Eflani'nin tanınmış isimlerinden biri olan Fahri Öztürk, şiirler, araştırma kitapları ve yüzlerce resim tablosu üretmesinin yanı sıra, geçmişte köylerde gündelik işlerde kullanılan eşyaları da topluyor. Bu eski eşyalar arasında heybe, eyer, bakır kaplar, sefer tasları, çanak çömlek, lambalar ve tarım aletleri bulunuyor.
Ortaokul ve liseyi Karabük'te tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni ikinci sınıfta bırakıp askerliğini yaptıktan sonra Eflani'ye dönen Öztürk, burada tarım ve hayvancılığı modern yöntemlerle köylülere öğretmeye başladı. 50 yaşlarında eski eşyaları toplamaya başlayan Öztürk, yıllar içinde çevresindeki köylerden topladığı eşyaları temizleyerek kendi evinde büyük bir koleksiyon haline getirdi.
Öztürk, “Çöpten aldım, yıkadım ve büyük bir müzeye dönüştürdüm,” diyerek topladığı eşyaları bu şekilde değerlendirdiğini ifade etti. Aynı zamanda yağlı boya, sulu boya ve guaj boya ile yüzlerce tablo da yaptı. Eserleri zamanla o kadar arttı ki, evinde yer kalmadığını belirtiyor.
Fahri Öztürk, Eflani'nin gelenekleri, düğünleri, çocuk oyunları, atasözleri ve deyimlerini içeren bir kitap hazırladı. Ayrıca, İstanbul'un tanıtımına yönelik "Metropol Sokakları" isimli bir kitap da yazdı.
Eflani'den İstanbul'a göç eden vatandaşların evlerindeki antika eserlerin çoğunu çöpe attığını fark eden Öztürk, bu eserleri toplamak için çaba gösterdi. Şu anda bu eserleri temizleyip evinde sergilemekte.
Yetkililerin de ziyaret ettiği Öztürk, müze kurulması için destek istiyor. “Ben bunları güzel Eflani'me bağışlamak istiyorum ve bir müze kurulmasını arzu ediyorum,” diyen Öztürk, köydeki çocuklara örnek olmak istediğini ve müzenin Eflani'ye katkı sağlayacağını düşünüyor.