Yasinimizi şehit ettiler
6-8 Ekim Kobani olayları sırasında Diyarbakır’da kurban eti dağıttıkları sırada, teröristlerin hışmına uğrayan Yasin Börü ve arkadaşları, önce bıçakla yaralanmış, darp edilmiş ve ardından binadan aşağı atılmıştı.
Yasin Börü’nün nasıl öldürüldüğüne dair görüntüler, daha sonra ortaya çıkmış ve bütün Türkiye’den öfke yağmıştı.
Üstte eli silahlı PKK’lı,altta gölgede kalmış
Demirtaş ve yaverleri…
Siyasetçi misiniz,
sosyopat mı?
Her öldürülen bebeğin
ardından ortaya çıkıp barış
mesajı veriyorlar, “Sırtımızı
YPG’ye dayadık” diyorlar,
ağızlarını her açtıklarında
kandili arkalarına alıyorlar.
Gölgesine sığındığınız
silaha mı inanalım,
ağzınızdan ölü bebeklerin
üzerine düşen barış
salyalarına mı?
Kimsiniz siz?
Türkiye’nin yıllarını çalan
terör örgütünün sözcüleri
misiniz?
Emperyalist, kapitalist
ABD’nin gölgesinde
solculuk oynamak da neyin
nesi?
Nedir bu, her çocuk
öldürüldüğünde ağzınıza
yapışan halkların kardeşliği
zırvası.
Kimsiniz siz!..
Suriye’deki iç savaşı fırsat bilen terör örgütü DEAŞ’ın, Kobani’ye (Ayn el-Arap) saldırması üzerine Ekim 2014’te HDP yönetimi ile terör örgütü PKK elebaşları, sokağa çıkma çağrısında bulundu. Bunun üzerine aralarında İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır’ın da olduğu 35 il ve 96 ilçede yasa dışı gösteriler başladı. Terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması, kolluk güçlerinin yanı sıra sivilleri de hedef aldı.
Olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi yaralandı, 197 okul yakıldı, 269 kamu binası tahrip edildi, 1731 ev ve iş yeri yağmalandı, 1230 araç ise kullanılamaz hale getirildi. Kolluk kuvvetlerinin müdahalesinin ardından olayların failleri yakalanarak haklarında adli işlem başlatıldı.
AZMETTİRENLERE YÖNELİK SORUŞTURMA
Saldırıların yaşandığı il ve ilçelerde adli süreç devam ederken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da sokaklarda terör estirenleri azmettirenlere yönelik soruşturma başlattı.
Bu kapsamda 35 il ve 96 ilçedeki soruşturma dosyaları ile delilleri toplayan savcılık, 25 Eylül’de operasyon için düğmeye bastı ve Ankara merkezli 7 ilde 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Eş zamanlı operasyonda, Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, eski HDP milletvekilleri Ayla Akat Ata, Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Nazmi Gür, Emine Beyza Üstün ve Emine Ayna’nın da aralarında bulunduğu 20 kişi adreslerinde yakalandı.
LİSTEDE KİMLER VAR
Operasyon kapsamında hakkında gözaltı kararı verilenler arasında, terör örgütü PKK’nın sözde dağ kadrosundan Cemil Bayık, Ali Haydar Kaytan, Rıza Altun, Duran Kalkan, Murat Karayılan, Zübeyir Aydar, Remzi Kartal, Sabri Ok, Salih Müslüm Muhammed ile kadın yapılanmasında yer alan Azime Yılmaz ve Hacire Ateş de bulunuyor.
Ayrıca olay tarihinde HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olan HDP Eş Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, dönemin MYK üyelerinden Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Hakkı Saruhan Oluç ile Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Van Milletvekili Sezai Temelli ve İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü hakkında ise fezleke düzenleneceği bildirildi.
İNSANLARI SOKAĞA ÇAĞIRDILAR
Ayrıca toplantı sürerken yapılan yazılı açıklamada da uluslararası kurumların, demokratik kitle, emek ve meslek örgütlerinin Kobani’de yaşananlara karşı harekete geçmesi gerektiği belirtilerek, “Kobani’de yaşanan katliam girişimine karşı 7’den 70’e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz. Bundan böyle her yer Kobani’dir.” denilerek sokak eylemlerine bir kez daha davetiye çıkarıldı.
Aynı gün benzer bir açıklama yapan HDP Kadın Meclisi de terör örgütü YPJ-YPG ile dayanışma gösterilmesini istediği açıklamasında, “Bütün kadınları YPJ-YPG ile, Kobani halkı ile dayanışmaya, Türkiye’nin her yerinde alanlara, sokağa, aktif eylemselliğe çağırıyoruz.” ifadesini kullandı.
“KARAYALAN”IN MESAJI
Örgüt elebaşlarından Murat Karayılan da “Sınırlar kalkmalı, Urfa ile Kobani birleşmeli. Bu direnişe katılmak esas alınmalıdır.” mesajını verdi.
Sözde KCK yürütme eş başkanı, Bese Hozat kod Hülya Oran ise 7 Ekim 2014’te, “Tüm sokaklar Kobani sokaklarına dönüştürülmeli, eyleme geçilmelidir. Kendi öz savunmasını güçlendirerek, ‘her yer Kobani, her yer direniş-serihildan’ anlayışıyla direnişini zafere taşımalıdır.” ifadelerini kullanarak eylemlerinin yoğunlaşmasını istedi.
Şüpheliler neyle suçlanıyor?Gözaltı kararı verilen şüpheliler ile tutuklu bulunan Demirtaş ve Yüksekdağ, “azmettirici” sıfatıyla olay tarihinde ülke genelinde işlenen eylemlerden sorumlu tutuluyor.
Bu kapsamda şüpheliler, birer kez “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, 37’şer kez “nitelikli adam öldürme”, 29’ar kez “öldürmeye teşebbüs,” 3 bin 777’şer kez “mala zarar verme”, 25’er kez “alıkoyma”, 395’er kez “hırsızlık”, 15’er kez “yağma”, 308’er kez “iş yeri ve konut dokunulmazlığı ihlali”, 13’er kez “Türk bayrağını yakma”, 7’şer kez “Atatürk’ü Koruma Kanunu’na muhalefet” ile suçlanıyor. Türk Ceza Kanunu’na göre söz konusu suçlardan “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” ile “nitelikli adam öldürme” suçları işleyenler için “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” uygulanıyor.
TALİMATLARI ÖCALAN’DAN ALDILAR
Terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan 22 Eylül 2014’te, “Halkımızı topyekun bu yüksek yoğunluklu savaşa karşı direnişe geçmeye çağırıyorum.” açıklamasıyla Kobani olaylarının fitilini ateşledi. Kısa bir süre sonra DEAŞ’ın Kobani’ye saldırması üzerine HDP yöneticileri de peş peşe açıklamalarda bulunarak terör yandaşlarından sokaklara çıkmalarını istedi.
HDP’nin sosyal medya hesabından, “Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK’dan halklarımıza acil çağrı” başlığıyla yapılan paylaşımda, “Kobani’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının Kobani’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz.” ifadeleri kullanıldı. Aynı içerik, dönemin Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın Facebook hesabından da paylaşıldı.