Hamas lideri Halid Meşal ile hareketin önde gelen liderlerinden Musa Ebu Merzuk, Salih El Aruri ve Muhammed Nezzal’in Ramazan’ın son günü Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ve iki gün süren ziyaret, bölgeyi yakından takip edenler için sürpriz değildi.

Bilakis, Kral Selman tahta çıktığı günden bu yana Suudi Arabistan-Hamas ilişkilerinde düzelme olacağı yönünde işaretler vardı ve bu tür bir ziyaret bekleniyordu.

Hamas heyetinin ziyaretinden epey önce “Meşal, Suudi Arabistan’a gitti/ gidecek” şeklinde haberler çıkmış, hareketin liderlerinden Mahmud El Zehhar, böyle bir ziyaretin gerçekleşebileceğini söylemişti.

Meşal ve beraberindekiler, ilk gün umre yaptı, ertesi gün de Mescid-i Haram’da bayram namazı kıldı.

Fakat 3 yıl aradan sonra gerçekleşen bu ziyaret, sadece umre yapmak ve Mekke’de bayram namazı kılmak için değildi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada heyetin, Kral Selman Bin Abdülaziz, Veliath Prens Muhammed Bin Nayif ve İkinci Veliaht Muhammed Bin Selman ile görüştüğü ifade edildi.

Kral Abdullah Bin Abdülaziz’in özellikle son döneminde Suudi Arabistan’ın Müslüman Kardeşler’e savaş açan Birleşik Arap Emirlikleri’nin dış politika çizgisine girmesi nedeniyle Riyad’ın Hamas’a bakışı da BAE Veliaht Prensi’nin başdanışmanı Muhammed Dahlan’ın bakışından farklı değildi.

Önceki kralın çevresindeki ekibin tasfiyesi bu bakışın değişeceğinin ve Suudi Arabistan-Hamas ilişkilerinin yeniden düzelebileceğinin ilk işaretiydi.

Değişim sinyallerini alan Hamas’tan da karşı tarafa olumlu mesajlar gitti.

Örneğin Halid Meşal, ziyaretten birkaç gün önce yaptığı bir konuşmada, Arap ülkelerine yönelik tehditlere karşı Suudi Arabistan liderliğinde bir Arap bloku kurulması çağrısı yaptı.

Benzer çağrılar Müslüman Kardeşler’in farklı Arap ülkelerindeki liderlerinden de geldi.

Raşid El Gannuşi, Suudi Arabistan’ı Mısır’da tarihi bir uzlaşıya öncülük etmeye davet etti.

Cemaatin Yemen’deki kolunun lideri Şeyh Abdülmecid El Zindani, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin Husilere ve Ali Abdullah Salih’e karşı başlattığı “Kararlılık Fırtınası” operasyonuna desteğini ilan etti.

Husilerin ölüm listesinde olan ve bu nedenle Yemen’de bir süredir gizlenerek yaşayan El Zindani, Ramazan’ın son saatlerinde karayoluyla Suudi Arabistan’a geçti.

Yeni yönetimin, Yemen Müslüman Kardeşler Cemaati liderine kucak açması ve Hamas heyetini misafir ederek en üst düzeyde görüşmeler yapması tesadüf değil.

Riyad, hem Kral Abdullah dönemindeki Müslüman Kardeşler düşmanlığının sürdürülebilir olmadığını ve en başta kendi çıkarlarına zarar verdiğini anladı.

Hem de ABD-İran antlaşmasının oyun alanını iyice daralttığının farkında.

Suudi Arabistan’ın “Müslüman Kardeşler açılımı”nın Mısır ayağında ise henüz gözle görülür bir gelişme yok.

Fakat Riyad’ın İhvan’a yönelik adımlarının Kahire’de ve Abu Dhabi’de endişeye ve memnuniyetsizliğe yol açacağı kesin.

Mısır, BAE’yi de yanına alarak Suudi Arabistan’ın bu yeni yaklaşımına sonuna kadar direnecek.

Kahire ve Riyad arasında Suriye, Yemen, Irak ve benzeri birçok konuda derin görüş ayrılıkları var.

Hamas heyetinin Suudi Arabistan’a yaptığı iki günlük ziyaretin Gazze Şeridi’nin yeniden imarı gibi konulara olumlu yansımaları olması bekleniyor.

Heniyye’nin, ziyareti “başarılı ve verimli” şeklinde nitelemesi de bu beklentiyi işaret ediyor.