İngiltere'nin Plymouth kentinde bir araya gelen aşırı sağcılar ile karşıt görüşlü gruplar arasında çıkan çatışmalarda polis müdahale etti. Ülkede bir haftadır devam eden aşırı sağcı sokak olayları, İngiltere'nin güneyindeki Plymouth kentine de sıçradı.

Kentte aşırı sağcıların yürüyüş yapacağı bilgisi üzerine ırkçılık karşıtları ve mülteci destekçileri yerel saatle 18.00'de (TSİ 20.00) Plymouth'un Guildhall meydanında toplandı. Eylemciler, "Nazi pislikler sokaklarımızdan çekilin" ve "Nefret değil sevgi" sloganları atarken, mültecilere ve sığınmacılara destek pankartları taşıdı.

Irkçılık karşıtlarının toplanmasından bir saat sonra aşırı sağcılar da Guildhall meydanı karşısındaki bölgede toplanmaya başladı. Polis, iki tarafın bir araya gelmemesi için yoğun güvenlik önlemi aldı. Karşıt görüşlü gruba küfürlü sloganlarla yanıt veren aşırı sağcıların yolu kapatması üzerine polis grubu iterek kaldırıma çıkarmaya çalıştı. Aşırı sağcılar bu sırada siyahi bir kadın polis memuruyla tartışma yaşadı.

Bu sırada polisle arbede yaşayan aşırı sağcılardan yolun diğer tarafındaki karşıt görüşlü gruba teneke içecek kutuları ve pet şişe atanlar oldu. Karşıt görüşlü grubun olduğu noktaya geçmeye çalışan aşırı sağcı grubun bulundukları yerden ayrılmasıyla olaylar daha da şiddetlendi. Polis, copla iki grubu bir araya getirmemek için müdahale ederken, atılan yabancı maddelerden etkilenen bir polis, meslektaşları tarafından alandan uzaklaştırıldı.

Aşırı sağcı grubu kontrol etmekte güçlük yaşayan polise çevik kuvvet ekipleri ve köpekli polisler destek verdi. Atılan yabancı maddeler nedeniyle bazı araçlar zarar görürken, köpekli polisler bazı aşırı sağcıları gözaltına aldı. Plymouth'tan sorumlu Devon ve Cornwall Polisi, yaşanan olaylarda bir polis aracının zarar gördüğünü ifade etti​.

Olaylar, 3 Çocuğun Öldüğü Bıçaklı Saldırı Sonrası Arttı

Aşırı sağcı İngiliz Savunma Ligi'nin düzenlediği eylemler, Southport kentinde hafta başındaki bıçaklı saldırı sonrası şiddetlendi. Bıçaklı saldırganın 3 çocuğu öldürdüğü, 8'i çocuk 10 kişiyi yaraladığı olay sonrası aşırı sağcı sosyal medya hesapları ve haber siteleri, şüphelinin ülkeye geçen yıl gelen Müslüman sığınmacı olduğu iddiasını yaymıştı.

İsrail ordusunun Gazze'de 2 evi bombalaması sonucu 8 Filistinli hayatını kaybetti İsrail ordusunun Gazze'de 2 evi bombalaması sonucu 8 Filistinli hayatını kaybetti

Polis, saldırganın Galler'in başkenti Cardiff doğumlu 17 yaşındaki erkek olduğunu açıklasa da aşırı sağcılar, Müslümanları ve göçmenleri protesto etmek için Southport'ta eylem düzenlemişti. Eylemin ardından kentteki camiye saldıran aşırı sağcılar, ülke genelinde eylemler düzenlemiş, cuma günü de Sunderland kentindeki karakolu yakmıştı.

Ülkenin çeşitli kentlerinde önceki düzenlenen eylemlerde de aşırı sağcılar, polisle ve karşıt görüşlülerle çatışmış, çok sayıda iş yerine saldırmıştı. 3 Ağustos'taki eylemlerde polis, 90'ın üzerinde eylemciyi gözaltına almıştı. Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde toplanan aşırı sağcılar, göçmenleri ve Müslüman toplumu hedef almıştı. Rotherham'da düzensiz göçmen ve sığınmacıların tutulduğu otelin önünde toplanan aşırı sağcılar, binaya taş ve sandalye gibi yabancı maddeler atmıştı.

Middlesbrough'da toplanan aşırı sağcılara karşı ırkçılık karşıtları ise "Masjid al-Madinah" adlı caminin önünde bir araya gelmiş, yaklaşık 200 kişi camiyi koruma altına alırken aşırı sağcı grup, düzenledikleri yürüyüş sırasında bazı evlerin camını kırmıştı. Dönerci dükkanının önündeki aracı da yakan yüzü maskeli aşırı sağcılar, çevik kuvvet ekiplerine taş ve şişe atarak ateş yakılmış çöp konteynerlerini polisin üzerine sürmüştü.

İngiltere'de Sokaklar Karıştı, Göçmen Karşıtı Eylemler Dinmiyor

Hafta başında Southport'ta üç çocuğun hayatını kaybettiği, sekizi çocuk 10 kişinin yaralandığı bıçaklı saldırının ardından başlayan olaylarda, 92 kişi gözaltına alındı. Sokakların savaş alanına döndüğü eylemler, Liverpool, Nottingham ve Sunderland'in ardından başkent Londra'ya da sıçradı.

Aşırı sağcılar, bıçaklı saldırının ardından yaklaşık 30 eylem düzenledi. Gösterilerde çok sayıda mağazanın camları kırıldı ve eylemciler ile polis karşı karşıya geldi. Londra'da düzenlenen Filistin'le dayanışma yürüyüşüne tepki gösteren bazı aşırı sağcılar polisle çatışırken, Liverpool'daki olaylarda eylemciler de polise sandalye ve taş fırlattı.

Aşırı Sağ Karşıtları da Sokakta

Bristol kentinde ise aşırı sağcılar ve karşıt görüşlüler çatıştı. Taraflar birbirine taş ve havai fişeklerle saldırdı. Polisten yapılan açıklamada şiddet olaylarına karışan en az 370 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.

Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'ta da tansiyon yüksekti. Bir iş yeri ile iki otelin kapı ve camları kırıldı. Polis, Belfast İslam Merkezi çevresinde güvenlik önlemi aldı.

Başbakan Starmer: Nefret Ekenlere Müsaade Etmeyeceğiz

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, şiddet olaylarının ardından canlı yayında sert bir açıklama yaptı. Eylemleri protesto değil "aşırı sağ haydutluk" olarak nitelendiren Starmer, "Pişman olacaklar" dedi. Starmer, şunları söyledi: "Biz, korkuyu yaymaya çalışanlara ve toplumumuza ayrılık ve nefret ekenlere müsaade etmeyecek bir ülkeyiz. Herhangi bir koşulda sokaklarımızda düzenin ve hukukun yok sayılmasına müsaade etmeyiz."

Aşırı sağcıların camilere saldırdığı ve Nazi selamı verdiğine dikkat çeken Başbakan Starmer, "Kim olduğumuzu göstereceğiz" diye ekledi. Starmer, aşırı sağcıların gerçekleştirdiği gösterilerin protesto değil, "suç" olduğunu vurguladı.

"Değerlerinin korunması ve güvenliğinin sağlanmasını isteyen İngiliz halkı adına buna bir dur diyeceğiz" diye konuştu. Üst düzey polis yetkilileri ve adli mercilerle yaptığı toplantı sonrası şiddet olaylarına karşı poliste yeni bir düzenlemeye gideceklerini anlatan Starmer, sosyal medya şirketlerine de seslendi. Açıklamasının devamında, "İki büyük sosyal medya şirketine ve onu yönetenlere sesleniyorum. Şiddet olayları internet ortamında körükleniyor. Bu bir suçtur ve sizin platformlarınızda yapılıyor. Hukuk her yerde geçerli olmalıdır" ifadelerini kullandı.

"Sosyal Medya Sorumluluk Taşıyor"

Başbakan, sosyal medyada yayılan dezenformasyonla ilgili ise şöyle konuştu: "İnternette şiddeti övmek suçtur, ifade özgürlüğü değildir. Sosyal medya platformları için burada uyulması gereken bir denge var." Platformların, sorumluluklarını yerine getirmezse ne gibi adımlar atılacağı sorusuna da yanıt veren Starmer, "Sosyal medya inanılmaz bir imkan ama sorumluluk taşıyor" dedi.

Kaynak: AA