İstanbul Sultanbeyli’de 2010 yılında yaşanan cinsel istismar olayı her geçen gün bir başka
detayı ile gündemdeki yerini koruyor. 15 kişinin yargılandığı davaya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da müdahil oldu. Toplumun her kesimi tarafından ciddi tepki toplayan olayın detaylarının yanı sıra bir de sanık avukatı Gülsün Doygun’un duruşmada sanıkları savunurken kullandığı ifadeler tartışma konusu oldu.
ETEK BOYU SORUSU!
Doygun mahkeme heyetinden A.A.’ya, “Etek boyunu kısaltmaması için ve daha usturuplu davranması için okuldaki hocaları tarafından uyarılıpuyarılmadığının” sorulmasını istedi.
MAHKEME BAŞKANI ENGEL OLDU
Ancak mahkeme başkanı müdahale etti. Başkan, “Bu sorunun sorulmasını ben uygun bulmuyorum” diyerek soruyu A.A.’ya yöneltmedi. Ara verilen duruşmada avukat Gülsün
Doygun ile çocuğun annesi arasında gerilim yaşandı. Doygun, “Kadın olup çocuğuna sahip çıksaydın, bu çocukların başı yanmazdı” diyerek bağırdı. Doygun ayıca mağdurenin kimliğini açıklamakla tehdit etti.
SKANDALA TEPKI BÜYÜK TEPKİ
Bir hukukçunun hem de bir kadının 13 yaşındaki bir çocuğu sistematik bir biçimde istismar eden kişileri savunurken küçük kızın etek boyunu gündeme getirmesi ve kızın annesini suçlaması tepki çekti.
Özellikle sosyal medyada avukat Doygun’un müvekkilini savunmak adına 13 yaşındaki mağdureyi suçlaması büyük öfkeye sebep oldu. Bazı kullanıcılar “Tecavüze uğrayan bir çocuğa etek boyunu soran ve onu kimliğini açıklamak ile tehdit eden Avukat Gülsün Doygun’un avukatlığı elinden alınsın ve tutuklansın!” ifadelerini kullandı. Sosyal medya
kullanıcılarının büyük bir çoğunluğu Avukat Doygun’un meslekten ihraç edilmesini
istedi.
Avukat Doygun’un skandal savunmasını Diriliş Postası’na değerlendiren hukukçu Pınar
Kandemir Hacıbektaşoğlu, “Savunmanın sınırları vardır. Haddi aşan, itibar zedeleyici
ifadeler kullanılamaz.” yorumunu yaptı. Avukat Murat Emergen ise böyle bir savunmanın uygun olmadığını ve avukatın disiplin cezası alması gerektiğini söyledi.
AVUKAT DOYGUN NEYİ KORUDU?
Hukukçu Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu, mahkemede sanıkları savunmak uğruna her yolu mübah gören Avukat Gülsün Doygun’a “Üç kuruşluk dünyada üç kuruş için …. olmaya
değer mi?” diye sordu. Hacıbektaşoğlu, bir avukatın böyle bir savunmayı ya maddi karşılık için ya da çok manevi ve kutsal bir durumu korumak için yapabileceğini söyledi. Avukat Murat Emergen de “Umarım kamuoyunu tatmin edecek şekilde adaletle hüküm verilir.” ifadelerini kullandı. Emergen, aynı zamanda her iki taraf için hassas olunması gerektiğinin altını çizdi.
BÖYLE SAVUNMA UYGUN DEĞİL
13 yaşındaki bir çocuğa yönelik yaşanan olaydan duyduğu üzüntüyü dile getiren Avukat Murat Emergen, Avukat Doygun’un mahkemede mağdur genç kıza ve annesine yönelik ifadelerini ve savunmasını uygun bulmadığını, “Her şeyden önce tarafların avukatları
dosyanın tarafı değildir. Mevzuata ve mesleki ilkelere uygun şekilde savunma yapmak zorunda olan her avukat sadece iddia ve savunmanın hukuki yönü ile ilgilenmeli. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalı ve düşmanca,
olayın tarafı gibi hareket etmemelidir.” sözleriyle dile getirdi.
‘DİSİPLİN CEZASI GEREKTİRİR’
Sanık avukatı Doygun’un dosyada mağdur olan A.A.’ya karşı ithamda bulunmasının, meslek ilkelerinin açık ihlali olduğuna dikkati çeken Emergen, “Disiplin cezası gerektirir.
Mensup olduğu baro tarafından bu konuda yaptırıma tabi tutulması muhtemeldir.” sözleriyle yönetmelikte bu durumun bir karşılığı olduğunu kaydetti. Hukukçu Pınar Kandemir Hacıbektaşoğlu da baroya çağrı yaptı. Hacıbektaşoğlu, avukatlık mesleğinin ilgili kanun gereğince ‘meslek itibarını koruyarak yapılması’ gerektiğini belirterek bir soruşturma açılmasını beklediğini kaydederek “Savunmanın sınırları vardır. Haddi aşan, itibar zedeleyici ifadeler kullanılamaz. Ceza alır. Ben bağlı bulunduğu baroyu harekete geçmeye davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.