İsrail- Lübnan arasındaki artan gerilim, karşılıklı füze saldırıları, İran'ın vekili Husi militanlarının Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırılarının bölgedeki gerilimi arttırması tüm dünyanın gözü önünde olurken analistler eğer rasyonel ve doğru tutumların ele alınmaması halinde gerilimin bölgeyi 3. Dünya Savaşına iteceğini ve bölgedeki her devletin bundan olumsuz etkileneceğini belirtiyor.

Öte yandan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bölgesel krizlerin tırmandığı ve savaş devam ettiği sürece nükleer savaş riskinin bölgedeki diğer çatışmaları da etkileyebileceği uyarısında bulundu.

KUZEYDE RUSYA-UKRAYNA, DOĞU AKDENİZ'DE İSRAİL

Türkiye'nin Karadeniz havzasında Rusya-Ukrayna savaşı tehdidi, Doğu Akdeniz'de ise İsrail tehdidiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. 

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün yaptığı grup toplantısında "İsrail'in gözünü Lübnan'a ittiğini, batının rızasıyla da savaşı Filistin'in ardından bölgeye yayma isteğinin" altını çizdi.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah geçen haftaki konuşmasında, iki taraf arasında tam teşekküllü bir savaşın çıkması durumunda İsrail'in hiçbir yerinin güvenli olmayacağını belirtti ve ayrıca Kıbrıs Rum yönetimini İsrail'e yardım etmemesi konusunda uyardı.

Sırp lider Aleksandar Vucic gibi diğer bazı siyasetçiler 3. Dünya Savaşı'nın başlangıcına ilişkin tarihler vermeye başladı. Avrupa Birliği'nin dış politika sorumlusu Josep Borrell gibi bazı politikacılar, Ortadoğu'daki savaşın genişlemenin eşiğinde olduğuna dikkat çekti.  Dünya tüm buna sessiz kalırken tam tersine, batılı bazı ülkelr diğerlerini bölgesel bir savaşın eşiğine getiren İsrail'i desteklemeye devam ediyorlar. Lübnan Hizbullahı'nın, havalimanlarını ve üslerini Lübnan hedeflerine karşı İsrail'in kullanımına açan Güney Kıbrıs'ı İsrail için “operasyonel bir üs” haline gelmekle tehdit ederken Doğu Akdeniz'de de gerilim hızla tırmanıyor.

Lübnan'daki Hizbullah ile İsrail güçleri arasındaki sınır ötesi saldırıların ardından Lübnanile  İsrail sınırında gerginlikler arttı.

İran destekli grup, Tel Aviv'in 7 Ekim'deki Hamas saldırısından bu yana 37.600'den fazla Filistinliyi öldürdüğü Gazze'de ateşkes sağlanana kadar saldırıların bitmeyeceğinin altını çizdi.

Türkiye, devam eden çatışmaya kalıcı bir çözüm için dünya güçlerini kendisine katılmaya ikna etmeye çalışırken ve Erdoğan, Katar'dan Mısır'a, Suudi Arabistan'dan Rusya'ya kadar bu konuda söz sahibi olan bölge ülkelerinin liderleriyle kişisel ziyaretler gerçekleştirdi ve telefon görüşmeleri gerçekleştirdi. 

BM kuruluşları da dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlar, Gazze'de hastalıklara yol açan tıbbi eksiklikler, açlık, susuzluk ve hijyen eksikliklerinin giderilmesi için Gazze'de ateşkes sağlanmasını ve insani yardım erişiminin artırılmasını talep etti. BM'ye göre, İsrail savaşı Gazze nüfusunun %85'ini ciddi gıda, temiz su ve ilaç kıtlığı nedeniyle ülke içinde yerinden edilmeye iterken, bölgenin altyapısının %60'ı hasar gördü veya yok edildi.

İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanırken geçici bir kararla birlikte Tel Aviv'e soykırım eylemlerini durdurması ve Gazze'deki sivillere insani yardım sağlanmasını garanti altına alacak önlemler alması emredildi. Fakat tüm dünyadan gelen acil çağrılara rağmen Gazze'deki saldırılarına ve soykırımına hız kesmeden devam ediyor. 

Trump’ın yargılandığı sus payı davası süresiz olarak ertelendi Trump’ın yargılandığı sus payı davası süresiz olarak ertelendi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan geçtiğimiz günlerde  İsrail'in Gazze ve Lübnan'daki saldırılarına dikkat çekerek "Dünya, 3. Dünya Savaşı riskini dikkate almalı" ifadelerini kullanmış ve bölge politikacılarına barış ve işbirliği çağrısında bulunmuştu. 

Editör: Hicret Yücel