Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından organize edilen ve İslam İşbirliği Teşkilatı Türkiye Daimi Temsilciliği'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, 15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinliği, Cidde Valisi Mishaal bin Majid Al Saud başta olmak üzere, İslam İşbirliği Teşkilatı Pakistan Daimi Temsilcisi Syed Mohammad Fawad Sher ve çok sayıda üst düzey Suudi isim katıldı. Akademisyen Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin ve 15 Temmuz gazisi Arif Bostancı'nın da konuştuğu programda gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Merve Şebnem Oruç darbe gecesi yaşadıklarını anlattı.

"Yüzlerce sivil canını verdi"

İslam İşbirliği Teşkilatı Daimi Temsilciliği Büyükelçisi Mehmet Metin Eker, konuşmasında bazı günlerin ulusların kimliklerinin ve özbilinçlerinin en iyi ifade edildiği semboller olarak tarihe geçtiğini söyledi. 15 Temmuz'un da böyle bir anlamı olduğunu ifade eden Eker, 15 Temmuz 2016'da yaşananların, onlarca yıl devlet içinde organize olmuş bir çetenin saldırısı olarak tanımladı. Halkın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla, darbecilere karşı meydanlara indiğini hatırlatan Eker, "Silahsız siviller, erkek ve kadınlar, genç ve yaşlı, karanlık güçlerin tanklarına, uçaklarına ve toplarına karşı durdu. Yüzlerce sivil hayatını feda etti, binlercesi yaralandı. Hiçbir şey halkın gücünün yerini alamaz" dedi.

"Ölmeye hazırdık”

Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Merve Şebnem Oruç ise o gece meydana gelen olayların darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra, etrafında bu girişime boyun eğecek kimse olmadığını gördüğünü söyledi. Arkadaşları ile birlikte bulunduğu kafeden ayrılarak bulvara çıktığını belirten Oruç, “Bulvara ulaştığımda önümde 6-7 tank vardı. Ellerim, ayaklarım ve kalbimin titrediğini hatırlıyorum.” şeklinde duygularını dile getirdi.

FETÖ'cü polis tankın içinden çıktı

İlerleyen saatlerde Erdoğan'ın çağrısıyla birlikte darbeye direnenlerin sayısının arttığını, halkın neredeyse ölüme koştuğunu aktaran Oruç, kalabalığın tankların geçisini engellemek için otomobil ve otobüsleri bariyer olarak kullandığını ve bazı tankların durdurulup, darbecilerin yakalandığını söyledi. Tankın içinden üst düzey asker üniforması giymiş halde yakalanan şahsın, 2014 yılında o dönem Paralel Devlet Yapılanması olarak adlandırılan FETÖ üyeliliğinden ihraç edilen Gülenist polis, Mithat Aynacı olduğunu belirten Oruç, Aynacı'nın tankın içinde olmasının darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün yer aldığına dair en önemli delillerden biri olduğunu vurguladı.

Mücadele milat oldu

Darbe girişiminin emir-komuta zinciri içinde gerçekleşmediğini, TSK içinde yuvalanmış FETÖ'cüler tarafından gerçekleştiğinin altını çizen Oruç, o gece halkın asker-sivil Gülenist teröristlere karşı büyük bir mücadele verdiğini, 253 kişinin öldüğünü, binlercesinin sakat kaldığını söyledi. 24 saat süren bir mücadelenin ardından darbenin bastırıldığını eve döndüğünde yaşanan trajedi karşısında yaşadığı şokla ağladığını belirten Oruç, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşananları Anka Kuşu efsanesine benzetti: "Tıpkı bu ölümsüz kuş gibi yeni Türkiye de selefinin küllerinden yeniden doğdu. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."

Editör: Haber Merkezi