Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, körfezdeki atık su kaynaklı amonyak seviyesinin normalin çok üzerinde olduğunu açıkladı. Bu durumun, hem evsel hem de endüstriyel atıkların doğrudan denize karıştığını gösterdiğini belirtti. Aşırı amonyak miktarının balıklar üzerinde zehirleyici etkisi olduğu ve koku problemini tetiklediği bildirildi.
Alg Patlamaları ve Oksijen Eksikliği
Deniz Bilimleri uzmanı Prof. Dr. Şükrü Turan Beşiktepe, İzmir Körfezi'nde oksijen seviyesinin düşük olduğunu, bu durumun özellikle yaz sonu ve sonbahar başında alg patlamalarını ve balık ölümlerini tetiklediğini şu sözlerle ifade etti:
"Önceki yıllarda küçük ölçekte zararlı ve renkli alg patlamaları yaşanıyordu, bunlar balık ölümlerine neden olmuyordu. Oradan edindiğim deneyimle söyleyebilirim ki bu 2 ay sürecek bir süreç, eylül ayında da bunu göreceğiz. Suların soğumasını ve sistemin dengeye gelmesini beklememiz gerekecek. Maalesef geçmiş yıllarda bu oldu ama bu sene çok daha şiddetli olduğu için biz bunu gördük."
Kuruyan Dereler ve Ekolojik Denge
Beşiktepe, İzmir Körfezi'nin yapısının bir haliç olduğunu, ancak derelerden su akışının kuruması nedeniyle körfezin ekolojik işleyişinin bozulduğunu belirtti. Körfeze su taşıyan 20'den fazla derenin kuruması nedeniyle bu sorunun daha da kötüleştiğini, yağışların yetersiz kalması durumunda önümüzdeki yıllarda da bu sorunun devam edebileceğini dile getirdi.
Balık Tüketimindeki Tehlike
Aşırı amonyak ve düşük oksijen seviyeleri balık ölümlerini tetikleyen en önemli faktörler olarak öne çıkıyor. Beşiktepe, körfezdeki balıkların toksik madde birikimine maruz kalabileceğini ve bu balıkların tüketilmesinin insan sağlığı açısından ciddi riskler oluşturabileceğini vurguladı.
