FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Kartaltepe Kışlası’nın albay rütbesiyle komutanı olan Ala, çıkan çatışmada vücuduna sekiz kurşun isabet etmesine rağmen kahramanca direniş göstererek kışlasını darbe yanlısı askerlere teslim etmedi. Darbecilere karşı koyarken bacağından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurulan, karaciğeri hasar gören, parmağı kopan, dalağı delinen, kaburgaları kırılan Ala, darbe girişimine karşı gösterdiği yararlılık dolayısıyla Devlet Övünç Madalyası ile taltif edildi.
“GAZİ TÜMGENERAL HÂLÂ GÖREVDE”
Darbe girişimi sonrasında tuğgeneralliğe terfi eden, daha sonra Millî Savunma Bakanlığı ASAL Genel Müdürlüğü’ne atanan Ala, tümgeneral rütbesiyle Samsun Sahra Sıhhiye Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı’nın yanı sıra Garnizon Komutanı olarak görevini sürdürüyor. O gece yaşadıklarını tek tek sıralayan Ala, yaklaşık iki ay hastanede tedavi gördüğünü, ilk müdahalede bulunan doktor sayesinde hayatta kaldığını vurgulayarak, hastanede bulunduğu sırada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonla aradığını ve birkaç dakika konuştuklarını söyledi.
“BAŞKOMUTAN SAKLANMADI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gece 02.00’de aramasının hayatında yaşadığı en önemli olay olduğunu belirten Ala, “Bu, vefanın göstergesidir. Askerlikte şöyle bir deyim vardır, ‘Eğer komutan taşın arkasına saklanırsa ordusu dağın arkasına saklanır.’ O günkü başkomutan kim? Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Taşın arkasına saklanmadı. Çıktı televizyondan, ‘Ey milletim görev sizin.’ dedi. Ordu kimdi o gün? Millet. Onlar da dışarıya çıktı. Düşmana gerekli cevabı verdi. Ondan sonra da iyileştik elhamdülillah.” ifadelerini kullandı. Ala, ilk ateş edildiğinde cebindeki cep telefonunun parçalandığını, cüzdanının hasar aldığını, bu sayede ayakta kaldığını dile getirerek şunları kaydetti:
“UNUTTURMAMAMIZ LAZIM”
“O gece söylenecek sözler 251 şehit ve 2 bin 193 gazi tarafından yeterince söylendi. Yüce Allah bir daha böyle bir olayı bu millete yaşatmasın. Yaşatacakları da perişan etsin. 15 Temmuz’u unutturmamamız lazım. Gençlerimize unutturmamak için bunun gerçek bir ölüm kalım, yaşam meselesi olduğunu anlatmamız lazım. Tarih tekerrürden ibarettir. Gazi Atatürk başkomutanımıza ve silah arkadaşlarına, onun nezdinde bu ülke için terini dahi dökmüş tüm insanlara, şehitlerimize, gazilerimize Rabb’imden rahmet diliyorum. Hayatta kalanlara da yüce Allah’ım sağlık, sıhhat ve huzur versin.”