3 Aralık Dünya Engelliler Günü, dezavantajlı insanların engeli olmayanlarla aynı imkânlara kavuştuğu mutlu bir gelecek ümidiyle kutlanıyor. Bu ümidin temel taşlarından birini 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi oluşturuyor. ‘Özürlü Türkiye’nin ayıpları 20 yılda büyük oranda temizlense de henüz Sahabe-i Kiram’dan ortopedik engelli Muaz b. Cebel’i (r.a.) Yemen’e vali tayin eden Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vizyonuna sahip değiliz.

POZİTİF AYRIMCILIK

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde tarihi ayıplarından kurtulan Yeni Türkiye, toplumun bütün kesimlerine kucak açan bir devlete dönüştü. 2005 yılında çıkarılan Engelliler Kanunu ile eğitimden bakım hizmetlerine, istihdamdan ayrımcılığın önlenmesine kadar pek çok konuda tarihi adımlar atıldı. 2010’da yapılan Anayasa değişikliği ile her alanda engellilere sağlanan pozitif ayrımcılığın getirdiği haklar anayasal güvence altına alındı.

‘ÖZÜRLÜ’ DEĞİL ENGELLİ…

2013 yılında “özürlü, sakat, çürük” gibi incitici, küçük düşürücü ibareler tamamen tedavülden kaldırıldı. 2002’de 5 bin 777 engelli memur sayısını 20 yılda 66 bin bandına taşıdı. Kamuda çalışan işçi sayısı 127 bine ulaştı. 3 bin 200 engelli vatandaşımıza verilen 65 bin liraya kadar hibe desteği ile engelliler kimseye muhtaç olmadan hayatını idame etme imkânına kavuştu.,

Engellilerimizi baş tacı ettik

  • 2007 yılında dört duvar arasına sıkışmış ve bakıma muhtaç engelliler için çözüm üretilerek evde bakım yardımları başladı. Bu kapsamda destek alan kişi sayısı 2021 yılı itibarıyla 535 bin 700’e ulaştı.
  • Her ilde en az bir merkez olacak şekilde Türkiye genelinde 128 Engelsiz Gündüz Yaşam Merkezi hizmete sunuldu.
  • Kamu Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sayısı 2002’de 21 iken, 2021 yılı ekim ayı itibarıyla bu sayı 104’e çıkarıldı.
  • Okullarda kaynaştırma eğitimi alan engelli öğrenci sayısı 58 binden 320 bine çıktı.
  • Özel eğitim sınıflarında öğrenim gören engelli sayısı 7 binden 50 bin sınırına dayandı.
Hz. Peygamber’in vekili de görme engelliydi
Hz. Peygamber (sav), görme engelli olan ve hicretten önce Medine’de Kur’an öğreticisi olarak görev yapan Abdullah b. Ümmi Mektûm’u, Mescid-i Nebevî’de müezzin olarak görevlendirdiği gibi, Veda haccına ve Uhud savaşına gidişi de dahil, çeşitli zamanlarda Medine dışına çıktığında 13 defa Medine’de kendi yerine vekil bırakmış ve namazları Abdullah b. Ümmi Mektûm kıldırmıştır.
Editör: Haber Merkezi