Saint-Prot, gazetecilere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi"nin imzalanması ve milyonlarca ton tahılın Ukrayna'dan çıkarılmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Ukrayna ve Rusya arasında 22 Temmuz'da İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda tahıllarla ilgili imzalanan anlaşma her şeyiyle Türkiye sayesinde." ifadesini kullanan Saint-Prot, ABD'nin de müzakerelerde somut bir sonuç alınmasında Türkiye'nin kararlılığını takdir ettiğini hatırlattı.
Saint-Prot, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu noktaya gelmenin kolay olmadığını bildirdi ancak çatışmanın başlamasından 5 ay sonra bu anlaşmanın imzalanmasının savaşın sona ermesi umutlarını güçlendireceği temennisini paylaştı." dedi.
Anlaşmanın zor kısmının tamamlanmış göründüğüne dikkati çeken Saint-Prot, Türkiye'nin bu konuda belli bir noktada garantör olacağını vurguladı.
Saint-Prot, tahıllara ilişkin anlaşmadan Ukrayna'nın yanı sıra Rusya'nın da kazançlı çıktığına işaret ederek, Moskova'nın bu sayede tarım ürünlerinin ihracatında Batı yaptırımlarının uygulanmayacağı garantisini aldığını kaydetti.
FRANSA'YA "KIT VİZYON" ELEŞTİRİSİ
Saint-Prot, Türkiye'nin "tarafsız" tutum sergileyerek arabuluculuk rolünü oynanabileceğini gösterdiğini belirterek, "Bu rolü barış için üstlendi." dedi.
Taraf tutanların tutumunu değiştirmesini sağlayan bu tarz arabuluculuğun teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Saint-Prot, bir tarafı körü körüne destekleyenlerin arabulucu olmasının imkansızlığının altını çizdi.
Saint-Prot, "Ukrayna için Batılılarda böyle bir durum vardı. Türkiye'nin arabulucu olması çok iyi oldu." yorumunda bulundu.
Fransız siyaset bilimci Saint-Prot, BM'de, Genel Sekreter Antonio Guterres'in çok saygıdeğer biri olduğunun ancak gücü olmadığının konuşulduğunu anlattı.
"Dünyanın efendileri olduğunu düşünen ama nihayetinde çok güçlü Amerikan ajanslarının müstahdemleri olanların Türkiye örneğinden ders almaları gerekiyor." diyen Saint-Prot, Paris'in de Alman çıkarlarını ya da Amerikan danışma şirketlerini takip eden "bodur ve hayal gücü kıt" bir vizyonla değil ancak Fransa idealine sadık kalarak ve General Charles de Gaulle'dan ilham alarak barışa hizmet edebileceğini kaydetti.
