Dün sabah saatlerinde Beşiktaş’ta medya yöneticileriyle bir araya gelen CHP’nin FETÖ kasetiyle işbaşına gelmiş Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yine bir skandala imza attı. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bölünmek istendiğini, 248 vatan evladının şehit edildiği, Meclis’in, MİT, Özel Harekât’ın bombalandığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast düzenlendiği, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak, “15 Temmuz kontrollü darbe girişimidir. Saat 21.00’de darbe mi olurdu, biliyorlardı. Adil Öksüz’deki GPS’i hangi kurum ithal etti?” sözleriyle tiyatro imasında bulundu. CHP lideri alenen şehitlere hakaret etti. Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’ye can suyu veren açıklamaları, akıllara “Milli mücadele verilirken Kılıçdaroğlu, neredeydi?” sorusunu getirdi.
Bakırköy’de saklandı
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz gecesi saat 23.15’te FETÖ’cü alçaklar tarafından kuşatılmış Yeşilköy Havalimanı’na inmiş, sırrı henüz çözülememiş şekilde Bakırköy’e kaçmış ve darbe püskürtülene kadar da başını Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun evinden dışarı çıkarmamıştı. Hal böyle iken Kılıçdaroğlu’nun kontrollü darbe çıkışı, “Önceden biliyor muydu?” yorumlarına da sebep oldu.
Yenikapı’ya da gelmeyecekti
Kılıçdaroğlu’nun, şehitlere hakaret ettiği akıl almaz sözlerine ilk tepki; Rize’de konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Kılıçdaroğlu’na “Elindeki belgeleri açıkla” çağrısı yapan Erdoğan, CHP liderinin milli mücadele kaçağı olduğunu doğrularken, Yenikapı mitingine de zorla geldiğini şu sözlerle anlattı: “Aslında 7 Ağustos’a davet ettiğimde bile gelmedi aslında. Daha sonra kendi çevresi, baskı baskı… Önce bize gelemeyeceğine dair cevap verdiler, son gün geleceğini bildirdiler. Niye, baskılara dayanamadı…”
Aynı dili konuşuyorlar
Kılıçdaroğlu’nun 17-25 Aralık darbe girişiminden bu yana savunduğu, iş tuttuğu FETÖ’cüleri, 15 Temmuz işgal girişiminden de aklamaya çalışması, Alman İstihbarat Servisi (BND) Başkanı Bruno Kahl’ın açıklamalarını zihinlerde canlandırdı. Terör sevici Kahl da FETÖ’nün 15 Temmuz’da parmağı olmadığını söylemiş, alenen tarihin en alçak örgütünü meşrulaştırmaya, hükümeti suçlamaya kalkmıştı…