Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Mart ayına ilişkin tüketici ve üretici fiyat endeksleri açıklandı. Yıllık enflasyon Mart ayında yüzde 68,50 olarak gerçekleşti. Bu rakam, beklentilere paralel olarak bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre ise yüzde 15,06 oranında artış gösterdi.
Doç. Dr. Mustafa Zuhal değerlendirmesinde, Yurtiçi talebin bir önceki aya göre zayıflamasına rağmen güçlü seyrini sürdürdüğünü vurguladı.
Zuhal, Mart ayında enflasyonun aylık yüzde 3,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 15,06 ve yıllık yüzde 68,50 olarak gerçekleştiğini söyledi. Enflasyondaki yükseliş trendinin devam ettiğini ve yıllık enflasyonun yüzde 67,07'den yüzde 68,50'ye yükseldiğini belirtti.
Zuhal ayrıca, gıda ve alkolsüz içecekler, ev eşyası ve lokanta-oteller gibi ana gruplarda aylık TÜFE artışının üzerinde bir artış olduğunu ve Mart ayında bir önceki aya göre en fazla artış gösteren ana grubun yüzde 13,08 ile eğitim olduğunu, en az artan ana grubun ise yüzde -0,02 ile alkollü içecekler ve tütün olduğunu ifade etti.
Ekonomist Prof. Dr. Ayhan Aytaç ise öncü gösterge olarak kabul edilen çekirdek enflasyondaki yüzde 75,21'lik artışa dikkat çekerek gelecekte de fiyat artışlarının habercisi olduğunu vurguladı.
Aytaç, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası "Rasyonel Politikalara" dönüş başlasa da Para Politikası üzerinden parasal sıkılaşma yoluyla enflasyonu kontrol etme çabasının başarılı olmadığının altını çizdi.
Aytaç, enflasyonla mücadelede sadece Para Politikası'na bağlı kalınmasının ve Maliye Politikası'nın efektif uygulanamamasının en büyük eksiklik olduğunu ifade etti.
Aytaç, Temmuz ve Ağustos 2023'te gerçekleşen aylık yüzde 9'lar civarındaki artışların 2024'ün aynı aylarında daha düşük gerçekleşmesi ve baz etkisi ile enflasyonda düşüş trendinin yakalanabileceğini öngördü.
Aytaç, enflasyonla mücadelede başarı şansını artırmak için Maliye ve Dış Ticaret Politikalarının da etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.
Aytaç, Mart ayı enflasyonunun yüzde 3,16 olarak ilan edilmesiyle beraber Nisan ayı Para Politikası Kurulu'nun 250 baz puanlık bir Politika Faizi artışına gitmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu belirtti.
Aytaç, enflasyonla mücadelenin sadece Merkez Bankası, Kamu ve Hanehalkının ortak hareket etmesi ve ortak sorumluluk alması ile başarıya ulaşılabileceğini vurguladı.
Son olarak Prof. Dr. Ayhan Aytaç, kontrol edilemeyen enflasyonun gelir dağılımını bozarak toplumsal huzursuzluğa, üretim maliyetlerindeki artış ile üretim döngüsünün bozulmasına ve bunların sonucu olarak da artan işsizlik ve üretim kaybı ile Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'da azalmasına ve Milli Gelir kaybına neden olacağını ifade etti.