NTV canlı yayınında konuşan Oruç, ''Gerçekleşecek görüşmenin çok kritik ve önemli olduğunu düşünüyorum. Gündemli ya da gündemsiz bir toplantının çok önemli olduğunu düşünmekle beraber gündemlinin sürdürülebilirlik açıdan devamlılık açısından çok daha değerli olduğunu düşünüyorum. Tabii gündemin ne olacağı da önemli ama içerde konuşulan şeylerin kamuoyuyla paylaşılıp paylaşılmayacağı da o kadar önemli değil. Örneğin Özgür Özel, Hamas'a terör örgütü diyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Hamas'ı Kuva-yi Milliye'ye benzetiyor.
Yani kendi aralarında konuşabilirler ancak bunu kamuoyu ile paylaşmaya gerek yok. Ana muhalefetin lideri madem bilgilendirilmek istiyor, o görüşmeleri bir rutine bağlamak adına da sürdürülebilirik adına da bu kapıyı çalmalıydı. O kapıdan da böyle bir cevabın gelmesi sadece ana muhalefetle değil bütün partilerle rutin görüşmeler gerçekleşebilir. Çünkü Cumhurbaşkanlığı makamına sadece kendi ittifakı içerisinden kendi partisi içerisinden vatandaşın sorunlarına dair ya da ülkeyle alakalı, bölgesel konularla ilgili o perspektiften verilerin gitmesindense her görüşten verilerin gitmesi elbette doğrudur.'' ifadelerini kullandı.
''GECİKMİŞ GÖRÜŞME TAKVİMİ, TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİSİNİN DE GECİKMESİNE SEBEP OLDU''
Oruç, ''Seçime kadar çok sert muhalefet yapıp birbirleriyle rakip olanlar seçimden sonra tekrar bir sonraki rekabete kadar birinci öncelikleri ülkenin güvenliği, çıkarları olduğu için bu konuşmaları yapabilirler. Rakibinizle de çok güzel diyaloglar kurabilirsiniz. Ben o yüzden gecikmiş görüşme takviminin Türkiye'nin demokrasisinin de gecikmesine sebep olduğunu düşünüyorum. O yüzden bu görüşmeyi çok değerli buluyorum.'' diyerek sözlerini noktaladı.
