Hüseyin Türkoğlu / Diriliş Postası
11 AYIN sultanı Ramazan’da tutulan orucun sağlıklı bir şekilde ifa edilmesi önemlidir. Peygamber Efendi’mizin (sav) “Oruç tut, sıhhat bul”, “Oruç kalkandır” buyurduğu İslam’ın beş şartından birisi olan oruç, 11 ay boyunca yorulan bedenin dinlenmesi ve kendine gelmesi için önemli bir fırsattır.
Bu vesile ile şunu da ifade etmekte fayda var; Allah Resulü birçok hadisişerifte her zaman az yemek yemeyi, mideyi tıka basa doyurmamayı tavsiye etmektedir.
- GÜNÜN AYETİ
- Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Bilirseniz bu sizin için çok hayırlıdır. (CUMA, 9)
ÇORBA MUTLAKA OLMALI
Bu çerçevede gerek sağlıklı müminlerin gerekse rahatsızlığı olanların Ramazan’da beslenmelerine dikkat etmeleri gerekir.
Orucun her yıl 10 gün ileri gelmesi dolayısıyla yılın bütün aylarında tutulma durumu dikkate alınarak mevsimsel beslenme tercihleri ihmal edilmemelidir. Örneğin uzun yaz aylarında bol sıvı tüketilmesi gerektiği gibi soğuk kış günlerinde de vücuda gerekli enerjiyi verecek yiyecek ve içeceklerin tercih edilmesi önemlidir.
Uzmanlar iftar sofralarında çorbalara mutlaka yer verilmesi gerektiğini ve gerek iftarda gerekse sahurda aşırı yemek yenmemesini tavsiye ediyorlar.
- GÜNÜN HADİSİ
- Sahurun hepsi berekettir. Onu bırakmayın! Velev ki biriniz bir yudum su olsun içsin. Çünkü sahura kalkanlara Allah (cc) ve melekleri salat eylerler. (İBN-İ ABİDİN)
POSALI BESLENME ÖNEMLİ
Vücut için gerekli proteinin sağlanması amacıyla belli aralıklarla da olsa et tüketilmesi, posalı yiyeceklerle beslenme adına sıkça sebze yemekleri yapılması önerilmektedir. Sindirim sisteminin rahatlaması için salata, meyve ve komposto/hoşaf tüketilmesi de olmazsa olmazlardandır.
Her zaman olduğu gibi tam buğday ekmeğinin tercih edilmesi istenir bu ayda da. Ramazan’a has gıdalardan pide tüketilmesi hâlinde de en azından bir diğer öğünde tam buğday ekmeği tercih edilmelidir. Bilhassa iftar açılırken tüketilen hurma, tatlı ihtiyacınızı karşılayabilir ancak yemek sonrası mutlaka tatlı tüketilecekse de sütlü tatlılar tercih edilebilir.
İftar ile sahur sürecinde suyun bolca tüketimi de ihmal edilmemeli, çay ve gazlı içeceklerin su yerine geçmeyeceği akıldan çıkarılmamalıdır. Sahurda da orucun daha rahat tutulması bakımından hafif bir öğün önerilmektedir.
- GÜNÜN DUASI
- Allah’ım! Beni maddi ve manevi bütün kir ve pisliklerden temizle, beni senin emirlerine uyan, sabırlı ve takva üzeri yaşayan kulların arasına kat.
DOKTORUNUZA DANIŞIN
Ciddi sağlık problemleri olan kişilerin ise oruç tutma konusunda doktorları ile istişare etmeleri tavsiye edilmektedir.
Diyabet hastaları, böbrek hastaları, yaşlılar ve hamilelerin oruç tutma kararlarını doktorları ile birlikte vermeleri önem arz eder. Bu durumdaki kimselerin rahatsızlıkları geçtiğinde oruçlarını kaza etmeleri gerekir.
Şayet süreklilik durumu dolayısıyla bu mümkün olmazsa tutamadıkları her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler.
...
Çoban ve elma ağacı
Yaşlı çoban, sürüsünü otlatmak için yaylaya çıktığında tepeye yakın bir elma ağacının altında dinlenir ve eğer mevsimiyse onunla konuşarak:
“Hadi bakalım evladım, bu ihtiyarın elmasını ver artık.” derdi.
Ve bir elma düşerdi en güzelinden, en olgunundan. Yaşlı adam, sedef kakmalı çakısını çıkartarak onu dilimlere ayırır ve küçük bir tas yoğurtla birlikte ekmeğine katık ettikten sonra Kur’an-ı Kerim tilavetine koyulurdu. Yaşlı çoban, yıllar önce diktiği fidanı sık sık sulamış, büyütüp meyvelerini yemeye başlamıştı. Onu bir evlat sevgisiyle okşarken:
“Ver yavrum, derdi. Gönder bakalım bugünkü kısmetimi.”
Ve bir elma düşerdi hiç nazlanmadan, yıllar boyu hiçbir gün aksamadan.
Yaşlı adam, ağacın altında dinlenip namazını kıldığı bir gün yine elmasını istedi. Ancak dallar dolu olmasına rağmen nedense bir şey düşmemişti. Sonra bir daha, bir daha tekrarladı isteğini. Beklediği şey bir türlü gelmiyordu. Yaşlı çoban, gözyaşları yeni doğmuş kuzuların tüylerini andıran beyaz sakalını ıslatırken ağacın altından uzaklaşıp koyunların arasına attı kendini.
Yavrusu, meyve verdiği günden bu yana ilk defa reddediyordu onu. İhtiyar çobanın beli her zamankinden fazla bükülmüş, güçsüz bacakları da vücudunu taşıyamaz olmuştu. Hayvanlarını usulca toplayıp köye doğru yöneldiğinde, aşağıdaki caminin her zamankinden daha nurlu minarelerinden yankılanan ezan sesiyle irkildi birden. Yeniden doğmuştu sanki çoban. Bir şey hatırlamıştı. Çocuklar gibi sevinerek ağacın yanına koştu ve ona şefkatle sarılırken:
“Canım” dedi, hıçkırıp ağlayarak.
“Benim güzel evladım, mis kokulum. Şu unutkan ihtiyarı üzmeden önce neden söylemedin bugünün Ramazan’ın ilk günü olduğunu?”
...
Ahkâm nedir?
Ahkâm, karar ve yargı anlamına gelen ‘hüküm’ kelimesinin çoğul şeklidir. Hükümler, emirler anlamına gelir. Daha geniş manada belli bir konu hakkında konulmuş bulunan kuralların bütününü ifade etmek için kullanılır. Örneğin, İslam dininin getirdiği kuralların bütününe ahkâm-ı şer‘iyye denilir.
...
Kadınlar nasıl itikâf yapar?
Kadınlar camide itikâf yapmaz. Evdeyse şarta bağlıdır. Eğer mescit olarak kullandıkları bir oda varsa o odada itikâfa girebilirler. Buralar onlar için mescit sayılır. İtikâfta yemek hazırlamak, temizlik gibi ev işlerinin hiçbiri yapılmaz. Sadece ibadetle uğraşılır. Abdest gibi zaruri işleri yapmanın mahzuru olmaz. İtikâfa girenin oruçlu olması şarttır. İmkânı olan kadınların evde itikâfa girmeleri, sünneti ihya etme sevabına kavuşmaları bakımından önemlidir
