Manda, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Milletler Cemiyeti tarafından bazı az gelişmiş kabul edilen ülkelere, kendi kendilerini yönetecek bir düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar, büyük devletler tarafından yönetilmesi için verilen yetkidir. Bu sistem, sömürgecilik ile bağımsızlık arasında bir ara aşama olarak görülmüştür. Manda altındaki ülkelerin iç ve dışişleri büyük devletler tarafından kontrol edilir, ancak kendi hükümetleri ve bayrakları da olabilirdi.

Himaye ise, bir devletin başka bir devletin koruması ve gözetimi altına girmesi anlamına gelir. Himaye altındaki devlet, kendi içişlerini yürütmeye devam eder, ancak dış ilişkilerinde himaye eden devlete bağlıdır. Himaye eden devlet, himaye altındaki devletin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumakla yükümlüdür.

Kayseri'de lahit mezar ve 1800 yıllık 5 el yazması kitap ele geçirildi Kayseri'de lahit mezar ve 1800 yıllık 5 el yazması kitap ele geçirildi

Manda ve himaye sistemleri günümüzde kullanılmamaktadır. Son manda yönetimi olan Pasifik Adaları Mandası, 1994 yılında Palau'nun bağımsızlığıyla sona ermiştir.

Manda ve himaye arasındaki farklar şu şekilde özetlenebilir:

  • Manda, Milletler Cemiyeti tarafından verilen uluslararası bir yetkidir, himaye ise iki devlet arasındaki ikili bir antlaşmayla sağlanır.
  • Manda altındaki ülkelerin iç ve dışişleri büyük devletler tarafından kontrol edilirken, himaye altındaki devletler içişlerini yürütmeye devam eder.
  • Manda, sömürgecilik ile bağımsızlık arasında bir ara aşama olarak görülürken, himaye daha çok bir koruma ve gözetim ilişkisidir.

Manda ve himaye kavramları, Türk Kurtuluş Savaşı'nı anlamak için önemli kavramlardır. Bu sistemler, Osmanlı İmparatorluğu'nun bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tehdit etmiştir ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine yol açmıştır.

Editör: Enes Kılıç