"The Guardian" gazetesinde yer alan habere göre, yeni sistemin, sığınma talepleri ve sığınmacıların hakları hakkında karar veren "robot memurlar" aracılığıyla çalışması planlanıyor.
Yapay Zeka Destekli Sistem ve Olası Tehditler
İçişleri Bakanlığı tarafından geliştirilen Göçmenlik Başvurularını Belirleme ve Önceleme (IPIC) adlı yapay zeka sistemi, sığınmacıların kimlik, adli sicil, ırk, din ve sağlık bilgileri gibi verilerini kullanarak sığınma taleplerinin kabul edilip edilmeyeceğine veya hangi sığınmacıların ülkesine iade edileceğine karar verecek. STK'lar ise, bu sistemin sığınmacıların haklarına zarar verebileceğini ve adaletsizliklere yol açabileceğini belirtiyor.
Veri Gizliliği ve Adaletsizlik Riski
Gizlilik ihlalleri konusunda çalışan Privacy International isimli bir sivil toplum kuruluşu, IPIC sisteminin denetiminden geçen dosyaların İçişleri Bakanlığı memurları tarafından incelenmeden onaylanacağına dair bir risk olduğunu ifade etti. Bu durumda, memurların kararları onaylamakla yetinecek ve sığınmacıların dosyalarının detaylı bir şekilde incelenmemesi söz konusu olabilecekti.
Privacy International avukatı Jonah Mendelsohn, "Göç sistemindeki bir kişi, yapay zekanın dosyasında nasıl hareket ettiğini ve bununla ilgili yanlış bir karar verilme riski olup olmadığını bilmiyor. Algoritmanın şeffaflığı ve hesap verebilirliği üzerinde güncellemeler yapılmadıkça göç sistemi adaletsizliği kodlayacaktır" şeklinde uyarıda bulundu.
Mahremiyet Endişeleri ve Hızlı Karar Alma
Göçmen Hakları Ağı Başkanı Fizza Qureshi de IPIC'nin büyük miktarda veriyi işleme kapasitesine sahip olmasının, sığınmacıların mahremiyetinin ihlal edilmesine yol açabileceğine dikkat çekti. IPIC sisteminin veri paylaşımını artırarak, göçmenlerin izlenmesi ve kişisel verilerinin riske atılması ihtimalini gündeme getirdi.
Oxford Üniversitesi Göç İzleme Merkezi Direktörü Madeleine Sumption ise yapay zeka destekli sistemlerin sığınma taleplerinde belirsizliği ortadan kaldırmaya ve başvurulara daha hızlı karar verilmesini sağlamaya olanak tanıyacağını belirtti, ancak şeffaflığın ve sistemin hesap verebilirliğinin önemine vurgu yaptı.