Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde toplanan AK Parti Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı sona erdi.

AK Parti Sözcüsü Çelik'in toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Çelik, "Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması gerekir. Sivil anayasaya ihtiyaç vardır" dedi. Çelik, İsrail'in ordusunun katlettiği Ayşenur Ezgi Eygi için ise, "Değerli kardeşimiz, şehidimiz Ayşenur Ezgi Eygi'yi dualarla uğurladık. Allah rahmet eylesin. İsrail güçleri bu kardeşimizi doğrudan hedef alarak öldürmüştür." ifadelerini kullandı.

Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde: 

(Almanya'da iki gurbetçinin ölümü) Almanya'da bir şehirde çıkan yangında 2 vatandaşımızın hayatını kaybettiğini öğrendik. Allah'tan rahmet diliyoruz. Gurbetteki vatandaşlarımıza baş sağlığı diliyoruz. Bu konuyu yakından takip ettiğimizi bilmenizi isterim.

Toplantımızda teşkilat başkanlığımız, medya ve arge başkanlıklarımız sunum yaptı. Takvim işlemeye başladı.

İsrail’den Lübnan'a 2. siber saldırı! İsrail’den Lübnan'a 2. siber saldırı!

Geçtiğimiz günlerde 12 Eylül darbesinin yıl dönümüydü. 44. yılında bu darbenin Türkiye'ye verdiği zararları konuşmaya devam ediyoruz. 12 Eylül darbesi sivil siyaseti baltaladı. Darbelerin ülkemize verdiği zararları hala konuşuyoruz. 12 Eylül darbesi Türkiye'ye büyük zarar verdi. Darbeler, demokrasinin üstünlüğünü gasbetti. Darbe anayasasından kurtulmalıyız, bu gelecek nesillere borcumuzdur. Sivil anayasa zorunluluktur. Hem sağdan hem soldan çeşitli kesimlerden herkes bu anayasanın değişmesi gerektiğini net bir şekilde ifade ediyor.

'SİVİL ANAYASA' AÇIKLAMASI

Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulması gerekir. Sivil anayasaya ihtiyaç vardır. 19 kez değiştirildi. Tabiri caizse yamalı bir bohçaya döndü. Türkiye'nin önünde engel olmaya devam etmektedir.

Bunun gelecek nesillere borcumuz olmasıdır. Hem sağdan hem soldan çeşitli kesimlerden herkes bu anayasanın değişmesi gerektiğini net bir şekilde ifade ediyor. 

Birçok maddede değişiklik olmasına rağmen görülüyor ki sivil bir gözle yapılmış, anayasal düzeni korumak, özgürlükleri korumak için bir sivil anayasa zorunluluktur. Demokrasideki samimiyet bu hazırlığa destek vermektir. Sistemi kilitleyen tutumların taktik manevralar gibi öne sürülüyor.

TÜRKİYE BULUŞMALARI

Teşkilat başkanlığımızın Türkiye Buluşmaları adı altında bu hafta itibariyle başladı. MYK, MKYK; milletvekillerinden birçok arkadaşımız sahaya indiler. Buradan bütün AK Parti teşkilatlarındaki kardeşlerimize, arkadaşlarımıza şükranlarımızı iletiyoruz. Teşkilatlarımız göz bebeğimizdir. Hepimiz teşkilatlarımızın üzerine titreriz. İnşa edilen siyasetin ana taşıyıcıdır. Teşkilatımızın yaptığı çalışmalar müreffeh geleceğe, demokrasiye en önemli katkıyı sağlamaktadır. Sivil siyasetin üstünlüğü teşkilat ve vatandaşlarımız arasında bağ ile mümkündür. Siyaset milletten devlete yapılan bir süreçtir.

CHP'NİN TUTARSIZ SİYASETİ

CHP'deki savrulmaların vatandaş tarafından elinin tersi ile yitildiği görülmektedir. Helalleşmeden normalleşmeye normalleşmeden vatandaşa hakaret edene desteğe gelindi. Türkiye'yi Türkiye Yüzyılı'na götürecek olan AK Parti'dir.

'31 MART SEÇİMLERİNİN ARDINDAN AK PARTİ GERİDE KALDI' TARTIŞMALARI

Bunun geldiği noktada son zamanlarda 31 Mart seçimlerinden sonra AK Parti'nin geride kaldığı CHP'nin öne geçtiği gibisinden bir takım spekülasyonlar yapılıyordu. Artık CHP açısından böyle bir durumun olmadığı. CHP'deki gelgit siyasetinin vatandaşımız tarafından elinin tersiyle itilip, siyasetin gerçek mecrasının AK Parti'de gerçekleştirdiğini göstermektedir.

Kemal Bey zamanındaki helalleşme, Özgür Bey zamanındaki normalleşme en son geldi cumhura hakaret edenleri himaye etmeye dönüştü. Vatandaşımız bunun notunu vermektedir. Tutarlılık olmadığı zaman bundan netice alınması mümkün değildir. Sivil siyasetin en büyük adresi, demokrasinin taşıyıcısı AK Parti ve Cumhur İttifakı'nda yoğunlaşmaktadır. 

AYŞENUR EZGİ EYGİ'Yİ İSRAİL ÖLDÜRDÜ

Değerli kardeşimiz, şehidimiz Ayşenur Ezgi Eygi'yi dualarla uğurladık. Allah rahmet eylesin. İsrail güçleri bu kardeşimizi doğrudan hedef alarak öldürmüştür.

Bir çifte standart da burada görüyoruz. Bazı basın kurumları Ayşenur kardeşimizden bahsederken, başka bir coğrafyada yaptığı kariyer çerçevesinde rahatça yer alacak iken, bu katliam karşısında Ayşenur'la haber yaparken militan diyorlar.

Bunlar barışı, adaleti savunan herkese militan derler. Bunların ruhları kirlenmiştir, akılları kirlenmiştir. Yegane amaçları insanlığı daha büyük kaosun içerisine sokmaktır. Kendileri ile ufacık iş sözkonusu olduğunda dünyanın en önemli meselesi haline getirirler. Bunun bir de alt payandaları ve destekçileri var. Onlar da Ayşenur kardeşimizi kimin öldürdüğünü belirtmeden öldürüldü diye geçiyorlar. Kim, niye öldürdü? Bütün bunları yazmıyorlar. Orada katliam makinasını savunmaya dönük şu var. Birtakım haberlerde maalesef Türkiye'de de yaptılar. İsrail'deki katliam şebekesinin 40 binden fazla insanı katletmiş olan bu şebekenin istemeden ve doğrudan olmayan şekilde bu eyleme imza attığını neye göre söylüyorlar?

'DENDİAS TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALIYOR'

Miçotakis ile cumhurbaşkanımızın görüşmesinde diyalog kapısı açılmıştı. Bütün bu yaklaşım sürdürülmeye çalışılırken Yunanistan içindeki radikal unsurlar bu diyaloğu sabote etmek için elinden geleni yapıyor. Bir provokatör olan Dendias haddini aşan açıklamalar yaptı. Meis adasına giderek oradan Doğu Akdeniz'deki silahlanmayı nasıl genişleteceklerini açıklayan sözler söyledi ve Türkiye'yi hedef aldı. Dendias'ın bu açıklaması diyalog istemeyen bir açıklama. Bu Miçotakis'in diyaloğu sürdürelim açıklamasının tam zıddına Dendias Miçotakis'in ifadelerini hedef alıyor. Türkiye üzerinden kendi başbakanına bir şeyler söylüyor. Bu Yunanistan hükümetinin bir problemidir.

Anayasanın 4 maddesiyle ilgili herhangi bir tartışma söz konusu değil.

Kaynak: Haber Merkezi