DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, 31 Mart seçimlerinden sonra ‘ana muhalefet’ olmaya talip olduklarını söyledi. Mahallî İdareler Oylaması’ndan sonra da Aksakal, 2023’teki seçimlerde de ‘iktidar partisi’ olacaklarını iddia etti. Aksakal, Diriliş Postası Gazetesi’ne gündeme dair çok çarpıcı ifadeler kullanırken; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun acz içinde olduğunu kaydetti. CHP yönetiminin kendilerini hedef alan açıklamalarını, “İflasın ilanı” olarak değerlendiren Aksakal, Türkiye’deki ‘sol yelpaze’ için umut olduklarını kaydetti. Aksakal, CHP’nin sol kesimdeki insanları boynu bükük bıraktığını, sağ partilerin alternatifi olarak son dört seçimdir yine ‘sağ adayları’ görerek, bitişlerini açıkladıklarını vurguladı. Aksakal, DSP’nin varlığının herkeste bir ümit teşkil ettiğini anlattı.
“ERDOĞAN’A SAYGILIYIZ”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, sizin için ‘Erdoğan’a göz kırpan adam’ diyor. Bunu nasıl yorumlamak gerekir? “Korku dağları almış” diyenler var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Özgür Bey’in sözleri doğru değil, şık değil. Bir de Sayın Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı’dır. Kendisiyle ‘Cumhurbaşkanı’ sıfatı dolayısıyla her zaman görüşürüz. Bunda abes bir durum zaten yok. Ancak kimseye de göz kırpmıyoruz. Siyasetin gereğini yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’na da saygı duyuyoruz. Kurucu genel başkanınız Bülent Ecevit ve Mustafa Kemal’in kemiklerini sızlattığınıza dair suçlamalar da var. CHP’den DSP’ye geçişlerin neresinde bir ‘vefasızlık’ olabilir? Demokratik Sol Parti’nin ve genel başkanımız Bülent Ecevit’in değerlerine sahip çıkıyoruz. Bunu iddia sahibi olarak kendilerine sormanız lazım. Ne içiyorlar, bilmiyorum. Bunlara ne içirdiklerini merak ediyorum. Kendileri, “Biz 1930’ların CHP’si değiliz” diyorlar. “Arşivler açılsın” diyerek de Atatürk’ü tartışmaya açıyorlar. Sivas’ta, Dersim’de olanları yaşatanlar ile kol kola giriyorlar. Madımak’takilerin kemiklerini sızlatanlar aslında bir acz içinde…
“ANA MUHALEFET OLMAYA TALİBİZ”
CHP’nin 9 yılda 9 seçim kaybettiğini hatırlatmıştınız. “Sol kesim” için neler söylersiniz?
Acı bir tebessüm ile CHP’nin içinde bulunduğu duruma bakıyorum. Halkımıza her zaman doğruları söylemek zorundayız. CHP’nin adaylık ilişkileri, açıklamaları, yaptıkları tamamen kara komedi… Biz, 31 Mart’tan sonra ‘ana muhalefet partisi’ olmaya talibiz. 2023’ten sonra ise devlet yönetimi için kendimizi hazırlıyoruz. Elbette isteriz ki; herkes ‘Atatürkçü’ olsun. Ama ‘sağ oyları’ da kazanalım isteriz. İnsanlara hizmet yolunda, sağ sol ayrımı yapamayız. Herkesten destek bekliyoruz.
DSP’yi AK Parti’nin ‘imdat butonu’ olarak yorumlayanlara bir cevabınız olacak mı?
Bize gölge etmesinler yeter! AK Parti’yi iktidar yapan DSP değil ki… Ülkücüleri, dincileri, cemaatçileri, “solcu” diyerek aday gösteren de biz değiliz. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ‘cumhurbaşkanı adayı’ olarak açıklayan da DSP olmadı. 12 Eylül’ün öncesindeki faşistler, Madımak’ın failleri ile kol kola dolaşan, onları Meclis’e taşıyanlar da bizim grubumuz değil. Bunların ne çizgisi belli ne de istikametleri… Omurgasız bir siyaset yürütüyorlar.
“AGRESİFLİK BİTİŞTİR”
İyi Parti’ye ‘demokrasi’ kılıfı içinde, kendi iradesi dışında 15 milletvekili gönderildiğini hatırlattınız. Dolayısıyla DSP’ye yönelik eleştirilerin haklılık payı ortadan kalkıyor mu?
CHP ile HDP – Kandil ilişkisi, CHP ile FETÖ – Pensilvanya ilişkisi benim iddialarım değil. Talimat alındığı, strateji yapıldığı, gizli bir merkez tarafından yönetildiği hep başkaları tarafından söylendi, konuşuldu, tartışıldı. Ben şimdi soruyorum; “AK Parti’ye seçimleri kazandıran kim?” 15 gün için 15 milletvekili ödünç verecek, ‘Her evden bir oy’ kampanyası yapacaksın, “imdat butonu” gibi yakışıksız ifadeler ile bir de bana saldıracaksın. Bunlar hem çapsız, hem itici, hem kavgacı, hem de çıkarcı… Saldırganlıkları aslında iflasın ilanıdır! DSP’nin yükselişine mi tahammül edilemiyor? Öyle değil mi? Sözleri, agresiflikleri bitişlerinin işareti değil mi? ‘Cemaatçi, ülkücü, dinci’ adaylar yüzünden 31 Mart’tan sonra yok olacağı konuşulan bir parti… Mesela İstanbul ve Ankara adaylarına baksanıza; CHP’nin kimliğiyle ne ilgisi var. Neyse ki; DSP var. Adaylarımız ile yurttaşlarımıza ümit olduk.
“İTTİFAK TEKLİFİ YALAN, İFTİRADIR”
Kemal Kılıçdaroğlu, “İttifak teklifi götürdük, kabul etmediler” dedi. Kabul etmek zorunda mıydınız ki? Bu niye yüz kızartıcı bir şey olarak anılıyor efendim?
Öncelikle sağcılar ile uzlaşan, solcular ile buzlaşanların bir maliyet ödemesi gerekiyor. Dahası, bize herhangi bir ittifak teklifi gelmedi. Samimi değiller, yalan söylüyorlar. Burada yapmak istedikleri çok açık… CHP yönetimi kendi tabanını konsolide etmeye çalışıyor. ‘İttifak önerdik, kabul edilmedi’ diye bir şey söz konusu değil. Dağılan seçmenleri, bir arada tutmak istiyorlar. Ama yapamayacaklar. Çünkü insanlar gerçekleri görüyor artık. Belki ileride DSP olarak CHP’yle bir işbirliği yapmak istersek, teklif ederiz, oturur konuşuruz.
31 Mart seçimlerine girmenizi bir ‘proje’ olarak gören CHP’lilere katılıyor musunuz?
İstikameti belli olmayanlar, çizgisi kaymışlar bizi tartışamaz. Önce kendilerine çekidüzen versinler. Çünkü CHP Yönetimi’ni de ‘proje’ diye gösteren deliller konuşulmuştu. Türkiye’nin yeni bir siyaset ihtiyacı vardı. DSP olarak herkeste bir heyecan uyandırdık. CHP’ye baksanıza, dağılmış bir partidir. ‘Olağanüstü kurultay’ isteyenler, sonuçları bekliyor.
“Oylar kimseye miras kalmadı”
CHP’nin birçok yerde aday açıklamamasını, aday açıkladığı bazı yerlerde de başka partilerin isimleri ile seçime girmesini nasıl görmek gerekir? CHP’yi yönetenler büyük bir yanılgı içindeler. Toplumun oylarını garanti görüyorlar. Sanki adayları çektikleri yerlerde ‘ittifak’ kurduklarını veya “kimliksiz” aday açıkladıkları yerlerde de insanlar CHP’yi desteklemek zorundaymış gibi… Milletin oyları, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ipoteğinde mi? Bu oylar, babadan miras mı ki; istedikleri gibi tasarruf ediyorlar? Biz de DSP olarak tam da bu yüzden vatandaşlarımıza, demokrasinin gereğiyle seçenek vaat ediyoruz.
OYLARI BÖLENLERLE İTTİFAKLAR MALÛM
“Oyları böldüğünüz” sözleri için bir değerlendirmeniz olacak mı?
Biz, ‘başkaları gibi’ dün kurulmuş bir parti değiliz. Oyları bölenlerle ittifak kuranlar malûm. Demokratik Sol Parti, 17 yıldır Türk siyaseti içindedir. Bizim ilk hedefimiz, Cumhuriyet değerlerini yeniden yurttaşlarımıza kazandırmak olacak. Bunlar karalama, toplum önünde itibar suikastliği… İki ittifak var ortada, adaylara bakıyorsunuz; hepsi ‘sağ kesim’ isimler… Burada bölecek bir şey yok. Biz alternatif olarak ortaya çıktık. Halihazırda bir sol parti yoktu.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
31 Mart Seçimleri, iktidardakilerin karşısına gerçek bir muhalefet partisi çıkaracaktır. Sandıktan çok güçlü olarak çıkacağız. Şişli’yi, Avcılar’ı, Kadıköy’ü, Bakırköy’ü ve Silivri’yi kazanacağız. Görecekler… Dolayısıyla kazanmış bir parti oy bölmüş sayılmaz. Demokrasidir bu… CHP’nin korkusu, kaybetmektir. İktidardakilerin kazanması endişesi taşımıyorlar. Öyle olsa CHP de, iktidar partisi karşısında bizi desteklerdi.