Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız'ın BM'de düzenlediği basın toplantısına, ortak mektuba destek olan 52 ülke ve 2 uluslararası örgütün temsilcileri de katıldı.
Tüm destekçiler adına konuşan Yıldız, "Bu girişim, Gazze, işgal altındaki Filistin toprakları, Lübnan ve genel olarak Orta Doğu'daki uluslararası hukukun açık ihlallerinden duyduğumuz endişeyi yansıtmaktadır" dedi.
Sivillerin korunması, uluslararası hukuka yönelik ilave ihlallerin gerçekleşmesi, yasa dışı işgal ve saldırılara karşı ortak tutum içinde olduklarını kaydeden Yıldız, "Ortak mektubumuzda, İsrail'e silah, mühimmat ve ilgili teçhizatın tedarikini veya sevkiyatını durdurmaya dönük tedbir alınmasını talep ettik" ifadelerini kullandı.
"Kalıcı ve adil barış için adım atılması sadece yasal değil ahlaki zorunluluk"
Büyükelçi Yıldız, özellikle kadın ve çocukları etkileyen ve artmaya devam eden sivil can kaybının kabul edilemez olduğunun altını çizerek, bu korkunç acıyı sonlandırmak ve daha da fazla bölgesel istikrarsızlığı engellemek için acilen adım atılması gerektiğini kaydetti.
Tüm üye ülkelere uluslararası hukuk uyarınca yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunan Yıldız, BM Güvenlik Konseyi'nin de barışı koruma ve muhafaza etme görevini yerine getirmesi talebini yineledi.
Yıldız, kapsamlı ateşkes, kalıcı ve adil barış için adım atılmasının sadece yasal değil aynı zamanda ahlaki bir zorunluluk olduğunu dile getirdi.
BM'nin de bu süreçte ciddi eleştirilere maruz kaldığına işaret eden Yıldız, "BM Güvenlik Konseyi, BM Genel Kurulu ve BM Genel Sekreteri, ateşkes sağlamak ve BM'yi kurtarmak için daha yaratıcı ve proaktif yollar bulabilir" diye konuştu.
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur ise ortak mektuba destek veren tüm ülkelere teşekkürlerini iletti.
İsrail'in yasa dışı işgalinin sonlandırılması için ülkelerin işgalin uzatması ve büyütmesine imkan sağlayan araçları sağlamaması gerektiğine işaret eden Mansur, "Bu ortak mektup, BM Genel Kurulu'nda çok sayıda ülkenin de talep ettiğini yerine getirmek için somut ve çok önemli bir adım" değerlendirmesinde bulundu.
Mansur, üye ülkelerin ulusal kapasiteleri uyarınca da yükümlülükleri bulunduğunu dile getirdi.
