DEMET İLCE / MUHABİR

Meksika'nın kuzeydoğusundaki bir mağarada, çeşitli mezar eşyalarıyla birlikte gömülmüş üç kişinin 2.500 yıllık cenazeleri keşfedildi.

Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü'nün (INAH) açıklamasında, iskelet kalıntıları üzerinde yapılan analiz sonucunda insanlardan ikisinin ergen, birinin ise bebek olduğu ortaya çıktı . Açıklamada, insan kalıntılarının yanında sepetçilik, tekstil ve elyaf kalıntılarının bulunduğu belirtildi; bu, ölülerin şu anda Meksika'nın Nuevo León eyaleti olan yerde bu malzemelerden yapılmış demetler halinde gömülmüş olabileceğine dair bir ipucu.

Kalıntılar parçalar halinde bulundu ve ritüel olarak parçalanmış olmaları mümkün; ancak detaylı osteolojik analiz yapılmamıştır.

Kalıntıları kazan INAH'ta çalışan arkeolog Moisés Valadez Moreno, ölülerin, bazıları 300 kilometre uzakta, Meksika Körfezi'ne doğru uzanan tatlı su kabuklarından yapılmış boncuklarla da gömüldüğünü söyledi. Tohum, mızrak ucu ve bitki kalıntılarının da bulunduğu belirtildi.

Perge'deki antik çeşmeden 1800 yıl sonra su akmaya başladı Perge'deki antik çeşmeden 1800 yıl sonra su akmaya başladı

Açıklamada, insan kalıntılarının 3.000 ila 2.500 yıl öncesine ait olduğu belirtildi. Bu pencere, arkeologların bazen Meksika'da "Klasik Öncesi" dönem olarak adlandırdıkları bir dönemi içermektedir. Tarihçiler Alfredo López Austin ve Leonardo López Luján, " Meksika'nın Yerli Geçmişi " adlı kitaplarında, bu süre zarfında kuzey Meksika'da yaşayan halkların uzun mesafeli ticaretle uğraştığını ve avcılık, toplayıcılık ve mahsul yetiştirme dahil çeşitli yaşam tarzlarını uyguladığını yazdılar.

Mağarada bulunan üç kişinin ilişkisi hâlâ belirsiz; Valadez Moreno, bunu belirlemek için osteolojik ve DNA çalışmalarının yapılması gerektiğini söyledi. Kalıntıların yakınlığı ve aynı toprak tabakasındaki konumu, üç kişinin aynı anda ölmüş olabileceğini gösteriyor. Valadez Moreno, üç kişinin nasıl öldüğünün de belli olmadığını, ancak gelecekteki analizlerin buna ışık tutabileceğini söyledi.

INAH açıklamasında, mağaradaki kazıların 2003 yılında başladığı ve o zamandan bu yana yaklaşık 30.000 eser ve ekolojik eserin (insanların kullanmış olabileceği biyolojik kalıntılar) keşfedildiği belirtildi.

Muhabir: Demet İlce