Adalet Bakanlığından, Uluslararası Af Örgütünün iddialarına ilişkin, “Gözaltına alınanlara yönelik işkence iddiaları, kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olup, olağanüstü hal koşullarında dahi yakalama ve gözaltı işlemleri, öncelikle insan haklarına ilişkin ulusal ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde yerine getirilmektedir.” açıklamasında bulunuldu.

Adalet Bakanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, Uluslararası Af Örgütünün dünkü açıklamasında, Türkiye’deki darbe girişimi sonrası gözaltı uygulamaları kapsamında zanlılara işkence ve kötü muamele yapıldığı yönünde gerçek dışı, mesnetsiz iddialara yer verildiği belirtildi.

Uluslararası Af Örgütünün, hükümetin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın silah zoruyla indirilmesi, TBMM’nin feshi ve anayasanın yürürlükten kaldırılması amacıyla yapılan darbe teşebbüsü sırasında TBMM’nin bombalanması, tankları durduran sivil halka ateş edilmesi gibi konulara ilişkin hiçbir değerlendirme yapmadığının ifade edildiği açıklamada, bu nedenle darbeyi ve darbeyi gerçekleştirenleri kınayıp eleştiremeyen Uluslararası Af Örgütünün tarafsız ve objektif olmadığı vurgulandı.

Uluslararası Af Örgütünün, açıklamasında, Türkiye İnsan Hakları Kurumunun kaldırıldığı ve bu konuda inceleme yapacak herhangi bir kurumun olmadığına yer vermesinin, Türkiye’deki gelişmelerden habersiz olduğunu gösterdiği aktarılan açıklamada, şu değerlendirmeler yapıldı:

“Zira, Türkiye İnsan Hakları Kurumu, yeniden yapılandırılmış, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu olarak yetkisi genişletilmiş ve faaliyetlerine devam etmektedir. Diğer taraftan, gözaltına alınanlara yönelik işkence iddiaları, kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olup, olağanüstü hal koşullarında dahi yakalama ve gözaltı işlemleri, öncelikle insan haklarına ilişkin ulusal ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde yerine getirilmektedir.”

Cumhuriyet savcıları tarafından gözaltı merkezlerinin sürekli denetlendiğine işaret edilen açıklamada, gözaltı merkezleri dahil bireylerin özgürlükten mahrum bırakıldıkları tüm mekanların her zaman gerek ulusal kurum ve kuruluşlar gerekse taraf olunan sözleşmeler doğrultusunda başta Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve bağımsız gözlemcilerin ziyaretlerine açık bulunduğuna dikkat çekildi.

“Asılsız ve çarpıtma propagandasına alet olmamalıdır”

Türkiye’nin işkenceye sıfır tolerans politikasının bir sonucu olarak işkence suçu için zamanaşımının kaldırıldığının anımsatıldığı açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Söz konusu açıklamada herhangi bir delil ileri sürmeksizin gözaltındakilere yönelik tecavüz girişiminde bulunulduğuna yönelik iddialar da tamamen hayal mahsulü ve iftiradan ibarettir. Uluslararası Af Örgütü, bu şekildeki soyut iftiraları raporuna alarak Fethullahçı Terör Örgütü’nün algı oluşturmaya yönelik asılsız ve çarpıtma propagandasına alet olmamalıdır. Gözaltı kararları ile tutuklamaya sevk işlemleri, Cumhuriyet savcıları tarafından verilmekte ve değerlendirilmektedir. Gözaltına alınan kişilerin hepsinin tutuklamaya sevk edilmesi ya da tutuklanması söz konusu olmayıp olaya karışmayan kişiler serbest bırakılmışlardır.”

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, kendisine karşı tehdit olduğunu başlattığı kanlı darbe girişimiyle de gösteren FETÖ’ye karşı demokratik reflekslerini göstermesi en doğal hakkıdır.” ifadesine yer verilen açıklamada, kamusal kurumlara kümelenmiş söz konusu illegal yapıyla mücadele kapsamında başlatılan adli ve idari soruşturmaların hukuk kuralları içerisinde yürütüldüğü aktarıldı.

Editör: Haber Merkezi