İspanya, İngiltere, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler…
Tüm dünyadan Gazze için sesler yükselmeye devam ediyor. İsrail’in açlıkla sınadığı Gazze için yeni çözümler düşünülürken, ülkeler ve uluslararası toplumlar tepkilerini açık şekilde ifade ediyor.
GUTERRES'TEN GAZZE HALKINI DOYURMAK İÇİN HAREKETE GEÇME ÇAĞRISI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze halkını doyurabilmek için erişim engellerinin kaldırılması ve uluslararası toplumun harekete geçmesi konusunda çağrıda bulundu.
BM'ye bağlı kuruluşların hazırladığı Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporunda, Gazze'nin kuzeyindeki nüfusun yüzde 70'inin felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya olduğunu duyurmasının ardından Guterres'in neden "olağanüstü" adımlar atmadığının sorulması üzerine Haq, "Genel Sekreter olağanüstü adım atılması gerektiğini düşünüyor." dedi.
Haq, Guterres'in Gazze halkını doyurabilmek için erişim engellerinin kaldırılması ve uluslararası toplumun daha fazla müdahil olması konusunda çağrı yaptığını dile getirdi.
İNGİLTERE: AÇLIĞI ENGELLEMEK İÇİN ACİLEN HAREKETE GEÇMELİYİZ
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, büyük miktarlarda yardımın Gazze'ye girişinin engellendiğini belirterek, "Açlığı engellemek için acilen harekete geçmeliyiz." dedi.
Cameron, Birleşmiş Milletler’e bağlı kuruluşların hazırladığı Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Rapora göre Gazze'de endişe verici seviyede açlık riskinin bulunduğunu vurgulayan Cameron, "Şu anki statüko sürdürülemez. Kıtlığı engellemek için acilen harekete geçmeliyiz." değerlendirmesini yaptı.
Cameron, ülkesinin Gazze'ye daha fazla yardım girişini sağlamak için elinden geleni yaptığını, Gazze'ye aralıkta 750 ton, ocakta ise 315 ton gıda yardımı gönderdiklerini aktardı.
“GAZZE'YE YARDIM ULAŞTIRMADA HAVA VE DENİZ YOLU ALTERNATİF DEĞİL”
Birleşmiş Milletlerin (BM) işgal altındaki Filistin Bölgesi İnsani Yardım Koordinatörü Jamie McGoldrick, Gazze'ye yardımların ulaştırılmasında havadan indirme ve deniz yolunun da tercih edildiğini ancak bunun kara yoluyla yardım ulaştırmaya alternatif olmadığını belirtti.
Gazze'nin güneyindeki Refah kentini geçen hafta ziyaret ettiğini söyleyen McGoldrick, binaların, yolların ve altyapının durumu karşısında şok yaşadığını, yıkımın çok büyük boyutta olduğunu bildirdi.
McGoldrick, Gazze'ye günlük ortalama 200 tır civarında yardımın giriş yaptığını, 7 Ekim 2023 öncesi bu sayının 500 civarında olduğunu ve yardımların birçoğunun da savunmasız kişilere ulaştırılamadığını anlattı.
Gazze'ye yardımların havadan indirildiğini ve deniz yolunun alternatif olarak kullanıldığını aktaran McGoldrick, "Çok fazla gıda ve diğer yardımları Gazze'nin her yerine ulaştırmak, sadece kara yolunu kullanarak gerçekleştirilebilir. Havadan indirme ve deniz yolu buna alternatif değil." dedi.
“TEK ÇÖZÜM İSRAİL’E SİYASİ BASKI”
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Gazze'deki durumun kabul edilemez olduğunu belirterek, "Tek çözüm, İsrail'e siyasi baskı uygulamaktır." dedi.
Bakanların, Gazze'deki durumu görüşmek adına İsrail ile daha fazla temas halinde olma konusunda mutabık kaldığını kaydeden Borrell, anlaşmanın askıya alınmasına dair karar çıkmadığını, konunun tartışılmaya devam edileceğini söyledi.
Borrell, tarafları dinlemek adına bir sonraki AB dışişleri bakanları toplantısına İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz ile Filistin'in yeni başbakanı Muhammed Mustafa'nın davet edilebileceğini dile getirdi.
AB'nin İsrail'e baskı yaptığını vurgulayan Borrell, "Bizim tarafımızdan, bu durumun kabul edilemez olduğunu anlamalarını sağlamak için İsrail'e siyasi ve diplomatik baskı yapılıyor. AB'deki tüm siyasi liderlerimiz her zaman bunu söylüyordu ve bugün de bu durumun kabul edilemez olduğu konusunda net bir fikir birliği vardı. Tek çözüm, İsrail'e siyasi baskı uygulamaktır." diye konuştu.
"GAZZE'YE KARADAN ERİŞİM KOLAYLAŞTIRILMALI" VURGUSU
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programının (WFP) Gazze için hazırladığı rapora işaret eden Borrell, bu rapora göre nüfusun yüzde 70'inin açlık riski altında olduğunu söyledi.
Borrell, Kıbrıs Adası üzerinden Gazze'ye gemilerle insani yardım taşınmaya devam edilmesi ancak bölgeye kara yolundan erişimin de İsrail tarafından kolaylaştırılması gerektiğini vurguladı.
"Hiçbir zaman çekingen olmadım ve Gazze'ye elimizden gelen her şekilde yardım etmekten yanayım." şeklinde konuşan Borrell, yardımların havadan ve deniz yolundan ulaştırılması yerine karadan sağlanmasının daha kolay ve hızlı olacağının altını çizdi.
İSRAİL, GAZZE'Yİ KITLIĞA SÜRÜKLÜYOR
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'den bu yana sivil yerleşim yerleri, hastane, okul ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı barınakları da hedef alan saldırılarını sürdürmesinin yanı sıra insani yardımların girişini de engelleyerek halkı açlığa mahkum ettiği 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde büyük bir insani felaket yaşanıyor.
Başta BM'ye ait kuruluşlar olmak üzere uluslararası çevreler, çoğu hastanenin hizmet dışı kaldığı, tıbbi malzeme eksikliğinin yaşandığı, açlık, susuzluk ve hijyen malzemeleri eksikliğinin tetiklediği hastalıklar nedeniyle Gazze'de ateşkes ilan edilmesi ve bölgeye insani yardımların girişinin artırılması çağrısında bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), 10 Mart'taki açıklamasında, İsrail'in 17 yıldır kuşatma altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde "açlığın her yerde olduğunu" belirtmişti.
BM, İsrail'in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığının son verilerine göre, İsrail'in yardım girişini engelleyerek büyük bir "insani felakete" neden olduğu Gazze Şeridi'nde yetersiz beslenme ve susuzluktan 27 kişi hayatını kaybetti.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 500’ü çocuk, 9 bini kadın olmak üzere 31 bin 726 Filistinli yaşamını yitirdi, 73 bin 792 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
