Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Şehircilik Şurası’nda konuştu. Erdoğan çarpık kentleşme, dikey yapılanma, Boğaz’daki beton işgaliyle ilgili çarpıcı uyarılarda bulundu.
Boğaz Yasası gelmeli
Yıllardır şikâyet ettiği eşsiz İstanbul Boğazı’nın silüetini bozan yapılara değinen Erdoğan, düzenlemeler yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Bakıyorsun ki o güzelim Boğaz’da, aman ya Rabbim, 5, 6, 7 kat binalar. Nerede bunlar? Ön görünümde. Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için bunlar oluyor. Şimdi bununla ilgili çok ciddi bir Boğaz Yasası’nın yeniden ele alınması, çıkartılması lazım. Bunun için Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın kararlı bir adım atması gerekiyor” diye konuştu.
İnsan toprağa yakın yaşamalıdır
1940’lı yıllardan beri devam eden dikey mimarı uygulamasına karşı çıkan Erdoğan, önemli olanın daha fazla para kazanmak değil, insanlığın yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu vurgulayarak şu mesajı verdi: “Ben dikey mimariden yana değilim. Ben yatay mimariden yanayım, insan toprağa yakın yaşamalıdır. Bugünün Türkiye’si böyle bir çirkinliği, böyle bir nobranlığı asla hak etmiyor. Dikey mimarinin altında yatan gerçek nedir? Az topraktan çok para kazanmak. Yapılan iş budur. TOKİ binaları başta olmak üzere artık ülkemizde tarihimize, kültürümüze, bölgelerimizin karakteristik yapılarına ve hayat tarzına uygun binalar inşa etme dönemi gelmiştir ve geçiyor.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Şehircilik Şurası”nda konuştu. Erdoğan, çarpık kentleşme, dikey yapılanma, Boğaz’daki beton işgali ile ilgili çarpıcı uyarılarda bulunurken, bağlantısız ülkelere yönelik de izleyecekleri yol haritasına değindi. İstanbul Boğazı’ndaki konutlarının yapılarının dünyanın en önemli şehrinin siluetine zarar verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, acilen bu çirkinliğin ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayarak şunları ifade etti:
Dikey yapılara son
Erdoğan, binaların yüksekliği ve insanoğlunun betonların arasında yaşatılmasına, sosyolojik dengenin bozulmasına da isyan etti. Erdoğan, fazla para kazanmak yerine, vatandaşlarının çıkarlarının düşünülmesi gerektiğini dile getirerek, “Ben dikey mimariden yana değilim. Ben yatay mimariden yanayım, insan toprağa yakın yaşamalıdır. Bugünün Türkiyesi böyle bir çirkinliği, böyle bir nobranlığı asla hak etmiyor. Dikey mimarinin altında yatan gerçek nedir? Az topraktan çok para kazanmak. Yapılan iş budur. TOKİ binaları başta olmak üzere artık ülkemizde tarihimize, kültürümüze, bölgelerimizin karakteristik yapılarına ve hayat tarzına uygun binalar inşa etme dönemi gelmiştir ve geçiyor” diye konuştu.
Sömürgeci değiliz
Erdoğan, hafta içinde yaptığı Doğu Afrika ziyaretinin detaylarını da paylaştı. Bölge ülkelerindeki şehirleşmenin çok kötü durumda olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madagaskar Cumhurbaşkanı Hery Rajaonarimampianina ve diğer mevkidaşlarına yardım teklifinde bulunduğunu söyledi. Erdoğan, bağlantısız ülkelere yönelik yapılan yanlışları ve bundan sonra atılacak adımları da sıraladı. Selçuklu ve Osmanlı’nın tarihinde sömürgecilik olmadığını, Batının ise Afrika ve Asya’yı sömürdüğünü anlatan Erdoğan, bu bölgelerle kardeşlik ve gönül birliği kurmayı hedeflediklerini belirterek, “Sizi sömürelim diyerek sömürgecilik yapmıyoruz çünkü bizim tarihimizde bu yok. Afrika, Güney Amerika, Orta Asya, Ortadoğu, Güney Asya ile tüm dünya ile ilişkilerimizi bu anlayış temelinde kurmanın, geliştirmenin çabası içerisindeyiz” dedi ve şöyle devam etti:
Oraları ihmal ettik
“Maalesef bizler o coğrafyaları ihmal ettiğimiz için oralara ya maceracılar ya da FETÖ ihanet örgütünün mensupları gitmiş, ilişkiler kurmuş, köşeleri tutmuştur. Halbuki her biri medeniyet tasavvurumuzun önemli birer parçası olan bu coğrafyalara ilk önce bizler gitmeliydik. İlk temelleri bizler atmalıydık, köprüleri bizler kurmalıydık. Geç kalmış olabiliriz ama hiçbir şey bitmiş değil. Bu coğrafyalarda kazanılacak çok gönül, tesis edilecek çok münasebet, yapılacak çok iş, edilecek çok hizmet var.” Erdoğan, FETÖ hainleri Afrika’nın tamamından kovulacağının sözünü verdi.