İsviçre, temiz gölleri ve görkemli dağlarıyla tanınan dünyanın en zengin ülkelerinden biri olmasına rağmen, bitki ve hayvan yaşamı büyük tehdit altındadır. OECD ülkeleri arasında en kötü etkilenen dört ülkeden biridir.
Çevreciler, çiftçilere arazi ve su yollarını koruyarak doğanın gelişmesine olanak tanımayı ve daha fazla yeşil alan yaratmayı öneren bir plan geliştirmişti. Ancak, bu fonların kamu bütçesinden sağlanması gerektiği için halkın bu konuda karar vermesi gerekiyordu ve sonuçta plan reddedildi.
Referandumda %63’lük bir hayır oyu ile bu girişim sona erdi. İsviçre’de yılda dört kez yapılan referandumlar, yaklaşık dokuz milyon nüfuslu ülkede halkın doğrudan politika yapımında söz sahibi olmasını sağlıyor. Bu oylamada, hükümetin desteklediği başka bir konu olan emeklilik reformu önerisi de %67 oranında reddedildi.
Federal hükümet, kırsal seçmenler ve ülkenin ana sağcı partisi, planı çok maliyetli buldu. Yıllık olarak biyoçeşitlilik koruma çalışmalarına zaten 600 milyon İsviçre frangı (635 milyon euro) harcandığını belirttiler. Ekonominin olumsuz etkileneceğinden korktular.
Planın Maliyeti ve Tartışmalar
Planın en az 400 milyon frangı (423 milyon euro) daha gerektireceği tahmin ediliyordu. Girişim, örneğin koruma altındaki kuru çayırlar üzerinden yeni demiryolu hatlarının inşasını yasaklayacaktı.
Hayır oyu verenler, "Biyoçeşitlilik girişiminin geçmesi, (sürdürülebilir) enerji ve gıda üretimini ciddi şekilde sınırlayacak, ormanların ve kırsal alanların turizm için kullanılmasını kısıtlayacak ve inşaat maliyetlerini artıracaktır," diyerek karşıt görüşlerini savundu.
Öte yandan, girişimi destekleyenler, İsviçre'deki doğal kaynakların azalması ve arı, kurbağa, kuş gibi türlerin tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Korunan yeşil alanların, turizm için "ana sermaye" olduğunu ve daha fazla alanın yerel ekonomileri destekleyeceğini savundular.
Biyoçeşitlilik Sorunu
İsviçre’nin biyoçeşitliliği, yoğun tarım, toprak değişiklikleri, yaban hayatı habitatlarını kesen yollar ve konut inşası gibi faktörler nedeniyle zayıflıyor. OECD, bitki ve hayvan yaşamına yönelik tehditlerle ilgili bir karşılaştırma yaparak, İsviçre’nin en yüksek tehdit altında olan tür oranlarıyla öne çıktığını belirtti. Girişimin destekçileri, "Ülkemizdeki bitki ve hayvan türlerinin üçte biri tehdit altında veya zaten yok olmuştur," dedi.