Muhammed Şimşek / Özel Haber - Yunanistan, kendi sınırına yönelen mültecilere uygulandığı türlü işkence ve şiddet olaylarına rağmen durmadan Türkiye’yi suçlamaya devam ediyor. Sabah akşam Türkiye’yi ABD ve AB ülkelerine şikâyet eden Yunan’ın, ekonomik başarısızlıklarını örtmek için Ege ve Doğu Akdeniz’de ortamı germe çabası dikkatlerden kaçmıyor.
Hal böyleyken Atina yönetiminin Doğu Akdeniz'deki provokasyonlarını bir adım daha ileri taşıdığı görülüyor. Doğrudan savaş hazırlıkları yapmaya başladıklarını ispatlayan adımsa ABD ile savunma anlaşması protokolünün uzatılması oldu. Türkiye korkusuyla gittikçe ABD’nin arka bahçesi konumuna gelen Yunanistan karşılıklı savunma anlaşmalarına da imza attı. Geçtiğimiz Perşembe günü Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından imzalanan protokol, yunanistan’ın daha agresif dil kullanmasına yol açıyor. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışan ABD, olası bir savaş durumunda ateşi maşayla tutmak için Yunanistan’ı piyon olarak kullanabilmenin zeminini adım adım hazırlıyor.
NANKÖRLÜK ETMEYİN!
Diğer yandan Yunanistan'ın uyguladığı mülteci politikası, AB'ye rağmen aynı insanlığın vicdanını kanatacak koşullarda sürüyor. Mültecileri ölüme terk eden Yunan yönetimi, sistematik olarak yürüttüğü şiddet uygulamalarının yanı sıra Türk Sahil Güvenlik ekiplerinin hassas çalışmalarını görmezden gelerek Türkiye'yi karalamaya devam ediyor. Böylece AB’ye karşı diyet borcunu ödemiş gibi görünse de Türkiye ile ilişkilerindeki gerilimi bilinçli olarak tırmandıran Yunanistan’a cevap Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelmişti. Erdoğan, önceki gün Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in göçmenler konusunda Türkiye'yi suçlamasına sert çıktı. Erdoğan, Miçotakis'in göçmen krizinde sorunun Türkiye'den kaynaklandığı iddialarına tepki göstererek "Mülteci krizinin Türkiye tarafından kaynaklandığını söylemek gerçekten nankörlüktür." ifadelerini kullandı. "Eğer biz kapıları açacak olursak Yunanistan ne yapar bilemem." diyen Erdoğan'ın sözleri, Yunanistan'da paniğe yol açtı. Yunan basını bu sözler üzerine telaşlanarak korku manşetleri attı.
AB yaptırım süresini uzattı
DOĞU Akdeniz'de ulusal çıkarları için sergilediği dik duruştan taviz vermeyen Türkiye'ye, Avrupa Birliği'nden (AB) yeni bir karar geldi. AB Konseyi web sitesinde yapılan duyuruda, Konsey'in Doğu Akdeniz'deki petrol arama faaliyetleri nedeniyle Türkiye'ye uyguladığı yaptırımları gözden geçirip, 12 Kasım 2022'ye kadar uzatma kararı aldığı belirtildi. Açıklamada, Birlik'in Doğu Akdeniz'deki hidrokarbonlarla ilgili yetkisiz sondaj faaliyetlerinden sorumlu veya bu faaliyetlerde bulunan kişi veya kuruluşları hedef alan kısıtlayıcı tedbirler uygulayabileceği belirtildi. Bu tür kısıtlayıcı önlemlerin, borsada işlem gören kişi ve kuruluşlar için varlık dondurma ve borsaya kayıtlı kişiler için AB'ye seyahat yasağı içereceği vurgulandı. Ayrıca, AB kişi ve kuruluşlarının listelenenlere fon sağlamalarının yasak olduğu kaydedildi.
AB’YE YARANMA ÇABASI
Yunan hükümetinden gelen açıklamayı aktaran Kathimerini gazetesi, "Yunanistan, hukukun üstünlüğü ile yönetilen bir Avrupa devletidir. Kendi sınırlarını koruyor." ifadesini paylaştı. Yunanistan Erdoğan'ın açıklamalarının ardından "Kapıları açarlarsa ne yaparız" düşüncesini sesli olarak dile getirmeye başladı. Haberde, Yunan sınırlarının aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) sınırları olduğu belirtilerek, Brüksel'e "Sizin de sınırlarınızı koruyoruz." şeklinde mesaj verilmeye çalışıldı.
‘Dürüst davranmıyorlar’
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, ülkemizin yaklaşık 5 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığını hatırlatarak "5 milyona yakın mülteciyi ülkesinde ağırlayan, onlara ev sahipliği yapan bir ülkeye 'mülteci sorunu Türkiye'den kaynaklanıyor' demek nankörlüktür" tepkisini göstermişti. "Hepsinden öte Ege'de, Akdeniz'de mültecilerin botlarını şişleyerek onları ölüme mahkum eden ülke Yunanistan'dır" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürmüştü: "Elimizde bütün belgeler var. Çoluk çocuk demeden o botları şişleyerek, bazen kendi kıyı emniyeti, adı emniyet, ve oradan süratle geçmek suretiyle o botları devirerek batıran ve ölüme o insanları mahkum eden yine Yunanistan. Tamamıyla ne yazık ki Miçotakis de avanesi de yalanla gün geçiriyorlar, dürüst davranmıyorlar."