Bugünlerde, Kıyamet mi yaklaşıyor sorusu sürekli akılları kurcalıyor. Bilim adamlarının ‘son ve en büyük kıyamet alameti gerçekleşiyor mu’ dedirten, dünyanın kuzey manyetik kutup alanının Sibirya’ya doğru beklenmedik hızla kaydığı yönündeki açıklamaları üzerine, kıyamet alametleri gerçekleşti mi, küçük alametler ve büyük alametler nelerdir gibi sorular araştırılıyor. Doğu ile batı kavramı değişiyor mu, Dünyanın manyetik kutup alanının yer değiştirmesi ne anlama geliyor? 2020’de Güneş Batı’dan mı doğacak diye merak eden vatandaşlar kıyamet ne zaman ve nasıl kopacak konularında araştırmalar yapıyor. Deprem, corona virüs (korona virüsü, Kovid-19), İspanya’da denizin köpürmesi ve Venedik’in sular altında kalması ve benzeri sel, fırtına, yaygın hastalıkar, yangınlar, salgın ve çeşitli sebeplerle yaşanan toplu ölümler kıyamet alameti mi? Büyük ve küçük kıyamet alametleri neler konuları her zaman ilgi çekiyor. Kıyamet hakkında küçük ve büyük alametlerin haber verilmesi ancak zamanının hiçbir şekilde bilinmemesi sürekli konunun araştırılmasına neden oluyor. Peki, Kıyamet mi yaklaşıyor? 2020’de Güneş Batı’dan doğması gerçekleşiyor mu? Deprem, corona virüs, kıyamet alametleri neler? Haberimizden detayları okuyabilirsiniz…

2020’de Güneş Batı’dan doğması gerçekleşiyor mu?

Dünyanın manyetik merkezi kuzey kutbu boyunca Kanada’dan Sibirya’ya doğru kaydı. Fakat bu mayetik merkezin kayması ile güneşin batıdan doğacağı anlamına gelmiyor. Güneşin batıdan doğabilmesi için dünyanın tersine dönesi ya da dönüşünün terse dönmesi gerek.

Kıyamet mi yaklaşıyor? Deprem, corona virüs, kıyamet alametleri neler?

Kıyamet alametleri (Eşrâtu’s-sâ’a), küçük alametler (Alâmât-ı Suğrâ) ve büyük alametler (Alâmât-ı Kübrâ) olmak üzere iki kısma ayrılır. Kıyametin, en büyüğü Güneş’in Batı’dan doğması gibi inanan ve inanmayan herkesin açıkça şahit olacağı birçok alameti bildirilmiştir. Kıyamet nasıl kopacak sorusuna da Kur’an-ı Kerim, Hadis-i Şerifler ve İslam alimleri o sırada yaşanacak hadiseleri anlatarak, akılların tahammül edemeyeceği dehşetin mutlak surette gerçekleşeceğini haber vermiştir.

Kur’an-ı Kerim’de birçok yerde kıyametten bahsedilmiş, insanların o güne hazırlık yaparak iman ve ibadete yönelmeleri, dini ve beşeri hayatta iyilikten ve doğruluktan ayrılmamaları, Kur’an-ı Kerim’in emrettiği ve Rasülullah (s.a.v.) Efendimizin bizzat yaşayarak bizlere öğrettiği İslam ahlakı üzere yaşamaları konusunda defalarca uyarılmıştır.

Kıyametin nasıl gerçekleşeceğinden Kur’an-ı Kerim’de de geniş bilgiler verilmişken, zamanı hakkında hiçbir bilgi mevcut değildir. Örneğin, Allah (c.c.) bu konuda Araf Suresi’nin 187. ayet-i kerimesinde me’âlen şöyle buyurmuştur;

‘(Habibim!) Sana, ne zaman kopacak diye kıyamet vaktini soruyorlar. De ki; onun bilgisi yalnızca Rabbimin katındadır. Onu tam vaktinde koparacak olan O’ndan başkası değildir. Onun ağırlığına göklerde ve yerde dayanacak bir kimse yoktur. O size ansızın gelecektir.’

Kur’an-ı Kerim’de bildirildiğine göre, kıyametin koptuğu sırada yaşanacak afetler dünyada görülmemiş akla gelmeyen şiddette olacaktır. Dağların didilmiş yün gibi savrulması, denizlerin kaynayarak köpürmesi, arzın görülmedik şiddette sarsılarak içindekileri dışarı çıkarması (misal, Zilzal suresi), yanardağların patlaması, güneşin insanları kavuracak derecede yaklaşması ve o günün şiddetiyle anaların korkudan rahmindeki çocuğunu doğuracağı gibi, gerçekleşme suretini ancak Yüce Yaratanın bildiği hadiselerden bahsedilmiş, Allah’ın sevgili kullarının ise o sıkıntıları hissetmeden atlatacağından bahsedilmiştir.

Kıyamete yakın gerçekleşerek, kıyametin yaklaştığını adeta haber veren hadiselerden de birçok Hadis-i Şerif’te Yüce Peygamberimiz s.a.v. bahsetmişlerdir.

Kıyamet yaklaştığında meydana gelecek olan küçük alametler (alâmât-ı suğrâ) şöyle sıralanabilir;

1) İnsanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları (Buhârî, Fiten, 25; bk. Tecrid-i Sarih Terc; 1/58).

2) İnsanların ölümü temenni etmeleri (Buharî, Fiten, 25; Müslim, Fiten, 53-54)

3) Câriyenin efendisini doğurması (Müslim, İmân, 1).

4) Hicaz’da bir ateşin çıkarak Busra’da (Şam yakınlarında bir yer) develerin ayaklarını aydınlatması (Buhârî, Fiten, 24; Müslim, Fiten, 42).

5) Fırat nehrinin sularının çekilerek, nehir yatağından altın çıkması (Müslim, Filen, 29-31).

6) İkisi de hak iddiasında bulunan iki büyük İslâm ordusunun birbiriyle savaşması (Buhârı, Fiten, 25; Müslim, Fiten, 17).

7) İslâmî ilimlerin ortadan kalkarak cehaletin artması (Buhârî, Fiten, 4).

8) Depremlerin, zelzelelerin artması (Buhârî, Fiten, 25).

9) Zamanın yaklaşması, gece ile gündüzün eşit olması (Buhârî, Fiten, 25).

10) Cinâyetlerin çoğalması, türlü çeşit fitnelerin zuhur etmesi (Buhârî, Fiten, 4; Müslim, Fiten, 18).

11) Yahudilerle Müslümanların savaşmaları, Müslümanların Yahudileri öldürmesi (Tecrid-i Sarih Tercümesi, VIII/341; Müslim, Fiten, 79-82).

12) Zinanın artık hayasızca açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin azalması (el-Ali en-Nâsif Tac, 5/335).

13) Kahtân’dan bir kişinin çıkarak, insanları asâsı ile sevketmesi Buhârî, Fiten, 23).

Kıyametin yaklaşmasıyla zuhûr edecek olan büyük alametler ise (alâmât-ı kübrâ) şu şekilde sıralanabilir;

1. Deccal’in ortaya çıkışı: Deccâl, kıyâmette zuhur edecek yalancı bir kişidir, İslâm Dini’ni ve Müslümanları ifsad edip, kötülüğe ve bozgunculuğa sevketmek isteyecektir. Deccal’in sağ gözünün kör olduğu, iki gözünün arasında “kâfir” yazdığı, çocuğunun olmadığı, Medine’ye ve Mekke’ye giremeyeceği, ortaya çıktıktan sonra yeryüzünde kırk gün kalacağı, bu süre içerisinde istidrac türünden bazı olağanüstü olaylar göstereceği, daha sonra da yine kıyâmetin büyük alametlerinden olan Hz. İsa’nın yeryüzüne inmesiyle onun tarafından öldürüleceği sahih hadislerde belirtilmiştir (Buhârı, Fiten, 26; Müslim, Fiten, 37, 39, 40, 91, 101, 110, 112).

2. Duhan’ın çıkışı: Duman anlamına gelen duhan da kıyâmetin büyük alametlerinden biridir (Müslim, Fiten, 39). Kıyâmetin vukuundan önce dünyayı bir duman bulutu kaplayarak, kırk gün ve kırk gece kalacak, mü’minler nezleye tutulmuş gibi, kâfirler ise sarhoş gibi olacaklardır.

3. Dabbetü’l-arz’ın çıkışı: Kıyâmet’ten önce çıkacağı bildirilen bir yaratıktır. Kelime anlamı “yer hayvanı” demektir. Kur’an-ı Kerim’de, “Kendilerine söylenmiş olan başlarına geldiği zaman, yerden bir çeşit hayvan (dâbbe) çıkarırız ki o, onlara, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler.” (en-Neml, 27/82) buyurulmaktadır. Hz. Peygamberimiz s.a.v. Dâbbetü’l-arz hakkında, “Çıkacak olan kıyâmet alametlerinden ilki, güneşin batı tarafından doğması ile, bir kuşluk vakti insanlara karşı bir dâbbenin (hayvanın) zuhurudur. Bu iki alametten biri, arkadaşından evvel olur. Akabinde diğeri de onun izi üzerinde yakın olarak meydana gelir.” (Müslim, Fiten, 118) buyurmuştur.

4) Güneşin Batıdan doğması: Güneş batıdan doğacak, insanlar topluca iman edecek, ancak daha önce iman etmemiş olanların imanları kendilerine bir yarar sağlamayacaktır (Tecrid-i Sarih Tercümesi, XII 307; Müslim, Fiten, 118).

5. Hazreti İsa (a.s)’ın inmesi: Ehl-i sünnet itikadına göre Kıyâmetin vukuundan önce Hazreti İsa yeryüzüne inecek, Hristiyanları İslâm’a davet edecek, Deccâl’i öldürecek, Hazreti Peygamber (s.a.s)’in şerîati ile hükmedecektir (Buhârî, Büyû, 102; Müslim, İmân, 242-247).

6. Ye’cûc ve Me’cûc’ün çıkışı: Kıyâmetin vukuundan önce çıkarak “yeryüzünde bozgunculuk yapacak” (el-Kehf, 18/94) olan asılları ve soyları belirsiz iki insan topluluğudur (Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, IV, 3288). Hz. ZülKarneyn’in önlerine yaptığı seddin yıkılarak (el-Enbiya, 21/96) açılması ile yeryüzüne dağılacaklar, insanlara saldıracak, kentleri yakıp-yıkarak harabe haline getireceklerdir. Bazı rivayetlerde bu seddin Çin seddi olduğu zikredilir (Muhammed Hamdi Yazır, a.g.e., IV, 3291, 3374; Buhârı, Enbiyâ, 7; Müslim, Fiten, 1,2).

7.8.9. Doğuda, Batıda, Arap Yarımadasında olmak üzere üç bölgede yer çöküntülerinin meydana gelmesi de Kıyâmet’in büyük alametlerindendir (Müslim, Fiten, 39).

10. Yemen’den çıkacak olan büyük bir ateşin insanları önüne katarak sürmesi (Müslim, Fiten, 39).

Ebu Davud ve Tirmizi’nin Sünenlerinde yeralan bazı hadislere göre Mehdî’nin çıkması da Kıyâmet’in büyük alametlerindendir (Sünen-i Tirmizî, IV, s.1-93: Sünen-i Ebu Davud, N. Şr. M.Abdul Hamid IV, 100, 106).

Hz. Peygamber (s.a.s), Kıyâmetin kötü insanlar ve kâfirler üzerine kopacağını bildirmiştir. Bu hadislere göre Kıyâmet kopmadan önce mü’minlerin ruhları alınacak ve onların âhirete göçmeleri sağlanacaktır (Buhari, Fiten, 5; Müslim, imare, 53).

Bu alametler haber verilmiş olmakla beraber, bazılarının hakiki anlamda mı mecazi anlamda mı zuhur edeceği, ve zuhur etme şekilleri elbette tam olarak bilinmemektedir.

Dünyayı sarsan virüsün, sallayan depremlerin ardından korkutan bir açıklama da bilim adamlarından geldi. Bilim adamları Dünyanın kuzey manyetik kutbunun, Sibirya’ya doğru çok hızlı bir şekilde kaydığını ve bu kaymanın da çok ciddi endişe verdiğini açıkladı. Bilim adamlarının korkutan açıklamasına göre Manyetik kutup yer değiştirdiğinde kuzey, güney olacak; doğu ise batı olacak. En son 780 bin yıl önce gerçekleşen kutup değiştirme olayı Peygamber Efendimiz’in (SAV) bahsettiği kıyametin son büyük alametinden Güneş’in Batı’dan doğacağı hadis-i şerifini akıllara getirdi.
Editör: Haber Merkezi