Joe Biden, Amerikan askerlerini Ukrayna'ya gönderme niyetinde olmadığını yinelerken, Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump tarafından yapılan zayıflık suçlamalarına dolaylı olarak yanıt vererek ABD’nin dünyadaki liderliğini övdü.
"Ukrayna'da savaşta olan Amerikan askeri yok. Bunu böyle tutmaya kararlıyım, ancak Ukrayna'nın yanındayız ve yanında olacağız" diyen ABD Başkanı, New York'un kuzeyindeki prestijli West Point Askeri Akademisi'nin mezuniyet sınıfına hitap etti.
ABD, iç siyasi sorunlar nedeniyle birkaç ay ara verdiği Ukrayna'ya askerî yardımlarını, ülkenin kuzeydoğusundaki Harkov’a yönelik Rus saldırısının ortasında yeniden başlattı.
Acil durum diplomasisine bağlı
Joe Biden, "acımasız bir tiran" olarak nitelendirdiği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Şubat 2022'de Ukrayna'nın işgalinden sonra "NATO'nun parçalanacağından emin olduğunu", ancak "tam tersine, dünya tarihindeki en büyük savunma ittifakının her zamankinden daha güçlü olduğunu" söyledi.
Biden, ABD'nin Orta Doğu'daki rolünü överek, İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlanması ve 7 Ekim'deki saldırıdan bu yana Filistinli İslamcı hareket tarafından tutulan rehinelerin serbest bırakılması ve İran'ın 13 Nisan'da İsrail'e yönelik benzeri görülmemiş saldırısının engellenmesi için "acil diplomasi yürüttüğünü" belirtti ve "Amerikan silahlı kuvvetleri sayesinde, dünyadaki tek süper güç olan vazgeçilmez bir ulus olarak sadece ABD’nin yapabileceği şeyi yapıyoruz" dedi.
Kasım ayında yeniden seçilmek için kampanya yürüten ABD Başkanı ayrıca, genç mezunları "bir siyasi partiye, bir başkana değil, yabancı ve yerli tüm düşmanlara karşı ABD Anayasasına" ettikleri yemine sadık kalmaya çağırdı ve onları "Amerikan demokrasisinin koruyucuları" olarak nitelendirdi.
