Mirastan mal kaçırma davası, miras bırakan kişilerin miraslarını 1. Dereceden yakın akrabalarına vermemek için açtığı davadır. Özellikle yaşlı kimseler, ölümlerine yakın zamanlarda karşılaştıkları sorunlar veya başka nedenler dolayısıyla çocuklarına, eşine ve kardeşlerine bırakmaya karar verdiği tüm mülkleri başkalarına devrederek asıl mirasçılarını mirasından men edebilir. Fakat kişinin yaptığı bu davranış kız çocuklarına miras bırakmamak veya evlatlarını kayırmak gibi durumlar meydana getirirse sunulan çeşitli delillerle dava düşürülebilir.

Muris Muvazaası Davası Kimler Tarafından Açılabilir?

Miras kaçırma davası açabilecek kişiler, Yargıtay Kararı ile şöyle belirlenmiştir:

  • Yasal Mirasçılar
  • Atanmış Mirasçılar
  • Evlatlık kişiler ve onların alt soyları

Muris Muvazaası davasının açılabilmesi için kişiler arasında kan bağı bulunması zorunlu değildir. Evlatlık olarak alınan ve resmi belgelere kaydedilmiş kişiler de mirasçı konumunda olabilir.

Muris Muvazaası Davası Kimler Tarafından Açılamaz?

Miras hakkı kaçırma davası, yine Yargıtay tarafından verilen kararla şu kişiler tarafından açılamaz:

  • Mirası Reddeden Kişiler (Reddi Miras Hali)
  • Miras Hakkından Feragat Sözleşmesiyle Vazgeçen Kişiler
  • Mirastan Çıkarılan Kişiler

Mirası reddeden kişiler, ancak mirası bırakan kişi hayattayken yeniden miras için hissedar olarak belirlenirse Muris Muvazaası Davası açma hakkına sahip olabilir. Mirastan çıkarılan kişiler için de aynı durum geçerlidir.

Muris Muvazaası Davası Hangi Durumlarda Geçerli Sayılır?

Mal kaçırma davasının halleri, ancak bu durumlar olduğunda geçerli sayılır:

  • Mirasçının taşınmazını (ev, arsa, apartman, daire, bağ, bahçe vs.) birçok mirasçıdan sadece birine birisine devretmesi/satması
  • Mirasçının taşınmazını sadece önceki evliliğinden olan çocuklarına devretmesi/satması
  • Mirasçının taşınmazını sadece ikinci evliliğinden olan eşine veya çocuklarına devretmesi/satması
  • Mirasçının taşınmazını kız çocuklarından kaçırarak erkek çocuklara devretmesi/satması (Bu durum ayrıca Medeni Kanuna da aykırıdır.)
  • Mirasçının taşınmazını ikinci eşine devretmesi/satması ve çocuklarını görmezden gelmesi halinde

Muris Muvazaası Davası Süreci Nasıl İşler?

Mal kaçırma davası süreci, mirasın sahibi olan kişinin iradesinin araştırılmasıyla başlar. Eğer kişi, kendi iradesi ile satış veya devir işlemlerini gerçekleştirdiğini savunur, sağlık raporlarıyla da akli dengesinin yerinde olduğu kanısına varılırsa davada mirası bırakan haklı görülebilir. Ancak yaptığı işlemleri birinin zoruyla yaptığının tespit edilmesi ve delillerle kanıtlanması durumunda devir ve satış işlemleri geri alınabilir. Aynı zamanda Yargıtay tarafından belirlenen bu durumların gerçekleşmesinde de mirasçı davada haklı bulunabilir:

  • Yörenin gelenekleri (Miras bırakan kişinin yaşadığı bölgede ya da memleketinde kızların mirastan pay almayacağına dair genel bir kanı söz konusu ise kız çocuklar ile erkek çocuklarının paylarında olan farklar olağan olarak görülür ve kanıt sayılmaz)
  • Toplumsal eğilimler
  • Mirası bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin olup olmadığı (Sözleşme durumu genellikle yaşlılık veya hastalık durumlarında miras bırakana kiöin bakacağı ile ilgili bir anlaşmadır. Yasal olarak bir kişi, anne veya babasına rahatsızken bakıyorsa veya sorumluluğunu tamamen kendi üzerine aldıysa miras daha çok onun hakkıdır.)
  • Davalının ekonomik gücü
  • Mirası bırakanın ekonomik gücü
  • Satış bedeli ile gerçek bedel arasındaki fark (Miraslı kişi sattığı mülkü belirtilen kişilere satarsa kimse buna itiraz edemez. Ancak satılan malın piyasadaki değeri 100.000 TL iken, satış 25.000 TL’ye gerçekleşmişse açılan Muris Muvazaası davası yüksek ihtimalle davacı tarafından kazanılır.)
  • Aile içi ilişkiler
Editör: Haber Merkezi