Diriliş Postası Muhabiri Durim Abazi/İstanbul
Huzurun ve bereketin şehri olan Kudüs, maalesef yüzyıldır işgalci rejimin haksız ve hukuksuz tecavüzleri yüzünden hüzün, gözyaşı ve zulümle anılmaya devam ediyor. Mescid-i Aksa ve Kudüs’ün davasını üstlenen Ümmet Vakfı’nın düzenlediği basın toplantısında geçtiğimiz sene yapılan faaliyetler ve işgalcilerin yaptığı zulümler hakkında bilgi verildi. Kudüs, daha düne kadar tüm insanlığın mirası iken, günümüzde Siyonizm işgali altında açlığı, sefaletin ve ölümün kol gezdiği bir belde haline gelmiş durumda. Ümmet Vakfı Başkanı Mehmet Masum Yüm, yaptığı konuşmada vakfın Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya hizmet etmek için kurulduğunu belirterek, “Sorun, Kudüs ümmetin kanayan yarası olunca o yüzden vakfımızın ismini de ‘Ümmet Vakfı’ oldu. Kudüs İslam’ın bir nevi başkenti. Bir sloganımız var, “Kudüs özgür olursa dünya özgür olur.”. Kudüs özgür olduğu vakit biz inanıyoruz ki İslam devletleri bir araya gelmiş, güçlü, hakim konumdadır ve Müslümanlar özgür olmuştur. İslam hakim olduğu dönemlerde görüyoruz ki dünyada da huzur vardı. Kudüs’te şuan bizim adımıza nöbet tutan Müslüman kardeşlerimiz var. Kudüs’e sahip çıkmak tüm Müslümanlar’ın sorumluluğudur. Kudüs’te kardeşlerimiz kendilerini yalnız hissetmemek için onlara İsrail ve bütün dünyaya rağmen sahip çıkmak, desteklememiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“KUDÜS BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ”
Siyonistlerin Kudüs’ü başkent ilan ettiği ve ABD’nin tanıdığı anımsatan Başkan Yüm, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ‘Kudüs bizim kırmızı çizgimiz’ dedi. Bütün mü’minler için öyle olması. Kudüs Kur’an-ı Kerim’in beyanıdır. Kudüs cennet kapısı ve barış şehridir. Aynı zamanda peygamberlerin şehridir. Kudüs olmazsa olmazımızdır. Biz Kudüs’ten vazgeçemeyiz. Bugün Kudüs yoksa, yarın Mekke ve Medine de gider. Günümüzde İslam başkentleri tek tek elimizden çıkıyor. Mesela Bağdat, Şam, Kabil, Kahire nerede? Kudüs yoksa, Allah muhafaza belki sıra İstanbul’a da gelir. Kudüs bizim ilk kıblemiz. Resullullah aleyhi salatu ve selam yaklaşık bir buçuk yıl Mescid-i Aksa’ya yönelerek namaz kıldı. Allah’ın ve bizim en çok sevdiğimiz Resullah’ın namaz kılmak için bu mescide yönelmesi yeterli olmaz mı? Tabii ki önemlidir. Biz ondan vazgeçemeyiz. Kudüs ikinci mescidimiz. Peygamberimizin(sas) hadislerine göre yeryüzünde ilk inşa edilen ibadet yeri Kâbe. 40 yıl sonra ise Mescid-i Aksa inşa edilir. Kâbe ne kadar kutsal ise Mescid-i Aksa da öyledir. Kudüs bizim üçüncü haremimiz.” dedi.
“MÜSLÜMANLAR’IN YÜZDE 80’İ YOKSULLUKLA MÜCADELE EDİYOR”
Yüm, Mescid-i Aksa alanın içinde peygamberlerin ayaklarının izleri olduğunu dile getirerek, “Kudüs dört yüzyıl Osmanlı’nın himayesinde kalmış. Bu döneme ait yüzlerce tarihi, İslami eserler içine barındırıyor. Bu eserlerin yok olması bir nevi İslami kimliğin yok olması anlamına gelir. Ki işgalciler İslami eserlerin yok olması için çalışmalar yapıyor. Kudüs halkı her geçen gün işgalci İsrail devleti tarafından yoksulaştırılmaktadır. Orada yaşayan Müslümanlar’ın yaklaşık yüzde 80’i yoksullukla mücadele etmektedir. Bir anneye sormuşlar: Ailede olan çocuklarından en çok kimi seversin? Annenin de ilk cevabı ailenin en küçüğünü sevdiğini olmuş. Çünkü mazlumdur, yardıma muhtaçtır. Konuyu Kudüs’e getirecek olursak o da bir şekilde öyledir. İkinci cevabı hasta olanı. Kudüs, şuan yoğun bakımda. Müslümanlar’ın yardımlarıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Üçüncü cevap ise uzakta olanı, dönünceye kadar severim olmuş. Biliyoruz Mescid-i Aksa gönlümüzde ama bu yetmiyor. Bu küçük ve hasta olan kardeşimize sahip çıkmamız gerekir. Ya Selahaddin olacağız ya da Selahaddinler’i yetiştiren Nureddinler olacağız.” diye konuştu. MADDİ MANEVİ DESTEK YAPILDI Vakfın, 2019 yılında, Kudüs’teki Müslümanlar’a maddi ve manevi açıdan destek olmaya çalıştıklarını vurgulayan Yüm, “Eğitim alanında 71 proje ile 96 bin 656 kişi, ekonomik alanında 8 proje ile 2 bin 596, sosyal alanında 19 proje ile 37 bin 124, sağlık alanında 3 proje ile 3 bin 922 ve mukaddes alanlarda 43 proje ile 322 bin 367 kişiye ulaştık.” bilgisini paylaştı.
“Mescid-i Aksa üç defa ibadete kapatıldı”Huzurun başkenti Kudüs’te işgalci İsrail’in Müslümanlar’a yönelik yaptığı zulümleri bir kez daha akıllarımıza getiren Ümmet Vakfı Başkanı Yüm, şu ifadelere yer verdi: “1. 2019’da Kudüs’te 531 çocuk, 94 kadın, bin 453 yetişkin olmak üzere toplam 2 bin 078 kişi haksız şekilde tutuklandı. 2. Yaklaşık 30 bin fanatik Yahudi Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi. 3. Mescid-i Aksa üç defa ibadete kapatıldı. 4. Biri kadın yedi genç Kudüs’te elde tutulur hiçbir gerekçe olmadan şehit edildi. 5. 173 Kudüslü ailenin evi yıkıldı. Öyle yıkımlar oldu ki 51 aile evlerini kendi elleriyle yıkmak zorunda kaldı. 6. İşgalci İsrail yaklaşık 355 Müslümana Mescid-i Aksa’ya girişini yasakladı. 7. 44 Müslüman’a Kudüs’e giriş yasağı getirildi. 8. 15 bin zeytin ağacı tahrip edildi. 9. Müslümanlar’a ait sivil toplum kurumu kapatıldı. 10. Müslümanlar arasındaki fakirlik oranı yüzde 80 arttı. 11. Kudüslü Müslümanlar’ın eğitim hakkı engellendi. İşgalcilerin okullarında eğitim gören öğrencilerin yüzde 55’i, Arap okullarında ise eğitim gören öğrencilerin yüzde 30’u okulu bırakmak zorunda kaldı.”