Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) son Emisyon Açığı raporu, ülkelerin 2030 için mevcut taahhütlerinin yerine getirilmediğini ortaya koyuyor. Bu taahhütler yerine getirilse bile, sıcaklık artışı en iyi ihtimalle 2,6 ila 2,8°C arasında sınırlanacak.
UNEP Yöneticisi Inger Andersen, "İklim için kritik zaman geldi. Daha önce hiç görülmemiş bir küresel seferberliğe ihtiyacımız var ve bu, bir sonraki iklim taahhütleri turundan önce başlamalı," diyerek COP29 görüşmelerinin bu yönde bir başlangıç olabileceğini vurguluyor.
Emisyonlar Düşmeli, Hedefler Güncellenmeli
Paris Anlaşması kapsamında, ülkeler her beş yılda bir Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılarını (NDC) sunmak zorunda. 2030 yılına kadar yıllık sera gazı emisyonlarının yüzde 42, 2035'e kadar ise yüzde 57 azaltılması gerekiyor. Aksi takdirde 1,5°C hedefine ulaşma şansı birkaç yıl içinde kaybedilebilir.
1,5°C sınırının aşılma ihtimali her geçen gün artmasına rağmen, Andersen yine de "Her derece farkı, kurtarılan hayatlar, korunan ekonomiler ve önlenen zararlar açısından önemlidir" diyor.
Yenilenebilir Enerji ve Ormanların Rolü
Rapor, güneş ve rüzgar enerjisi teknolojilerinin yaygınlaştırılmasının 2030'da toplam azaltım potansiyelinin yüzde 27'sini, 2035'te ise yüzde 38'ini karşılayabileceğini belirtiyor. Ormanların korunması ise her iki yılda da potansiyelin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturabilir.
G20 Ülkelerine Büyük Sorumluluk
Küresel emisyonların yaklaşık yüzde 80'inden sorumlu olan G20 ülkelerinin iklim hedeflerine ulaşmada anahtar rol oynaması gerektiği vurgulanıyor. BM Genel Sekreteri António Guterres, "Emisyon açığını kapatmak, aynı zamanda uygulama ve finansman açıklarını da kapatmak anlamına geliyor" diyerek COP29'da somut adımlar atılması çağrısında bulundu.
Bu yeni rapor, iklim krizinin ciddiyetini bir kez daha ortaya koyarken, küresel işbirliği ve hızlı eylem ihtiyacını vurguluyor.