"2. Mahmut döneminin saat kuleli ilk binası" olarak bilinen tarihi yapı, Osmanlı donanmasına hizmet vermek üzere 1838'de mimar Adam Tahtaciyan tarafından Bahriye Mektebi olarak inşa edildi.

Çanakkale'den gelen yaralı askerlere şifa dağıttı
Osmanlı askerlerine 13 yıl boyunca eğitim verilen bina, mektebin 1851'de Heybeliada'ya taşınmasının ardından 1853'te "Bahriye Merkez Hastanesi" adıyla yalnızca hastane olarak hizmet vermeye başladı.

Başta Kırım olmak üzere pek çok savaşta yaralı subay, astsubay ve erlerin tedavi edildiği hastane, Birinci Dünya Savaşı sırasında özellikle Çanakkale'den gelen yaralı askerlere şifa dağıttı.

Acemi erlere yatakhane ve kışla olarak hizmet verdi
Tersane ve donanmanın 1929'da, hastanenin ise 1931'de Gölcük'e taşınmasının ardından Kasımpaşa tarafındaki bina Deniz Acemi Erler Talim Taburu'na yatakhane ve kışla olarak hizmet verdi.

Hasköy tarafındaki bina da Deniz Telsiz Okulu'na tahsis edildi, Kuleli bina ise boş kaldı.

Gölcük'te yeterli şartlar sağlanamadığı için 1934'te İstanbul'a dönülmesine karar verildi. Bu süreçte boş kalan kuleli bina yıprandığı için 1937'den 1939'a kadar devam eden kapsamlı bir yenilemeden geçti. Takip eden yıllarda gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda bina içinde tadilat sürdü.

Hastane binaları açısından son yapılanma ise 2003'te Kasımpaşa tarafındaki ameliyathane ve röntgen bölümlerinin yıkılıp yenilenmesi oldu.

Hastanenin binası gibi ismi de çokça değişirken önce Bahriye Mektebi olarak adlandırılan yapı sonra Bahriye Merkez Hastanesi oldu. Yıllarca "Kasımpaşa Deniz Hastanesi" olarak hizmet veren binanın adı 2005'te "Kasımpaşa Asker Hastanesi" olarak değiştirildi.

Er yatakhanesinde ve yemekhanede restorasyon geçen yıl bitti
Sağlık Bakanlığına 2016'da devredilen hastane, eski adı "Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi" olan "Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi"nin ek binası olarak hizmet vermeye başladı.

Kuzey Deniz Saha Komutanlığının karargahı olarak kullanılmak üzere 2021 yılında Milli Savunma Bakanlığınca teslim alınan yaklaşık 20 bin metrekarelik alanda, İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından restorasyon çalışmasına başlandı.

Restorasyonun 1. etabı kapsamında, H blok yapısının, er yatakhane ve yemekhane binası olarak kullanılacak şekilde mimari projeleri hazırlandıktan sonra tadilat ve renovasyonu tamamlanıp, geçen yılın haziran ayında Kuzey Deniz Saha Komutanlığına teslim edildi.

Kuzey Deniz Saha Komutanlığı binası olarak kullanılacak ve parsel alanında bulunan en eski yapı olan D blok ile Karargah Destek Kıtalar Komutanlığı binası olarak kullanılacak, parsel alanında bulunan ikinci eski yapı olan B bloktaki restorasyon çalışmaları ise devam ediyor.

Restorasyonun 2'inci etabında sona yaklaşıldı
Restorasyon sürecine ilişkin soruları yanıtlayan Proje Müdürü Serdar Sarıgül, ilk etapta "H blok" diye tabir ettikleri 300 kişi kapasiteli er yemekhane ve yatakhane binasının, arka tarafta bulunan teknik bina ve bando komutanlığı binası ile trafo alanında çalışmalara başlandığını söyledi.

Sarıgül, "H blok" ile diğer binaların restorasyon projelerinin Kültür Varlıkları Koruma Kuruluna onaylatıldığını, 1 yıllık süre zarfında çalışmaların tamamlanıp askerlerin buraya yerleşmesinin sağlandığını belirtti.

Ana bina olan, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı binası olarak kullanılacak "D blok" yapısının oturumun alanının 2 bin 300 metre olduğunu, 9 bin 100 metrekare kapalı alanı bulunduğunu aktaran Sarıgül, Karargah Destek Kıtalar Komutanlığı binası olarak kullanılacak B blokun ise 3 kattan oluştuğu, oturum alanının 900 metre, kapalı alanının ise 2 bin 700 metre olduğunu anlattı.

Sarıgül, B blokun yanında 19. yüzyılın sonlarında yapıldığı tespit edilen bir hamam olduğunu, buranın da kütüphane veya müze olmasının planlandığını söyledi.

İkinci etap çalışmaları kapsamında Haziran 2023'te D blok yapısının, Mart 2024'te de B blok ve hamam yapısının tadilat restorasyon projelerinin onayının Kültür Varlıkları Koruma Kurulundan alınarak çalışmalarına başlandığına dikkati çeken Sarıgül, "D blok yapısıyla alakalı olarak şu an çalışmalarımız yüzde 95 seviyesinde. B blok ve hamam yapısıyla alakalı olarak çalışmalarımız da şu an yüzde 80 mertebesinde. İmalatlarımız devam ediyor. Normal süremiz 2025 Ekim iken bu yıl sonuna bu alanı komple hazırlayıp Kuzey Deniz Saha Komutanlığına teslim etme gibi bir hedefimiz var. Çalışmalarımız da bu yönde devam ediyor" diye konuştu.

Tağşiş ve sahte olarak üretilen peynirler ekiplerin merceğinde Tağşiş ve sahte olarak üretilen peynirler ekiplerin merceğinde

Sarıgül, Kuzey Deniz Saha Komutanlığının güvenliğini sağlamak adına lumbarağzı binası ile 600 metrekare oturum alanı bulunan, 3 katlı, 50 araç kapasiteli açık ve kapalı otopark inşaatları da ikinci etap kapsamında tamamlandığını bildirdi.

Kapatılan özgün sütun ve başlıklar gün yüzüne çıkarıldı
Restorasyonun proje çalışmasının Kuzey Deniz Saha Komutanlığının kullanım fonksiyonlarına uygun olarak yapıldığını vurgulayan Sarıgül, şöyle devam etti:

"Restorasyona ilk başladığımızda yapı üzerine çok ciddi müdahaleler vardı. Gün yüzünü görmemiş, özgün olan bütün sütunlar, başlıklar, bunların hepsi kapatılmıştı. İlk çalışmalarla beraber bunların hepsini gün ışığına çıkarttık. Restorasyon teknikleriyle bunların onarımlarını gerçekleştirdik. Yapının depreme hazır hale gelebilmesi için de yapı içerisinde yaklaşık 300 ton çelik güçlendirme imalatı oldu. Bununla beraber döşeme güçlendirme imalatlarını yaptık. Güçlendirme anlamında olası bir deprem durumunda yapının deprem karşısında mukavemetini koruması için çalışmalarımızı bu yönde tamamladık."

Sarıgül, D blok yapısının restorasyonunun son aşamasına gelindiğini, şu anda binada kullanım fonksiyonlarına uygun ince işlerin devam ettiğini dile getirdi.

Yapının eski fotoğraflarına bakıldığında cephede çok ciddi bir müdahale olduğunun görüldüğünün altını çizen Sarıgül, "Bu cephede, taş cephenin üzerine sıvalı bir yüzey ve üzerine boya yapılmıştı. Onunla beraber ön cephede balkon ilaveleri mevcuttu. Bu balkon ilavelerini Kurul kararıyla onaylı projemize göre komple söktük. Bununla beraber sıva raspalarını yapıp cephedeki eski özgün taş dokularını tekrar ön plana çıkarttık. Onarılması gereken taşların hepsini değiştirdik. Ecdadımızdan yadigar emanetleri sonraki nesillere aktarmak için Valiliğimizle birlikte üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Editör: Nusret Odabaş