İnsanlık büyük bir işgal altında çırpınmaya devam ediyor. Dünyanın birçok bölgesinde masum sivilleri katledenler yalnızca bununla yetinmiyor. Bu işgalin yanı sıra ve insalık tarihi için daha hayati olan medeniyetleri, kültürleri, inanışları, insani değerleri ve daha birçok ''ulusal'' öğeyi hedef alıyorlar. Özellikle aileyi hedef alan küresel şirketler, kurum ve kuruluşlar, binlerce yıllık gelenekleri hiçe sayarak ''yeni bir insan'' ve ''yeni bir toplum'' oluşturmak için devasa bütçeler harcamaya devam ediyor.
SKANDAL OLİMPİYAT: ŞEYTANİ SİMGELER, PEDOFİLİ VE LGBT PROPAGANDASI
Yaklaşık 1 milyar insanın izlediği Paris 2024 Olimpiyat Oyunları açılış töreninde yaşananlar tüm dünyayı ayağa kaldırdı. Özellikle Hristiyanların büyük tepki gösterdiği organizasyonda Hz. İsa hedef alınarak alay konusu edildi.
Organizasyonda, Hristiyan inanışına göre, İsa Mesih'in Romalı askerlerce tutuklanmasından bir gün önce havarileriyle yediği son akşam yemeğini ifade eden, Leonardo da Vinci tarafından resmedilen meşhur ''Son Akşam Yemeği'' tablosu LGBT ve Pedofili öğelerle değiştirildi.
Özellikle Netflix gibi platformların da kullandığı siyahi, eşcinsel ve pedofili öğelerin Hz. İsa'yı aşağılamak için kullanılması Müslümanlar ve Hristiyanlar tarafından büyük tepki çekti.
PEDOFİLİ SAPKINLIĞINI AÇIKÇA SERGİLEDİLER
Bununla da yetinilmeyen sapkınlıklara bir de çocuklar alet edildi. 10 yaşlarında bir kız çocuğu, LGBT sapkınlarının arasında dans ettirildi.
YAŞANAN SKANDALLAR
Son Akşam Yemeği ile alay eden Drag Queens (translar), başı kesilmiş bir kafanın şarkı söylemesi, Kışkırtıcı bir şekilde dans eden sakallı bir 'kadın', müstehcen bir halde çıplak bir Şirin.
ORGANİZASYONUN ARKASINDAKİ YAHUDİ EŞCİNSEL: THOMAS JOLLY
Dünyada neredeyse bütün kirli işlerin arkasında bir Yahudi'nin olması artık tesadüften öte bir gerçeklik taşıyor. Paris'teki skandal organizasyonun arkasından da Thomas Jolly isimli Yahudi bir sanat yönetmeni çıktı. Kullandığı öğelerle Hz. İsa ve Hristiyanlığı Avrupa'nın göbeğinde alay konusu yapan Jolly, özellikle Hristiyanlıkta Kıyamet alameti olarak kabul edilen ''Mahşerin Dört Atlısı'' tasviri hem korkuya hem tepkiye sebep oldu.
MAHŞERİN DÖRT ATLISI VE ''SOLUK RENKLİ ATA BİNEN ÖLÜM''
Mahşerin Dört Atlısı, Hristiyanlıkta Kıyamet alameti olarak ortaya çıkacağına inanılan dört atlıdır. Dört Atlı savaş, hastalık, açlık ve ölümü simgeler. ''Soluk renkli bir ata binmiş ölüm'' dördüncü atı temsil eder. Bu soluk renkli at ve binicisi ise salgın hastalıkları ve ölümü sembolize eder.
Hem LGBT ve pedofili propagandası, hem dini inançlara açıkça saldırı hem de İncil'den verdiği mesajlarla adeta sembolik bir saldırı yapan eşcinsel Yahudi Thomas Jolly, büyük kitlelerin hedefi haline gelmiş durumda.
LGBT LOBİSİNİN ARKASINDA SİYONİST İSİMLER VAR
LGBT sapkınlığının arkasında büyük Yahudi ve siyonist güçler olduğu biliniyor. Siyonistler, kendi kavimlerinin üstün olduğuna ve diğer insanların onlara hizmet etmek için yaratılmış ''goimler'' olduğuna inanıyor. Dünyayı bu inanışa göre şekillendiren siyonist güç, Orta Doğu'da savaşlar çıkarıyor, Avrupa'da kültürel ve ahlaki yozlaşmaya sebebiyet veriyor.
''Vaadedilen'' topraklara ulaşmak ve siyonist olmayanları yenmek için nüfusları yetersiz. O sebeple savaşlar çıkarmak, milli devletleri ortadan kaldırmak, dünya nüfusunu dengesizleştirmek ve böylece kendilerine daha güçlü bir ''yeni dünya'' oluşturmak hedefinde ilerliyorlar.
Magnus Hirschfeld, Edith Windsor, Jazz Jennings, Abby Stein, Betty Berzon gibi ünlü isimlerin tamamının LGBT'ye öncülük ve savunuculuk yapmalarının yanı sıra Siyonist olmaları dikkat çekici olmanın ötesine geçmiş durumda. Dünyanın içinde bulunduğu bu durum, birçok isim tarafından iyiyle kötü arasındaki savaş olarak adlandırılıyor.