Moody’s, cumartesi günü sürpriz bir kararla Fransa’nın uzun vadeli ihraççı notunu Aa2’den Aa3’e düşürdü ve ülkenin görünümünü negatiften durağana çevirdi. Bu karar, Fransa’nın kamu maliyesinin önümüzdeki yıllarda "önemli ölçüde zayıflayacağı" ve "siyasi parçalanmanın, anlamlı mali konsolidasyonu engelleme olasılığını artırdığı" gerekçesiyle alındı.
Fransız borçlanma maliyetleri, Almanya’nın Euro Bölgesi referans tahvilleri ile arasındaki faiz farkının 80 baz puanı geçmesiyle daha da endişe verici bir hal aldı.
Siyasi Belirsizlik ve Kamu Maliyesi Krizi
Fransa’da siyasi istikrarsızlık ekonomik kaygıları derinleştiriyor. Geçtiğimiz cuma günü, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bu yılki dördüncü başbakanını atadı. François Bayrou, selefi Michel Barnier’in kemer sıkma bütçesi nedeniyle mecliste güvenoyu alamamasının ardından başbakanlık görevine getirildi.
Yeni hükümetin öncelikli görevi, 2025 yılı için kamu yönetiminin devamlılığını sağlayacak bir bütçe yasasını geçirmesi olacak. Moody’s, bu geçiş sürecine dikkat çekerek, bütçe açığının önümüzdeki yıl da sürdürülebilir bir şekilde azaltılmasının düşük bir olasılık olduğunu vurguladı.
Fransa’nın bütçe açığı 2024’te GSYİH’nin yüzde 6’sını aşarken, kamu borcu rekor seviyede, 3.228 trilyon euroya ulaştı. Bu oran, AB’nin yüzde 60 borç limitini açıkça aşıyor.
Ekonomik ve Politik Tepkiler
Fransa Ekonomi Bakanı Antoine Armand, Moody’s’in kararını sosyal medya platformu X’te değerlendirdi. Bakan, "Moody’s, Fransa’nın notunu Aa3’e düşürerek, son parlamento gelişmeleri ve kamu maliyesine dair belirsizlikleri öne çıkardı. Ancak Başbakan François Bayrou’nun atanması ve bütçe açığını azaltma hedefi bu kaygılara doğrudan bir yanıt sunuyor," dedi.
Tahvillerde Artan Baskı ve Risk Primi
Tahvil piyasasında yaşanan bu dalgalanma, Fransa’nın borçlanma maliyetlerini Portekiz, Slovenya ve Hırvatistan gibi ülkelerin üzerine çıkardı. Pazartesi günü öğleden sonraki işlemlerde Fransa’nın 10 yıllık tahvil faiz oranı yüzde 3.05 seviyesini geçti.
Moody’s raporuna göre, Fransa’nın kamu maliyesindeki zayıflık önümüzdeki üç yıl boyunca beklenenden daha kötü olacak. Bu durum, ülkenin borçlarını finanse etmesini daha pahalı ve riskli hale getiriyor.