7 Ekim'deki saldırıda yüzlerce kişi kaçırılmış, bu saldırı Gazze'de devam eden savaşı tetiklemişti. Alkadi'nin kurtarılması, aylardır süren çatışmaların ardından İsrailliler için nadir bir sevinç anı yaratsa da, hala esir olan diğer rehine sayısının hatırlatılması açısından acı bir durum oluşturdu.
Qaid Farhan Alkadi, 7 Ekim'de saldırıya uğrayan birkaç tarım topluluğundan biri olan Kibbutz Magen'deki bir paketleme fabrikasında güvenlik görevlisi olarak çalışıyordu. İki eşi ve 11 çocuğu olan Alkadi'nin ailesi, kurtarıldıktan sonra getirildiği hastaneye koşarak geldi.
Hamas'ın liderlik ettiği militanlar, 7 Ekim'de yaklaşık 250 kişiyi kaçırmış ve bu saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişi öldürülmüştü. İsrail'in bu saldırıya misilleme olarak başlattığı operasyonlarda ise yerel sağlık yetkililerine göre 40.000'den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Ancak bu ölümlerin ne kadarının savaşçı olduğu belirtilmedi. Gazze'nin 2,3 milyonluk nüfusunun %90'ı evlerinden edilmiş ve bölge büyük bir yıkıma uğramış durumda.
Hamas hala yaklaşık 110 rehineyi elinde tutuyor ve bunların yaklaşık üçte birinin öldüğü düşünülüyor. Kalan rehinelerin büyük bir kısmı ise geçen Kasım ayında bir ateşkes anlaşması kapsamında Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakılmıştı. İsrail bugüne kadar toplamda sekiz rehineyi kurtardı ve bu operasyonlar sırasında onlarca Filistinli hayatını kaybetti.
ABD, Mısır ve Katar, kalan rehinelerin serbest bırakılması karşılığında kalıcı bir ateşkes sağlanması için aylardır müzakereler yürütüyor. Bu görüşmeler bu hafta Mısır'da devam ediyor, ancak şu ana kadar bir ilerleme kaydedilmedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, rehinelerin geri getirilmesi için Hamas ile bir anlaşmaya varmadığı için hem rehine aileleri hem de İsrail kamuoyundan yoğun eleştiriler alıyor. Hamas, rehineleri, kalıcı bir ateşkes, İsrail askerlerinin Gazze'den çekilmesi ve çok sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılması için bir pazarlık kozu olarak kullanmayı hedefliyor.
