İsrail ordusu ve Hizbullah Hareketi arasında, 120 kilometrelik "sınır hattı"nda karşılıklı saldırılar, 10 aydır devam ediyor.

Son olarak İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'nde yer alan Dürzi kenti Mecdel Şems'teki bir futbol sahasına yönelik düzenlenen roket saldırısı, taraflar arasındaki gerginliği bir başka boyuta taşıdı.

İsrail, 12 kişinin hayatını kaybettiği Mecdel Şems olayında Hizbullah'ı sorumlu tutarken, Hizbullah ise saldırıyla ilgili herhangi bir bağlantısının olmadığını belirtiyor.

Mecdel Şems olayından sonra İsrail'in Lübnan'a yönelik yoğun saldırı tehdidi bir kez daha gündeme geldi.

Ancak İsrail'in topyekün savaş tehdidine rağmen, başta çatışmaların yaşandığı sınır hattından yaklaşık 20 kilometre mesafedeki Sur kenti sakinleri olmak üzere Lübnanlılar, sıcak havalarda plaj ve sahillere gitmeye devam ediyor.

Sur'da denize girerek, halk plajında aileleri ve arkadaşlarıyla serinleyen vatandaşlara mikrofon uzattı.

Fildişi Sahili'nden Sur'a geldi

Ailesiyle yaşadığı Fildişi Sahili'nin Abidjan kentinden gelen memleketine gelen Lübnanlı gurbetçi Rayan Fayad, Sur sahilini çok sevdiğini söyledi.

Meksikalı göçmenler Trump gelmeden ABD'ye geçmeye çalışıyor Meksikalı göçmenler Trump gelmeden ABD'ye geçmeye çalışıyor

Şu anda denize giren vatandaşlar için herhangi bir tehlikenin söz konusu olmadığını dile getiren Fayad, buradaki insanların İsrail'in tehditlerinden korkmadığını, vakit buldukça yüksek nem ve hava sıcaklıklarına karşı denize girmeyi ihmal etmediğini belirtti.

Fayad, "Herkes mutlu ve kimse korkmuyor. İnsanlar daha önceden olduğu gibi normal hayatına devam ediyor." dedi.

Arkadaşıyla sahilde hem denize girip hem de voleybol oynamayı ihmal etmeyen Fadi Cabır , "Her hafta denize geliyoruz, insanlar korkmuyor. Gördüğünüz gibi insanlar oynayıp yüzüyor. Burada çocuklar var ve atmosfer bu şekilde." diye konuştu.

İsrail'in Lübnan'ın güneyine saldırılarına rağmen korkmadıklarını ifade eden Cabır, halk plajın her daim kalabalık olduğunu belirtti.

"Evimiz İsrail'e çok yakın bir noktada yer alıyor"

İmalı bir şekilde Hizbullah'a atıfta bulunarak İsrail'in sivilleri hedef almasını önleyecek bir gücün Lübnan'da olduğunu dile getiren Abdullah Yahya, bu yüzden siviller olarak normal hayatlarını sürdürmeye devam ettiklerini söyledi.

Yahya "Evimiz İsrail'e çok yakın bir noktada yer alıyor. Ancak yine de dışarı çıkıp Sur'a gelip önceden olduğu hayatımızı idame ettiriyoruz." dedi.

 Şüphesiz ağır darbeler alıyoruz ama gelecekten umutluyuz

İsmini vermek istemeyen Sur sakini bir Lübnanlı ise İsrail'in yaklaşık 10 aydır Lübnan'ın güneyine düzenlediği saldırılar nedeniyle şüphesiz ağır bir darbe aldıklarını ancak her şeye rağmen hayatlarını sürdürdüklerini anlattı.

Oğluyla sahile gelen Lübnanlı, "Sur'u asla terk etmeyiz. Oğlum ve ailemle buraya geliyorum. Önümüzdeki günlerin daha iyi olacağından hiç şüphem yok." diye konuştu.

İsrail ordusu ve Hizbullah arasındaki çatışmalar

İsrail ordusu ve Hizbullah Hareketi arasında 8 Ekim 2023'ten beri dağlık sınır hattında devam eden çatışmalar nedeniyle, Birlemiş Milletler (BM) verilerine göre, Lübnanlı 90 bine yakın sivil evlerinden olup farklı bölgelere göç etmek zorunda kaldı.

Açık kaynaklara göre İsrail'in kuzeyinden ise yaklaşık 60 bin sivil yerinden oldu ve 10 aydır otellerde ile yakınlarının yanında kalıyor.

İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine yönelik saldırıları nedeniyle 384'ü Hizbullah mensubu olmak üzere aralarında çocukların olduğu yaklaşık 480 kişi öldü.

Hizbullah'ın İsrail saldırısında ise 24 sivil ve 18 İsrail askeri öldü.

Ayrıca İsrail'in saldırısında Lübnan'da 2 bin 400 dönüm tarım ve çalılık arazisi ve 60 bine yakın zeytin ağaç kül oldu.

Kaynak: AA