Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün kızı Merve Ergün, son zamanlarda hakkında ortaya atılan iddialara cevap verdi. Yaptığı yazılı açıklamada Ergün, “Kamu, sivil toplum ve özel sektör kuruluşları tarafından yürütülen program ve projeler ile kadın girişimciliğinin desteklenmesi amaçlanırken, Dünya’nın en büyük sorunlarından biri olan toprağın canlılığını yitirmesi üzerine yapılacak olan çalışmalarda öncü olmayı hedefleyen bir vizyon taşıyan bir kadın girişimci olarak şahsım hakkında gerçeklere aykırı bir şekilde yayınlanan haberleri üzülerek okumakta ve izlemekteyim. Babamın Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı sıfatından dolayı, siyasi rant peşinde koşan birtakım çevrelerce; ‘Kalıcı Tarım’ anlamına gelen ve doğanın hareketlerini esas almış bir sürdürülebilir tasarım bilimi olan permakültür hakkında en ufak bilgisi olmayan ancak çiftçilerin yanındayız imajı çizmeye çalışan bir takım siyasi kişilerin ‘ağaçları kesiyorlar, dağları deldiler, havuzlu villalar yapacaklar, rant sağlıyorlar, hukuksuz işler yapılıyor vb.’ şeklinde beyanları gerçekleri yansıtmamaktadır” dedi.
Yıllardan bu yana onarıcı tarım konusuna ilgi duyduğunu söyleyen Ergün, “Çeşitli kurumlardan ekolojik çiftlik, biyodinamik tarım vb. ilaçsız, sürdürebilir tarım, toprak verimliliğinin arttırılması ve doğal ekosistemlerin korunmasını esas alan tasarımlar yapmak üzerine eğitimler aldım. Almış olduğum eğitimler neticesinde bu eğitim ve uygulamaları hayata geçirmek gayesiyle, Manisa 2. İdare Mahkemesi 2022/258 E. Sayılı dosyada davacı sıfatına haiz Manisa Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Bülent Mersinli tarafından 1/5000’lik imar planına evet oyu verilmiş olan ve oybirliği ile 13.07.2021 tarihinde kabul edilerek Manisa Büyükşehir Belediyesinden geçen imar planına sahip gayrimenkulü 25.10.2021 tarihinde 1/5000’lik imar planı kabul edildikten sonra satın almış bulunmaktayım. Hatta yapılan açıklamalardan öğrendiğim ve anladığım üzere bir başka CHP belediye Meclis üyesinin 1/5000 imar planına yaptığı itiraz yine içinde CHP Meclis üyesi Bülent Mersin bulunduğu belediyesi meclisinde tüm üyelerin (Bütün CHP Meclis üyeleri dahil) oy birliği ile red edilmiştir. CHP Meclis Üyesi Bülent Mersinli’nin ‘evet’ oyu da dâhil olmak üzere oybirliği ile karar alındığı hususu Manisa Büyükşehir Belediyesinin Facebook sayfasında yer alan kayıtlı meclis yayını ile de sabittir. 1/5000’lik imar planına evet oyu veren ve partili meclis üyesinin yaptığı itiraza red edilmesi yönünde oy kullanan Sayın Meclis üyesi Bülent Mersinli maalesef gayrimenkulü ben edindikten sonra 1/1000’lik plana partili meclis üyesinin itiraz dilekçesindeki aynı gerekçelerle itiraz etmek gereği duymuştur! Eko Turizm alanına evet oyu verenler hakkında suç duyurusunda bulunacağını iddia eden Yalçın Arcak’ın samimiyetine inanmak istiyor ve ‘evet’ oyu veren kendi meclis üyesi ve müvekkili Bülent Mersinli başta olmak üzere öncelikle evet oyu kullanan tüm CHP’li meclis üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulunmasını bekliyorum” dedi.
Ergün açıklamasına şöyle devam etti: “Bilindiği üzere mal edinme ve çalışma hakkı anayasal bir hak olup, her bir kadın girişimci gibi eğitim almış olduğum alanlarda faaliyet göstermek, istihdam oluşturmak üzere eko turizm alanı imarlı gayrimenkulü satın aldım. Anılı imar planı geçerken bahsi geçen gayrimenkulü ‘eko turizm alanı’ için ‘evet’ oyu kullanan siyasilerin, bahse konu gayrimenkulü ben satın aldıktan sonra tamamen babamın Büyükşehir Belediye Başkanı olması sebebiyle aslında siyasi rant sağlamak amaçlı 1/5000’lik İmar planına verdikleri ‘evet’ oyunu hiçe sayarak, dava açmaları ve sosyal medya üzerinden karalama kampanyası başlatmalarını anlamış değilim. Gerek yazılı basını gerek sosyal medyayı kullanarak ‘eko turizm diye bir şey yok, bizim haberimiz yok’ beyanları yalnızca kendi siyasi geleceklerini oluşturmak için kamuoyunu kandırmaya ve yanıltmaya yöneliktir. Nitekim çiftçinin yanındayız izlenimi vermek isteyen kişilerin, genç kadın bir çiftçinin/girişimcinin, permakültür esaslarını baz alarak, onarıcı, ilaçsız tarım yapılmasının yaygınlaştırılması için adım atmasını siyasi basamak olarak görmeleri de bir kadın çiftçi ve girişimci olarak beni derinden yaralamaktadır”
Ergün sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Eko turizm, doğayı ve kültürel kaynakları anlayarak korumayı destekleyen, düşük ziyaretçi etkisi olan ve yerel halka sosyoekonomik fayda sağlayan, bozulmamış doğal alanlara çevresel açıdan sorumlu seyahat ve ziyarettir. İzmirManisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın “8.4.9. EkoTurizm Alanları” başlığı altında yer alan plan hükümlerinde; ‘Bu plan ile belirlenen veya alt ölçekli planlarda belirlenebilecek olan bu alanlarda; turizm tesislerinin niteliklerine ilişkin yönetmelik hükümlerine uygun olan, ekolojik yapı ile bütünleşik butik oteller, özel konaklama tesisleri ve kırsal turizm tesisleri ile bunlara bütünleşik spor tesisleri, satış üniteleri ve gerekli sosyal donatı alanları yer alabilir. Alanda yapılaşma koşulları: emsal=0,10 , yapı yapılabilecek parsel büyüklüğü =5.000 metrekare olarak uygulanacaktır’ Hükmü yer almaktadır. Anılı hüküm uyarınca asılsız bir şekilde iddia edildiği gibi gayrimenkulün havuzlu villalar ile dolması imkansızdır. Aksine projem, doğayı korumayı baz alarak oluşturulurken, toprağa zarar vermemek adına, yapılacak olan konutların ve misafirhanelerin bile parça parça araziye getirilip birbirine monte edilmesi, topraktaki canlılığın korunması ve devam etmesi adına yalnızca yükseltilmiş temellerin kullanılması, tüm yapıların yağmur suyu hasatlarının, gri ve siyah su atıklarının toplanarak, bitki yataklarında arıtılıp, tarım arazilerinin sulama sistemlerinde kullanılacak şekilde dönüştürülmesi, arazide bulunan kirli su kaynaklarının yine bitki sistemleri ile arındırılarak doğal göletlere dönüştürülmesi ve geri kazandırılması, tesisin tüm gıda atıklarının kompost olarak dönüştürülüp doğal gübre oluşturulması ve bununla birlikte ilaç kullanılmadan, doğal reçetelerle, bitkilerin etkileri baz alınarak, permakültür ve bütüncül yönetim kuralları ile tarımsal üretim yapılarak ülke ekonomisine ve çevreye yararlı bir tesis kurulmasıdır. Hatta ve hatta, doğal kimliğin korunması adına, arazinin geçmiş senelerdeki uydu görüntülerinden alınan ağaç haritalarından yola çıkılarak, yoğun bir ağaçlandırılma çalışması yapılmış ve arazinin eski kimliğine dönüştürülmesi amaçlanmıştır. Kabul etmemekle birlikte “Eko Turizm Alanına yönelik kanunsuz ve hukuksuz 1/5000’lik imar planına” Bülent Mersinli ve CHP komisyonunca ne gerekçeyle ve oy birliği ile evet dedikleri tarafımca anlaşılamamıştır. Evet oylarının akabinde asılsız iddialar ile kendileri ve oylarıyla çelişmeleri açıkça iyi niyet kurallarına aykırı olup, iddiaların aksine ortadaki rant iddiası aslen konunun yalnızca bir siyasi rant kavgasından ibaret olduğunu gözler önüne sermektedir. Adımı kullanarak kamuoyu oluşturmaya çalışmaları, kişisel verilerimi (adresimin ve T.C. kimlik numaramın yer aldığı evraklar göstererek) açık ederek hedef halinde getirme çabalarını anlamam ve bu linç kültürünü kabul etmem mümkün değildir. Bu konuyu servis eden siyasilerin bir de meslek olarak savunma mesleğini icra ettiklerini üzülerek öğrendikten sonra gerek haberlerin asılsız olması gerekse kişisel haklarımın ve verilerimin ihlaline ilişkin her türlü şikayet ve dava haklarımın saklı kalmak kaydıyla kamuoyunun bilgilerine arz ederim”