PKK kaynaklarının, “Türkiye Kürtler’e savaş açtı” zırvası aslında modası geçmiş bir ABD harp tekniği. PKK adına bunu dillendirenler propaganda yaparken bile özgün olmayacak kadar ezikler aslında ama konumuz bu değil.
PKK’nın şu ana kadar katlettiği Kürtler’e bakınca, Halepçe ve Enfal katliamlarından bile daha fazla zarar verdikleri ortada.
Kürt bebeklerini parçalayarak, yakarak katleden, eğlence olsun diye rastgele ateş ederek sivilleri öldüren PKK, sırf ABD öyle söylüyor diye “Türkiye Kürtler’e savaş açtı” diyor.
Bir buçuk milyon Kürt’ü yerinden yurdundan edip Türkiye’ye sürgüne gönderen PKK, sırf ABD öyle söylüyor diye “Türkiye Kürtler’e savaş açtı” diyor.
Evinde uyuyan Kürtler’in yatak odasına roket atan PKK, “Türkiye Kürtler’e savaş açtı” diyor.
İran mollalarıyla aynı yatağa girip, Barzani’ye operasyon çeken PKK, “Türkiye Kürtler’e savaş açtı” diyor.
Kürdistan petrol borularına sabotaj yapıp Kürtler’in rızkına saldıran PKK, “Türkiye Kürtler’e savaş açtı” diyor.
DAEŞ’le mücadele Araplar’la savaş değildir. PKK’yla mücadele Kürtler’le savaş değildir. DHKP/C ya da FETÖ’yle mücadele Türkler’le savaş değildir. İşin sırrı şu; bunların hepsiyle mücadele ABD’yle savaş demektir.
Irak Savaşı öncesinde ABD Başkanı George Bush, kameraların önüne geçip elinde bir fotoğraf göstermişti. Halepçe Katliamı’ndan bir fotoğraftı ve “Biz Kürtler’i destekliyoruz, bu sebeple Irak’a Kürtler için geliyoruz” demişti.
Sonra ne oldu?
Geldiler ve Müslüman Kürtleri öldürdüler ya da Türkiye’ye sürdüler.
Dünden beri Suriye’de gelişen yeni durum şunu gösterdi ki, ABD kaybetmek üzere olduğu savaşta PKK’yı kiralama sözleşmesini tek taraflı olarak feshetti. PKK, kiralayacak yeni bir sahip bulmazsa herkesin zannettiğinden daha hızlı çöküşe gidecek çünkü Ömer Halisdemir, Semih Terzi’yi anlından vurdu…