Sümeyye Aksu / Ankara / Özel Haber

Covid-19 pandemisi sürecinde, ağız-diş sağlığı hizmetleri ve girişimleri, gerek diş hekimlerinin ve yardımcı personelin gerekse de hastaların çapraz enfeksiyon riski açısından acil durumlar dışında tanımlanan tüm tedavilerine kısıtlama getirildi. Bu sebeple pandemi süreci içerisinde, genel sağlık durumunu yakından etkilediği için bireylerin kendi ağız ve diş sağlığına dikkat etmeleri büyük önem taşıyor. Salgın döneminde ağız ve diş sağlığının korunması için uyulması gereken kuralları ve diş sağlığı için nasıl beslenilmesi gerektiğini Diş Hekimi Meriç Yıldırım, Diriliş Postası gazetesine anlattı.

Diş Hekimi Meriç Yıldırım

Ağız ve diş sağlığının, genel sağlığa açılan bir pencere olduğunu ve sanıldığından daha önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Ağız ve diş sağlığının genel sağlığınızı nasıl etkileyeceğini bilmeniz önlem almanız açısından çok gereklidir. Çünkü ağız sağlığınız ile genel sağlığınız arasındaki bağlantı hakkında daha fazla bilgi edinerek sağlığınızı koruma altına alabilirsiniz” dedi.

Vücut sağlığının bir parçası olan ağız ve diş sağlığı bozulduğunda birçok hastalığı beraberinde getirdiğini dile getiren Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:

“Vücudun diğer bölgeleri gibi ağzınız da çoğunlukla zararsız olan bakterilerle doludur. Ancak ağzınız sindirim ve solunum yollarınıza giriş noktasıdır ve bu bakterilerin bazıları hastalığa neden olabilir. Ağız içi belirtilerin önceden saptanması birçok hastalığın önüne geçtiği gibi tedavi edilmeyen dişler çoğu zaman enfeksiyonlara yol açmakta ve bu enfeksiyonlar kalp, böbrek, karaciğer ve akciğer gibi organlarda hasarlara neden olmaktadır. Diş hekimine gitmek için dişinizin ağrımasını beklemeyin, 6 ayda bir yaptıracağınız kontroller sizi daha büyük sorunlardan kurtaracaktır. Ağız sağlığınıza özen göstermek, genel sağlığınıza yapacağınız en iyi yatırımdır”

PANDEMİ GÜNLERİNDE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI BAKIMI

Gün içerisinde kullanılan maskenin çıkartılması sonrasında eller ve yüzün yıkanmasının yanı sıra diş ve dilin fırçalanmasının de gerektiğini belirten Yıldırım, “Dişlerimizi titreşim ve süpürme hareketleri ile fırça dişlerin tüm yüzeylerine temas edecek şekilde, dişlerin üzerine aşırı bir kuvvet uygulamadan fırçalama yeterlidir. Ara yüz fırçaları veya diş ipiyle ara yüz temizliğinin yapılması günlük rutin ağız bakım uygulamasının ayrılmaz parçasıdır. Diş fırçaları kullanım sonrası su ile iyice yıkanmalıdır. İki fırçalama arasında diş fırçasının kurumama ve nemli kalma olasılığı nedeniyle iki ayrı fırça kullanımı önerilebilir” ifadelerini kullandı.

DİŞ ÇÜRÜKLERİ BÜYÜK ÖLÇÜDE ÖNLENEBİLİR

Diş çürüğü daha çok dişin sert dokusu olarak kabul edilen mine, onun altında bulunan dentin ve bazen kök yüzeyini örten sert dokunun yıkılması olarak tanımlanabilir. Daha çok karbonhidrat içerikli olan yiyeceklerin, (şeker, nişasta vb.) kola ve kola gibi şekerli gazlı içecekler, kek, çikolata vb. özellikle yapışkan diş yüzeyinde uzun bir müddet temas etmesi ile meydana geldiğini dile getiren Yıldırım, diş çürüklerinin büyük ölçüde önlenebildiğini söyledi.

Yıldırım diş çürüklerini önlemek için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

-Sabah ve akşam dişleri fırçalamak, diş ipi kullanmak ve ağız gargaraları ile dişlerin detaylı temizliğini yapmak.

-Dengeli beslenme ağız ve diş sağlığı açısından oldukça önemlidir. (Beslenmede ilk prensip vücut için gerekli her türlü protein vitamin, mineral, karbonhidrat gibi tam besinlerin dengeli bir şekilde alınmasıdır. Bu dengeyi bozacak her türlü alışkanlık genel sağlığımızı nasıl olumsuz etkiliyor ise diş sağlığımızı da olumsuz etkileyecektir.)

-Fındık, ceviz gibi sert besinler dişlerle kırılmamalıdır.

-Havuç, elma gibi lifli ve çok sert besinleri yemek bir nevi diş fırçası görevi üstlenerek, dişleri temizler ve güçlendirir.

-Şeker, çikolata lokum gibi gıdalardan sonra dişlerin özellikle fırçalanması veya bol su ile çalkalanması gerekmektedir.

-Özellikle çocukluk çağında dişlerin çıkması ile birlikte azı dişlere fissür örtücü uygulanması çürükleri önlemektedir.

-Şekersiz sakız çiğnemek dişlerin temizlenmesine yardımcı olur.

-Asitli içecekler yerine doğal meyve suları veya maden suları tercih edilmelidir.

-Düzenli diş hekimine giderek, belirli aralıklar ile panoramik röntgen çektirerek çürük kontrolü yapılmalıdır.

-Flor uygulaması ile dişler güçlendirilmelidir.

BESLENME VE DİŞ SAĞLIĞI İLİŞKİSİ

Yıldırım, ağız ve diş sağlığının beslenme ile doğrudan ilişki olduğunu, bu sebeple beslenme düzeninin gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beslenme düzenini gözden geçirmek, ağız ve diş sağlığı hastalıklarının önüne geçilmesini sağlamaktadır. Diş sağlığı açısından zararlı olabilecek besinlerin başında; şekerli gıdalar, asitli gıdalar, dişlere yapışma özelliği olan besinler gelir. Sigara tüketimi de diş ve diş eti sağlığını olumsuz etkilemektedir. Şekerli, yapışkan, kola gibi asitli besinlerin tüketilmemesi gerekmektedir. Dişlerin fırçalanamadığı durumlarda, elma, havuç gibi dişetlerine masaj yapacak besinler tüketilmelidir. Dişlerin fırçalanmasının mümkün olmadığı durumlarda ağız temiz su ile çalkalanmalıdır. Şekerli besinler tüketildikten sonra peynir gibi çürük önleyici besinler tüketmek gerekmektedir”

VİTAMİN VE MİNERALLER SAĞLIĞIN OLMAZSA OLMAZLARIDIR

Beslenmenin ağız-diş sağlığı ve güzelliği ile doğrudan ilişkili olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bunun nedeninin hem beslenmenin ağız ve diş yoluyla yapılması, hem de beslenme sayesinde hücre dokularının sağlıklı olmasına neden olan besinlerin ve vitaminlerin alınmasıdır” ifadelerini kullandı. Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

“Vitaminler; suda eriyen vitaminler ve yağda eriyen vitaminler olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Suda eriyen vitaminlerin fazlası boşaltım yoluyla vücut dışına atıldığından düzenli olarak alınması gerekmektedir. Bunlar; C ve B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9 ve B12 vitaminleridir. Yağda eriyen vitaminler ise vücutta depolanabilme özelliğine sahiptir. Bu vitaminler ise; A, D, E ve K vitaminleridir. Diş sağlığı için gerekli olan mineraller ise: Kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyumdur.

Editör: Haber Merkezi