Gazi Meclis’te başkanlık sistemi için görüşmeler başladı. Türkiye için 21. asrın en önemli günlerinden geçiyoruz, çünkü bir tercih yapacağız. Nedir bu tercih? Ya Büyük Türkiye ya da içine kapanan, parçalanması öngörülen, cuntaların, vesayetçilerin yönettiği Türkiye…  1977’den bu yana Türkiye’nin yerli ve milli liderleri Erbakan, Özal, Türkeş başkanlığın vatanın hedeflerine ulaşması adına en doğru yönetim modeli olduğunu ortaya koyuyor. Muhtemelen çok büyük bir sürpriz yaşanmazsa AK Parti ve MHP’nin hazırladığı tasarı devletin öz sahibine, yani milletinin önüne gelecek. Millet ise her zaman olduğu gibi 2 bin yıllık tecrübesi, adaleti, feraseti ile kararını verecek… Lakin milletinin önüne set çekmek isteyen, dünyanın en büyük cunta ve vesayet şebekesi CHP var.

Çarkların adamı Kılıçdaroğlu

Karşımızda geçtiğimiz yıl PKK kanalında, Anayasa 2. ve 3. maddesinin bile değiştirilebileceğini belirtip, bugün tam aksine “Kanlı” tehditlerde bulunan, millete söz hakkı vermeyi “İhanet” olarak atfeden bir Kılıçdaroğlu gerçeği var. En önemlisi de skandal, tehditkâr söylemlerini “laiklik”, “Atatürkçülük”, “rejim”, “özgürlük” kılıfının içine sokması. Geniş çerçeveye bakıldığında FETÖ-PKK-DHKP/C ile birlikte Türkiye’yi savunacağını iddia eden bir kasetçi genel başkan ve kravatlı çeteyle karşı karşıyayız. Türkiye için ürettikleri neler var? Başkanlık sistemine karşı olabilirler, millete ne sunuyorlar, o halde? Koskocaman bir sıfırlar. Ağızlarından tehdit düşmüyor, terörden medet umup hükümeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmenin planlarını yapıyorlar. Türkiye milli mücadele verirken, onların tarafı kesinlikle vatan değil.

Tarihin en zor dönemi

Türkiye gerek jeopolitik, gerek siyasi, gerek dini boyutta Ortadoğu ve Balkanlar’ın müdavimi, hakimi olacak bir ülke. Ama aynı zamanda 5 bin yıllık şeytani planların, 2. Sykes-Picotlar’ın, yeni Sevr projelerinin de tam ortasında. Bu coğrafya, dünyanın merkezi, kalbi ise Anadolu ve Müslüman Türk milleti 1071’den bu yana hüküm sürdüğü Anadolu topraklarından sürülmek isteniyor. Bir diğer yandan 2023, 2053, 2071 hedeflerimiz var,  devletin dünyayı felakete sürükleyen üst akıl dediğimiz çeteye karşı önlem planları var ve bu tarihi adımların olmazsa olmazı başkanlık. Bu bağlamda, başkanlık sistemini milletin önüne sunmamak, Türkiye düşmanlarını memnun etmek, onların emir eri olmaktan başka bir sonuç doğurmaz.

Şer çetesi çalışıyor

Kim istikrarsız, siyasi kaoslara boğulan, 10 yılda bir darbe gören, dış ve iç politikaları sürekli değişen, milli bir eğitim sistemi bile olmayan, yatırımlara uzak, demokrasinin harften ibaret olduğu bir Türkiye ister. Arz-ı Mevud için 3 milyar insanı katletmeyi göze alan İsrail, ağa babası ABD, yeniden güneş batmayan bir imparatorluk hedefleyen İngiltere, Osmanlı’nın 500 yıl tokadını yemiş Avrupa Birliği ve tabii İran… Ne kadar şer çetesi var ise onlar başkanlığın karşısında.  Biz ise yanındayız. Büyük Türkiye isteyen, ümmetin selametini arzulayan, zalim sistemlerin yıkılmasını hayal eden her bir vatan evladının başkanlık sistemi için çalışması gerekiyor. Eğer Ahmet abi, muharrem amca, Fatma bacı çalışmazsa, Türkiye’yi bölmek isteyenler her dakika çalışıyor. Ayrıca, CHP-HDP ve ulusalcıların hareketlerine dikkat edilmeli. Yeni bir gezi, kanlı bir gezi çıkarmanın yollarını arıyorlar, kimse kulak asmasın. Memleket için düşünü, kardeşinize sarılsın…