Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, katıldığı bir televizyon programında Uygur Türkleri ile ilgili tepki toplayan açıklamalarda bulundu.
Uygurların refah içinde yaşadığını iddia eden Perinçek, "Uygur ile ilgili iddialar evet, yalan. 7 kez gittim. Kamplarda Çince, hukuk ve meslek öğretiyorlar. İşkenceye maruz kalıyoruz, diyenler külliyen yalan" dedi.
“REFAH İÇİNDE YAŞIYORLAR” İDDİASI!
Doğu Türkistan'ın sözde Kürdistan projesinin bir parçası olduğunu dile getiren Perinçek, "Doğu Türkistan Partisi'ni Türkiye terör örgütü olarak kabul ediyor. Kürdistan projesi ile Doğu Türkistan projesi ikizse demek ki bunlar Türkiye'yi hedef alıyor. ABD'den geliyor tehdit" diye konuştu.
Uygur Türklerinin refah içinde yaşadığını iddia eden Perinçek şöyle devam etti, "Filipinler'de başka yerlerde çekilmiş videoları Uygur bölgesi diye gösteriyorlar. Rabia'nın 14 çocuğu var. Çocuk doğurmamızı engelliyorlar diyor. Çin'in dördüncü büyük zengini. Uygurlar orada villa tipi evlerde oturuyorlar. Sağlık, eğitim bedava. Sanayi, tarımı gelişiyor. İnsanlar refah içinde. Nerede farklı bir millet varsa orada da mutlaka eşitsizlikler vardır. Dil serbest, levhalar Uygurca. Sulama sistemleri var. Dünyada en çok Türkçe romanlar Uygur'da çevrilmiş. Bir Kazak'ın yazılarından aktarıyorum. Uygur kadını kadar özgür bir kadın görmedim."
PKK İLE AYNI KEFEYE KOYDU!
Perinçek daha önce katıldığı bir programda, Uygur Türkleri için “PKK neyse Doğu Türkistan İslam Partisi aynı. Amerika tarafından eğitilen CIA, tarafından fonlanan örgütler bunlar PKK, Doğu Türkistan." ifadelerini kullanmış, sunucu ve stüdyodaki konuklar tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’I İŞGALİ
Doğu Türkistan 13 Ekim 1949 tarihinden bu yana Çin’in işgali altında.
Uydu görüntüleri, Doğu Türkistan çöllerinde inşa edilen ve içinde yüz binlerce Uygur Türkü'nün tutulduğu toplama kamplarının son bir yılda tam 3 katı büyüdüğünü ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre 1 milyon civarında Müslüman Uygur Türkü Çin'in 'eğitim merkezi' olarak dünyaya lanse ettiği toplama kamplarında tutuluyor.
Uygurlara yönelik kültürel ve dini kısıtlama ve baskılar 2009 yılından itibaren giderek hız kazandı.
Erkeklerin sakal bırakması ve kadınların uzun kıyafet giymesi kısıtlanırken halkın düğünlerde alkol kullanmaya zorlanması da bu uygulamalardan bazıları.
EĞİTİM DEĞİL İŞKENCE MERKEZLERİ!
Müslüman Uygur Türklerini kamplarda topladığı yönündeki suçlamaları reddeden Pekin, Doğu Türkistan genelinde inşa edilen söz konusu yapıları, dünyaya "eğitim merkezi", "rehabilitasyon merkezi" ya da "mesleki eğitim merkezi" olarak lanse ediyor.
Komünist Parti'ye yakın kişiler, halkın arasına giriyor, istihbarat topluyor ve şüpheli gördükleri kişileri güvenlik görevlilerine bildiriyor.
Geçmişte okul, hastane ya da kamu binası olarak hizmet veren bir çok bina da küçük kamplara dönüştürüldü.
Çin'in Doğu Türkistanlıları tuttuğu ve ülkeden kaçan Uygurların ifadesiyle işkence gördükleri kampların sayısı net olarak bilinmiyor.