdi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Yunus Emre Geçti'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanığın savunmasının alınabilmesi için baroya avukat ataması için yazı yazılmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
Mahkeme, sanık Geçti'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi ve savunmasının alınabilmesi için baroya avukat atanması talebinde bulundu. Duruşma ertelendi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Geçti'nin 22 Eylül’de motosiklet hırsızlığı nedeniyle yakalandığı, annesiyle görüştükten sonra gözaltı merkezinden kaçtığı belirtiliyor. İddianamede, Geçti'nin polis memurları tarafından yakalanmaya çalışılırken, K.H.S.’yi yaraladığı, polis memuru Yılmaz’ın da olay sırasında vurularak şehit olduğu aktarılıyor.
50 yıla kadar hapsi istendi
27 yaşındaki polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden ve motosiklet hırsızlığı suçundan yakalama kararı bulunan Yunus Emre Geçti için düzenlenen iddianamede 5 ayrı suçtan ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapsi istendi.
Savunma yapacak avukat bulamadı
Ağırlaştırılmış müebbet ve 50 buçuk yıla kadar da hapis cezası istenen Geçti'nin yargılandığı dava 8 Ocak'a ertelendi. Kendisine atanan tüm avukatlar onu müdafaa etmek istemedi.