İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın, Twitter hesabına partisinden önüne geçilemeyen istifaları durdurabilmek için muhatabı tarafından yalanlanan bir iddiayı sabitledi;
“Karlı bir Mart gününde parçalanmış naaşı parasızlıktan tabuta değil, battaniyeye sarılan ülkücü Mustafa Erol, öz yurdunda garip, öz vatanında parya muamelesi görürken, Ülkücü katili Ozan Ceyhun devletin en üst makamlarına layık görüldü.”
“Vicdanınız rahat mı?”
Bu soruyla sonlandırdı sabit Tweetini…
Koray Aydın bir tarih Yüce Divan’da yargılanmıştı diye hatırlıyorum…
Ne için yargılanmıştı?
İhaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak ve haksız mal edinmek…
216 yıl 6 ay hapis istemiyle Yüce Divan’da yargılanmış, ‘suçun yasal unsurları oluşmadığından’ beraat etmişti.
Mahkeme çıkışı şunları söylemişti;
“Benim mal varlığımda artış yoktur. Bana bu suçlamayı yapanlar bunu bilmiyorlar mıydı? Elbette biliyorlardı”
Peki, Koray Aydın vicdanlarda, milletin, kamunun vicdanında beraat etmiş midir?
Bu soruyu neden sordum?
Avusturya Büyükelçiliği’ne atandıktan sonra Koray Aydın tarafından hedef tahtasına oturtulan Ozan Ceyhun da hakkında iddialardan dolayı askeri mahkemede yargılanmış ve tek bir ceza almadan beraat etmişti.
Ozan Ceyhun nezdinde Cumhur İttifakı’nı Kontrollü Darbe Girişiminde bulunan Koray Aydın’dan mahkeme kararına saygı beklenirdi.
Çünkü kendisine yargılanmış ve beraat etmişti.
Yani eşekten düşmüş birisi olarak Ozan Ceyhun’un durumundan en iyi anlayabilecek oydu…
Ne var ki, işin içinde kasıt, maksatlı karalama, kumpas ve dahi Cumhur İttifakı’na Kontrollü Darbe girişimi olduğunda insanlık rafa kaldırılmış olabiliyordu.
Ozan Ceyhun o iddialara şu cevabı verdi;
“İşlemediğim bir suçla itham ediliyorum. Hele Ermeni iddiaları ile ilgili bana yönelik bazı çevrelerce yazılanlar büyük bir yalan. Berlin’de Bundestag karar alırken ona karşı miting organizasyonu içinde yer alan biriyim.
Hakkımda yapılan itham ve fotoğraflarda doğru değil. 1977 yılında 16 yaşındaydım. 12 Eylül askeri cuntası beni ben yurtdışında iken karalamak istediğinde de bizzat askeri mahkemede iddiaların yalan olduğu kanıtlandı. Tek bir ceza almadım.”
İYİ Parti’de devam eden ve edeceği öngörülen istifaları durdurmak, Cumhur İttifakını yaralamak ve mümkünse parçalamak için tezgâhlanan kumpanyayı başlatan Koray Aydın, Ozan Ceyhun’a bu suçlamayı yaparken bunları bilmiyor muydu?
Elbette biliyordu…
Koray Aydın’da vicdan olsaydı, bu açıklamalardan sonra Ozan Ceyhun’dan özür diler miydi?
Elbette dilerdi…
Ne var ki Koray Aydın vicdanını, İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ile birlikte, İhaleye fesat karıştırmak, görevi kötüye kullanmak, haksız mal edinmek suçlarından yargılanırken ve belki de İYİ Parti’de siyaset yapmak için MHP’den istifa ederken kaybetmiş gibi davranıyor.
İstifaları durdurabilmek için İttifaka Kontrollü Darbe Girişiminden başka yolun kalmadığını biliyor.
Söz konusu Cumhur İttifakını parçalamak, Bahçeli ve Erdoğan’ın arasını açmaksa gerisi teferruattır düşüncesiyle hareket ediyor.