Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) geçtiğimiz aylarda kira krizinin çözümü için geliştirdiği “ Yeni Konut Modeli” için finansman arıyor. Köprü, otoyol ve şehir hastanelerinde başarıyla uygulanan Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modelinin konutlar için de uygulanması; hem arsa problemine çözüm olabilir hem de konut arzını artırarak ev fiyatı ve kiraları kontrol edilebilir kılan formüllerden biri olarak karşımıza çıkıyor.

ARSA VERİLECEK

Bu formülle birlikte devlet veya belediyeler arsayı temin edecek. Gayrimenkul firmaları bu bölgelere konut yapacak ve akabinde kiralama işlemi gerçekleştirilecek. Kiralar için üst limit konulacak, kiralamalar devlet denetiminde olacak. Kira miktarı hane halkı gelirinin yüzde 30'unu aşmayacak. Düzenli olarak kirasını ödeyen müşterinin sürecin sonunda evi alma hakkı olacak.

HAZİRANDA YAŞANDI

Projeyi geçtiğimiz haziranda açıklayan GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, aradan geçen sürede arsa ve finansman için yaptığı girişimlerine başlandığını açıkladı. Basın sohbet toplantısında sorularımızı cevaplandıran Mehmet Kalyoncu, özellikle finansmanla ilgili olumlu dönüşler aldıklarını ifade etti. Hollandalı bir emeklilik fonu ve Çin bankası ICBC ile görüştüklerini anlatan Kalyoncu, bu modelle arsa maliyetini sıfıra indirerek kiraları yarı yarıya düşürebileceklerini söyledi.

Kalyoncu, "Suudi Arabistan’da oranın TOKİ’si ile görüştük. Çin’in en büyük inşaat şirketine ICBS üzerinden ulaşarak konuştuk. 12 kişi geldiler. Hollanda’dan emeklilik fonu ile görüştük. Abu Dabi'de Yatırım Bakanı ile görüştüm. Ayrıca Suudi Arabistan, BAE, Çin ve Hollanda dört ülkenin finansal kuruluşlarıyla bu görüşmeleri yaptık" diye konuştu.

“BİRÇOK KÖK PROBLEMİ SAPTADIK”       

1.5 yıl önce bir komite kurulduğuna ve 1.5 yıldır bu işe kafa yorduklarına değinen GYODER Başkanı Mehmet Kalyoncu, "Birçok kök problemi saptadık. Bunlardan biri arsa sahibinin hak etmediği bir payı alması. Erişilebilirlik Komitesi kurmaya karar verdik. Konut geliştiren firma daha ucuza satmaz. Sektör yine para kazansın. Ama bir konut üretildiğinde bir değer oluşuyorsa o değere en büyük katkıyı kim yapıyorsa onun adaletli bir şekilde dağıtılmasını önceledik. Bunun kurallarını da bu çerçevede ortaya koyduk. Bunu mümkün kılacak finansmanı oluşturabilmek için de arsa maliyetinin sıfırlanması gerekiyor. Burada en büyük payı alan arsayla ilgili bir adım atarsak bunun hızlı çözülebileceğini gördük" dedi.

SOSYAL VE VİCDANLI BİR YAKLAŞIMLA BAKILIYOR

Konuya sosyal ve vicdani olarak yaklaştıklarına değinen Kalyoncu, şunları söyledi: "Romantik olmadık. Ve aslında Türkiye’de yine bir devrim olacak kiralık konut üretme odaklı bir model geliştirdik. Türkiye’de kimse kiracı olmak istemiyor herkes ev sahibi olmak istiyor, çok doğal bir şey. Ama biz yeni bir yol öneriyoruz. Biz kiracı olmanın korkunç bir şey olmadığı, kötü bir şey olmadığı ve hatta belki de tercih edilebilecek şey olduğu bir yapı endüstrisi oluşturabiliriz diyoruz. Şimdi ve sahipliği oranlarına bakalım ve ülkelerin mutluluk endekslerine bakalım. Hiçbir korelasyon yok. Ev sahipliği oranı Çin’de yüzde 89, Rusya’da yüzde 88, İsviçre’de yüzde 34."

KİRAYI OTORİTE BELİRLEYECEK

Önerdikleri modelde mülkiyetin devlette veya belediyede kalmaya devam edeceğinin altını çizen Kalyoncu, düzenleme ve denetleme konusunda ise şunları anlattı: "Kirayı otorite belirleyecek. Tarifeyi devlet yayınlasın. Mesela bizim sektörümüzün denetleyici kurulu yok. Enerji sektörünün EPDK’sı, bankaların BDDK’sı var. O yüzden bir denetleme kurulu tarifeleri oluştursun. Bu modelimizi bakanlıklara, İstanbul’daki ilçe belediyelerine, büyükşehire ve ilgili kuruluşlara gönderdik ve randevu talep ettik. Üsküdar, Ümraniye, Şişli, Avcılar ve Başakşehir belediyesiyle görüştük. İlçelerin de en büyük problemi arazi üretmek. Hepsinde aynı problem var. Onlar da diyor ki keşke arsa olsa da yapsak."

ERİŞİLEBİLİR KONUT ÜRETİMİNDE KÖİ MODELİNİN İŞLEYİŞİ

1 Devlet arsa tahsisi, plan yapımı ve altyapıyı hazırlar.

2 İmtiyaz süresince arsa devletten özel şirkete devredilir.

3 Görevli şirket, finansman bulma, tasarım, inşaat bakım ve onarımı yapar.

4 Kira, hane halkı gelirinin %30’u civarında olur.

5 Görevli şirket tarafından tahsilat ve kiralama yapılır. Getiriler 49 yıllığına KÖİ’nin tasarrufuna geçirilir.

6 Belirlenen süre zarfından sonra konutların mülkiyet hakkı devlete devredilir.

"HERKES MUTLU OLACAK"

Şu an Merkez Bankası, belediyeler ve hükümetle konuştuklarının bilgisini veren Kalyoncu, “Ayrıca işin finansman boyutu da var. Merkez Bankası Başkanı’na da anlattık. 5 banka ile görüştük. Bankalar da bu işe kafa yormalı. SPK ile toplantılar da yapıldı. Bugüne kadarki gayrimenkul sertifikaları satılık konut üzerinden gitmiş. Biz ise konutun kira gelirine endeksli bir sertifika önerdik. Yaşayacak bir sertifika olacak. Tebliğ önerilerimizi önümüzdeki hafta iletmiş oluruz. Bu olursa çığır açacak. Vatandaş da sertifika yoluyla kira gelirine ortak olabilecek. Herkes mutlu olacak. Tek mutlu olmayan arsa sahipleri olur” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi