Bakan Göktaş, Necmettin Erbakan Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, aile yapısının korunması ve güçlendirilmesi konusunun toplumsal refah ve huzur açısından hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Aile kurumunun günümüzdeki tehditlerle karşı karşıya olduğunu ifade eden Göktaş, demografik dönüşümler ve sosyal değişimlerin aile yapısını olumsuz etkilediğini belirtti.
Türkiye'deki Doğurganlık Oranı ve Sorunlar
Göktaş, 2023 yılında Türkiye’nin doğurganlık oranının ülke tarihinin en düşük seviyesi olan 1,51’e düştüğünü, bu oranın nüfusun kendini yenileyebilmesi için gerekli olan 2,1 seviyesinin altında kaldığını kaydetti. Bu durumun, Türkiye'nin Batı Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında çocuk sahibi olma açısından geride kalmasına neden olduğunu belirtti.
Bakan, aile politikaları ve nüfus dinamikleri açısından Türkiye’nin çok ciddi bir alarm durumunda olduğunu, bu durumun sosyal politikaların etkili bir şekilde hayata geçirilmesini zorunlu kıldığını ifade etti.
Aile ve Nüfus Politikasında Yenilikler
Göktaş, oluşturulacak Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu’nun işleyişinin temel hedefinin, aile ve nüfus politikalarının bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi ve hukuksal düzenlemelerin yapılması olduğunu açıkladı. Ayrıca, Aile Enstitüsü kurulacağını ve aile dostu iş yeri standartlarının geliştirilmesini hedeflediklerini belirtti.
Aileyi tehdit eden unsurların başında şiddet, cinsiyetsizleşme ve zararlı alışkanlıkların geldiğini ifade eden Göktaş, bu konularda mücadele etmenin önemine dikkat çekti.
Uluslararası İşbirliği ve Diplomasinin Önemi
Bakan Göktaş, aile konusundaki çalışmaların uluslararası düzeyde de etkinliğini artırdıklarını belirterek, Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında gerçekleştirilen Sosyal Politika Bakanlar Toplantısı’na ve Birleşmiş Milletler Ailenin Dostları Grubuna katılımın önemine değindi. Bu katılımın, Türkiye’nin aile yapısını koruma konusundaki kararlılığının uluslararası bir yansıması olduğunu ifade etti.
Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu’nun oluşturulması, Türkiye’nin nüfus dinamiklerini güçlendirmek ve aile yapısını korumak adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Aile ve sosyal politikaların bir arada ele alınarak yürütülmesi, toplumsal refah ve huzurun artırılması hedefiyle gerçekleştirilen bu çalışmaların, Türkiye’nin geleceği için kritik öneme sahip olduğu vurgulanmaktadır.