Lübnan resmi haber ajansı NNA'ya göre, İsrail savaş uçaklarının ülkenin güneyindeki farklı noktalara gerçekleştirdiği saldırılarda 18 kişi hayatını kaybetti, en az 15 kişi yaralandı.
İsrail'in Lübnan'ın doğusundaki Bekaa vilayetine bağlı Zahle ilçesine düzenlediği hava saldırısında ise 3'ü çocuk 5 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.
İsrail'in Lübnan'da şiddetlenen saldırılarında 2 bin 350 kişi öldü
Hizbullah ile 8 Ekim 2023'ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül'de Lübnan'ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana 104'ü çocuk ve 194'ü kadın olmak üzere toplam 2 bin 350 kişi öldü, 10 bin 906 kişi yaralandı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.
Hizbullah ise İsrail'e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan'da yüz binlerce kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası sürerken, Lübnan hükümeti yerinden edilenlerden 456 binden fazlasının Suriye'ye göç ettiğini açıkladı.
Hizbullah: İsrail, Lübnan'da "uluslararası yasaklı misket bombası" kullanmaya devam ediyor
Hizbullah, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki bölgeleri uluslararası yasaklı misket bombalarıyla vurmaya devam etmekle suçluyor.
Hizbullah'ın Medya İlişkileri Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail, Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye ilindeki bazı noktaları Misket bombalarıyla vurduğunu duyurdu.
Açıklamada, "Misket bombalarıyla vurulan bölgeler arasında, Domuzlar Vadisi, Deyr Siryan ve İlman beldeleri arasındaki Hillet Rac bölgesi ve el-Ahraş güzergahında Alman beldesi de yer alıyor" denildi.
Uluslararası insan hakları ile insani yardım kuruluşlarına çağrıda bulunulan açıklamada, özellikle siviller üzerindeki uzun vadeli olumsuz etkileri nedeniyle İsrail'in suç ve saldırılarının kınaması istendi.
Hizbullah, 13 Ekim'de yaptığı açıklamada da İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Hanin ve Tayri beldeleri arasındaki bölgeyi uluslararası anlaşmalarla kullanılması yasaklanan misket bombalarıyla vurduğunu duyurmuştu.
Dünya Gıda Programı ve UNICEF'ten, Lübnan için acil insani yardım çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), İsrail saldırıları altında olan Lübnan'da kötüleşen durum sebebiyle "acil insani yardım" çağrısında bulundu.
UNICEF internet sitesinde, Lübnan'a 3 günlük ziyarette bulunan WFP İcra Direktörü Yardımcısı Carl Skau ve UNICEF İcra Direktörü Yardımcısı Ted Chaiban adına ülkedeki insani duruma ilişkin açıklama yayımladı.
Lübnan'da insanların korku içinde ve geleceğin ise belirsiz olduğuna işaret edilen açıklamada, "Lübnan'da dünyanın kaçınmak istediği savaş yaşanıyor ve şimdiden bir felakete neden oldu." ifadesine yer verildi.
Zorla yerinden edilen yüz binlerce kişinin İsrail saldırıları sebebiyle Suriye'ye geçtiğine işaret edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Lübnan'da neredeyse her çocuk saldırılardan bir şekilde etkilenmiş durumda. Birçoğu bombardımanların kurbanı oldu. Sevdiklerini, evlerini ve eğitime erişimlerini kaybetti. Şimdi ufukta beliren aşırı yoksullukla ve belirsiz bir gelecekle karşı karşıya. Yaklaşık 1.2 milyon insan, kırılgan topluluklara sıçrayan çatışmalardan doğrudan etkilendi. Bunların 190 bin kadarı şu anda binden fazla barınakta yaşarken, yüz binlerce kişi de ailelerinin ve arkadaşlarının yanında güvenlik arayışında."
Açıklamada, UNICEF ve WFP'nin birlikte çalıştıkları, WFP'nin günlük 200 kişinin ihtiyacını hazır gıda ve nakit olarak karşıladığı ve UNICEF'in çocuklara ve ailelerine temel sağlık hizmetleri, su, hijyen kiti ve battaniyenin yanı sıra psikososyal destek sağladığı belirtildi.
Lübnan'da sosyal dokunun bozulduğuna ve toplumun kırılgan olduğuna dikkati çekilen açıklamada, güvensiz durumda olan insanların acil korunmaya ihtiyacı olduğu aktarıldı.
Açıklamada, "Yardım kuruluşları olarak ihtiyaçların giderek arttığı gerçeğine hazırlanıyoruz. Acil yardım sağlamaya devam etmekle birlikte, daha geniş çaplı bir müdahaleyi mümkün kılacak desteği harekete geçirmek aciliyet arz etmektedir." ifadelerine yer verilirken acil ateşkes çağrısı yapıldı.
