Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) hain darbe girişimini önceden bildikleri iddiası ile “anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Ahmet Altan’ın da içlerinde bulunduğu 6 sanığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden yargılandığı davada, sanıkların savunmalarını verme işlemleri devam ediyor.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ndeki büyük salonda gerçekleşen duruşmada, tutuklu sanıklar Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı, Ahmet Altan, Yakup Şimşek, Nazlı Ilıcak ile tutuksuz sanık Mehmet Altan yer aldı.

DARBE KARŞITI YAZILAR YAZDIM

Devam eden duruşmada savunmalarını yapan tutuklu sanık Nazlı Ilıcak, ilk derece mahkemesi sürecinde pek çok delil sunduğunu, fakat bunlara gerekçeli kararda yer almadığını gördüğünü söyledi. Ilıcak, 15 Temmuz’u, 16 Temmuz’a bağlayan gecede çok sayıda attığı darbe karşıtı tweeti belge olarak ibraz ettiğini, o gece ‘darbe böyle olmaz, sonu hüsrandır memleketime yazık’ biçiminde çok sayıda tweet attığını söyledi. Tayyip Erdoğan’ı sevmeseniz bile böyle bir kalkışmanın ülkeye zarar verdiğini yazdığını ifade eden Ilıcak, darbeden 2 ay önce darbe karşıtı yazı yazığını, bahsettiği delillerin arasında sunduğunu dile getirdi.

BABAM DA YASSIADA’DA YATTI

Darbeye karşı olduğunu savunan Ilıcak, babasının Yassıada’da yattığını dolayısıyla darbenin en nefret ettiğim konu olduğunu söyleyen Nazlı Ilıcak, zamanında kendisine asker düşmanı dendiğini ama asker düşmanı olmadığını, askeri darbelere ve müdahalelere her zaman karşı olduğunu, hukukun üstünlüğünü savunduğunu vurguladı.

Zekeriya Öz ile röportaj yaptığı esnada çekilen kar topu fotoğrafıyla alakalı da konuşan Ilıcak, Zekeriya Öz’ün o tarihlerde terör örgütü üyesi olarak bilinmediğini, HSYK tarafından görevinden uzaklaştırılmış olduğunu uzaklaştırılma sebebinin Dubai’de Ali Ağaoğlu tarafından finanse edilmesi olduğunu ifade etti. Zekeriya Öz’ün, Odatv operasyonunu yaptığı dönemde Adalet Bakanı olan Sadullah Ergin’i aradığını belirten Ilıcak, Öz hakkında HSYK’da çeşitli soruşturma taleplerinin olduğunu, niçin bunların önünün açılmadığını sorduğunu, daha sonra da ‘Zekeriya Öz’e soruşturma açılamaz mı?’ diye yazı yazdığını dile getirdi.

FUATAVNİ TWEETLERİNİ BİLGİ AMAÇLI PAYLAŞTIM

Zekeriya Öz ile gazetecilik faaliyetim haricinde hiçbir alakam yok diyen Nazlı Ilıcak, Fuatavni gibi hesapları başkaları ile paylaşmış olabileceğini fakat söz konusu hesapların FETÖ’cü diye bilinen hesaplar olmadığını, o zamanlar Fuatavni hesabının kimliği hakkında çok fazla tartışma olduğunu dile getirdi.  Paylaştıklarının kendi düşünceleri olmadığını, bilgi amaçlı olduğunu Twitter hesabına da yazdığını vurguladı.

42 yıllık gazeteci olduğunu ancak ne bir cemaat yapısı içinde ne de onun içindeki bir gazetede çalışmadığını söyleyen Ilıcak, 2013 yılının sonuna kadar Sabah Gazetesi’nde çalıştığını, işine son verildiği için iş aradığını, Bugün Gazetesi ve Zaman Gazetesi’nden teklif geldiği zaman hiç düşünmeden bir iş adamına ait olan Bugün Gazetesi’ni tercih ettiğini söyledi. Akın İpek’in o zaman terör örgütü üyesi olmadığını, serbestçe dolaştığını ifade eden Ilıcak, İpek’i sempatizan olarak bildiğini 1,5 yıl orada çalıştığını 2 yıldır da cezaevinde olduğunu ve FETÖ ile uzaktan, yakından ilişkisi olmadığı aktardı.

“ALDANDIĞIMI BUGÜN İTİRAF EDİYORUM”

Tutuklu sanık Nazlı Ilıcak, 15 Temmuz’un ardından asker içerisindeki yapılanmayı fark ettiğini, gerçeği 15 Temmuz öncesinde fark edemediğini, cemaatin kriminal yüzünü 15 Temmuz sonrası gördüğünü sebebinin de FETÖ’nün sinsi bir örgüt olması diyen Ilıcak, güzel okullar, tatlı kelam, güler yüz, fakir fukaraya yardım gibi dini faaliyetlerin kendini cezbettiğini, Tercüman gazetesinden gelen muhafazakar geçmişinin olduğunu, başörtüsü davalarında her zaman en büyük mücadeleyi verdiği için aynı zihniyette olduklarını zannettiğini söyleyen Nazlı Ilıcak, “Aldandığımı bugün itiraf ediyorum.” dedi.

Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Altan kararının kendisi için de emsal teşkil ettiğini belirten Ilıcak, şunları söyledi:

“Benim de yaptığım gazetecilik faaliyetinden ibarettir. Ben öncelikle beraatimi talep ediyorum. Kendimi suçlu görmüyorum. Eğer beni beraat ettirmeyi düşünmüyorsanız tahliyemi talep ediyorum. Bugüne kadar savunmalarımda yaşımı ileri sürmemeye gayret ettim. Fakat şunu itiraf edeyim ki ben artık gerçekten çok yoruldum. 74 yaşındayım. 42 yıllık bir gazeteciyim. Cumhuriyet tarihinde 70 yaşın üzerinde 2 yıl yatan gazeteci yok. Ben 2 senedir hiçbir suçum olmamasına rağmen yatıyorum. Adli kontrolle de istenen amaca ulaşılabilir. Ben hiçbir zaman kaçamam. Darbe olduğunda kimi gazeteler ‘FETÖ’cü militanların kaçış planı’ diye bizim ismimizi koymuş. Kaçmayı hiçbir zaman düşünmedim, kendime yakıştırmam.”

Savunmasını yaptığı sırada sık sık ağlayan Ilıcak, tutuklu sanık Fevzi Yazıcı hakkında hiçbir fikri olmadığını bir reklam filminden sorumlu tutulduğunu iddia ettiğini, söz konusu reklama ilişkin hiçbir bilgisinin olamadığını, o dönemde Zaman Gazetesi’nin görsel yönetmeni olduğunu, reklam filmi çekmediğini söyledi. Ardından duruşmaya, ara verildi.

Editör: TE Bilisim