Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sanayi kuruluşlarından SEKA Kağıt Fabrikası’nın 140 yıllık zarf makinesi adeta zamana meydan okuyor.

Temeli 1934 yılında atılan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sanayi kuruluşlarından biri olan SEKA Kağıt Fabrikası, restore edilmesinin ardından 2016 yılında müze olarak hizmete açıldı. Kağıt üretim sürecinde kullanılan makine ve teçhizatların sergilendiği müzede, 1884 yılında Almanya’da üretilen tarihi zarf üretim makinesi dikkat çekiyor. Matbaa bölümünde sergilenen bu özel makine, tek mil üzerinden aldığı güçle tüm parçalarını çalıştırıyor.

Özellikle zarf üretimi ve katlama işlemleri için kullanılan bu makine, farklı boyut ve türde zarfları kesip katlıyor, yapıştırıyor ve baskı yapabiliyor. 140 yaşındaki makine, bu özellikleriyle dönemin mühendislik dehasını yansıtıyor.

SEKA Kağıt Fabrikası’nda uzun yıllar görev yapan ve fabrikanın müze haline dönüşümüne katkı sunan emekli işçi Şaban Günay, makinenin hikayesini ve fabrikanın o dönemdeki üretim sürecini anlattı.

1972’de SEKA bünyesinde kurulan çıraklık okulunda eğitim aldığını belirten Günay, 1975’da işçi olarak çalışmaya başladığını ifade ederek, "Emekli olana kadar matbaanın her bölümünde çalıştım ve en son usta başı olarak görev yaptım. Zamanla fabrikanın bölümleri kısım kısım kapandı" dedi.

"Bazı makineler hala çalışıyor"

Müzenin kuruluş sürecinde de görev aldığını belirten Günay, "Seka Kağıt Müzesi yetkilileri talepte bulunduğunda her zaman yardıma geliyoruz. Makinelerin bakımlarını yapıyoruz. Müzede bulunan 3-4 makine hala çalışır durumda. Ben makinelerin özelliklerini biliyorum. Bakımlarını yaparak, daha iyi bir sergi sağlıyoruz" diye konuştu.

140 yıllık

Şaban Günay, müzedeki eserler arasında dikkat çekici özelliğe sahip zarf makinesinin 1884 yılında üretildiği bilgisini vererek, "Almanya’da üretildi. Biz çalışırken bazı müzelerden talip olanlar oldu. Fabrikanın zarf ihtiyacını karşıladığı için veremedik ama kendi müzemize nasipmiş. El birliğiyle kurduğumuz Seka Kağıt Müzesinde sergileniyor. Makinenin en büyük özelliği üzerinde görmüş olduğunuz tüm hareketleri tek milden alması. Tüm gücünü altında bulunan milden alıyor" şeklinde konuştu.

"Müzede hatıralar yaşatılıyor"

Kültür Merkezlerinin Önemi: Şehirlerde Sanat Etkinliklerinin Artışı Kültür Merkezlerinin Önemi: Şehirlerde Sanat Etkinliklerinin Artışı

Müzede sadece SEKA Kağıt Fabrikası’nda kullanılan makine ve teçhizatların sergilenmediğini, aynı zamanda emek veren işçilerin hatıralarının yaşatıldığına dikkat çeken Şaban Günay, "Emekli olan arkadaşlarımın hatıralarının yaşatılması, onların çocuklarının, aile üyelerinin hazırladığımız müzeye gelmeler, tanık olmaları, hatıraları yaşatmaları çok güzel. Zaten bu çalışmalar onlar için yapıldı. İhmal etmesinler, müzemizi ziyaret etsinler" ifadelerini kullandı.

"Davetiyeyi bastım ve ihtar cezası aldım"

Günay, çalıştığı yıllarda unutamadığı bir hatırasını da paylaşarak, "Yıllar önce fabrikada çalışan arkadaşlarımızın düğün davetiyeleri zarf makinesinde basılırdı. Aslında davetiye basmak yasaktı. Fakat amirlerden davetiye basan oluyordu. Fabrikada çalışan bir arkadaşımız yanımıza gelmişti, davetiye bastırmak istedi. Yasak diye geri göndermiştik. Arkasından uzun süre baktım ve ’Ben bu arkadaşımızın davetiyesini basacağım’ dedim. Davetiyesini aldım ve bastım. Yakalandık tabii. O yüzden ihtar cezası almıştım. Bu da güzel bir hatıra olarak kaldı" dedi.

"Babam 30 yıl burada çalıştı"

Ailesiyle birlikte müzeyi ziyaret eden Halil Şenel ise "İstanbul Tuzla’da yaşıyorum. Babam bu fabrikada 30 yıl çalıştı. Bizde müzeyi ziyaret etmek istedik. Nasıl çalışmalar, neler yapmışlar hepsini görmüş olduk" diye konuştu.

Kaynak: iha