Ufuk Coşkun – Diriliş Postası

1.800 yıllık bu lahit, içinde 12 iskeletle birlikte, Romalı bir gladyatöre ait olduğu belirlenen Euphrates’in mezarı olarak tespit edildi. Toplu gömülerin yer aldığı bu lahit, hem arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandırdı hem de İzmir’in tarihi zenginliğine bir kez daha dikkat çekti.

İzmir’de gladyatörlere ait toplu gömü: 12 iskelet bulundu

Selçuk’ta sürdürülen kazılar kapsamında ortaya çıkarılan mezarın, Roma İmparatorluğu döneminden kalma bir gladyatör olan Euphrates’e ait olduğu, kazı ekibinin epigrafik çalışmalarıyla doğrulandı. Bu lahit, sadece 20 santimetre derinlikte bulundu ve yanında su kanalları, künk sistemleri ve mozaik döşemeler de gün yüzüne çıkarıldı. Ancak en dikkat çekici unsur, mezarın içinde yer alan 12 iskeletin varlığı oldu. Gladyatör Euphrates’in lahdi, özellikle bu toplu gömü özelliği ile bölgedeki arkeolojik çalışmalara yeni bir boyut kazandırdı.

Suyun Önemi: Günde Kaç Litre Su İçmeliyiz? Suyun Önemi: Günde Kaç Litre Su İçmeliyiz?

Lahit 2

Lahdin Üzerindeki Epik Kitabeler ve Hristiyan Dönemi İzleri

Lahdin dış yüzeyinde yer alan epik kitabeler, Euphrates’in Roma İmparatorluğu’nun önemli gladyatörlerinden biri olduğuna işaret ederken, mezarın içinde 5. yüzyılda eklenmiş olduğu düşünülen üç adet haç kabartması bulundu. Bu durum, lahitin Hristiyanlık döneminde yeniden kullanıldığını ve mezar yapısının farklı dönemlere ait izler taşıdığını gösteriyor.

Arkeologların bulgularına göre, bu lahit ve içindeki gömüler, Roma döneminde kilise içinde üst sınıf veya din adamlarına ait özenle hazırlanmış mezarlarla benzerlik gösteriyor. Kazı başkanı Doç. Dr. Sinan Mimaroğlu, bu mezarın sıradan bir insana ait olamayacağı, kilise içindeki bu tip mezarların sadece önemli kişilere tahsis edildiği görüşünde.

Lahit 3

Gladyatör mezarı bulunan kilisenin tarihçesi

Euphrates’in lahdi, Selçuk’ta bulunan kilise yapısının da tarihine yeni bir ışık tutuyor. Başlangıçta küçük bir mezar yapısı olan bu alan, zamanla ahşap çatılı bir bazilika ve daha sonra İmparator I. Justinianus döneminde kubbeli, haç planlı bir kiliseye dönüştürüldü. Bu dönüşüm, kazılar sırasında keşfedilen mermer zemin döşemeleriyle de destekleniyor. 6. yüzyıla tarihlenen üst katman mermerleri ve 5. yüzyıla ait alt katman mozaikleri, bu tarihi yapının katmanlar halinde yenilendiğini gözler önüne seriyor.

İzmir’deki kazılar, Türkiye’nin antik tarihine ışık tutuyor

Bu keşif, sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin antik dönem tarihine dair önemli bilgiler sağlıyor. Doç. Dr. Mimaroğlu, Milattan Önce ikinci bin yıl, İlk, Orta ve Son Tunç Çağlarına ait seramiklerin bulunmasının da alanın erken dönemlerde yerleşim gördüğünü ve hatta ilk Efes yerleşim yeri olabileceğini düşündürdüğünü belirtti.

İzmir’de 1.800 yıllık gladyatör mezarının ortaya çıkışı

Bu önemli keşif, İzmir’in arkeolojik zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Euphrates’e ait olan bu lahit, hem Roma dönemi gladyatörlerinin hayatına hem de Hristiyanlık döneminin gömü ritüellerine dair önemli bilgiler sunuyor.

Editör: Ufuk Coşkun